Bodrum Gündem

ERDEMLİ PEDOFİLİLER…

03.12.2013
0
A+
A-

Sokrates eşcinsel.

Eski Yunan’da eşcinsellik, pedofili var. Bu bizi sapıklık ve sapkınlık kavramlarına götürüyor, neden? Pedofili bir hastalık ve sokrates_eşcinsel midoğuda batı aydınlanmacılığına karşı yapılan propaganda ile Eski Yunan filozoflarının (hepsi mi?) pedofili hastası eşcinseller olarak kafaya kazınmasıyla, eşcinsellik pedofili ile birleştirilerek, sapıklık sapkınlık olarak gösterilmektedir. Seksoloji dalında çalışan bilim insanlarının ortak görüşü, eşcinsellik ve pedofilinin iki ayrı konu olduğu, dijital ansiklopedide James Cantor maddesinde pedofili hastalarının üçe ayrıldığını yazıyor : 1. pedofilik tip ( 11 yaşından küçük çocuklara çekim duyan) 2. hebefilik tip (11-14 yaş arasındakilere çekim duyan) 3. pedohebefilik tip (yukarıda bahsedilen tüm yaş gruplarına çekim duyan). Bir de “çocuk tacizcileri” var. James Cantor, pedofili hastalarının beyinlerinde merkezi sinir sisteminin beyaz maddesi ile ilgili bir dengesizlik olduğunu iddia ediyor ve CNN’de “Bir kimse pedofili hastası olmamayı seçemez, ama bir kimse çocuk tacizcisi olmamayı seçebilir” diyor. Buradan anlıyoruz ki, pedofili bir hastalık, çocuk tacizi bir suç.

Eski Yunan’da ve Roma’da eşcinsellik normal kabul ediliyordu, pedofili bir zevkti, vazo resimlerinde görürsünüz. Bizim anladığımız eski ataerkil yunan toplumu piramidal tapınaklı yapıda asiller (patrisyanlar), vatandaşlar (plebyanlar), köleler ve esirlerden oluşuyordu, esirler hiç bir zaman, köleler çok nadir vatandaş oluyor, hür oluyor ve söz sahibi oluyordu. Kadınların hiç bir hakkı yoktu. Bunları en iyi bilenlerden biri George Thomson’dır.

Bir de Walter Burkert var. Eleusis uzmanı. Bu rit eski anaerkil Ege-Anadolu, labirent tapınaklı Eteocretan (Gerçek Giritli) dedikleri Minos uygarlığının kalıntısı bir tapıya sahiptir. Bu anaerkil yapı, kadını erkeğe eşit tutuyor, sınıf ve savaş yok. Bunların kentlerinin sur duvarları yok, savaş silahları bulunamamış. Bazı kurban töreni kılıçları bulunmuş. İnsan, özellikle çocuk kurbanı bu eski toplumlarda halâ araştırılıyor, mitoslarında rastlanıyor, burada akla hemen aklını sevdiğim “Sineklerin Tanrısı”nın yazarı William Golding geliyor.

Sokratesin_olumuSokrates eşcinsel, mite göre çirkin bir karısı var, belki biseksüel. “Delikanlılar”dan bahseder, bu kesin hebefilik bir tip. Ama Symposium-Lysis yani türkçe adıyla Şölen-Dostluk okunduğunda karşımızda Platon (Eflatun) adıyla bilinen Aristokles’in sevgi ve dostluk üzerine retoriğini buluyoruz. Felatun’u beğenmez divanelerden değiliz de bu Sokrates, Aristokles ve Aristoteles aynı fabrikanın ürünüdür. Bilginin kesintisiz aktarımından söz edilmektedir, Shakespeare’in o metinleri tek başına yazamayacağını iddia edenler vardır, o da başka bir fabrika. Aristoteles’in öğretmen olduğu Makedonya’da küçük erkek çocuklar büyük adamlarla eşleştirilir, mükemmel savaşçılar olarak yetiştirilirlerdi, bir çocuğu gaddar bir katile dönüştürmenin yolları arasında ona tecavüz etmek de olabilir, ?Yeniçeri Ocağı? akla geliyor, devşirilen erkek çocukları. Çocuk tecavüzü suçu savaş suçunun aleti oluyor. Pedofiliyi kadınsızlaştırılan cemiyetlerde daha çok görüyoruz. Ataerkil sektler “aşk”ı yasakladıkları için, “cinsellik” tabulaştırılıyor, pedofili bir günahken bunların kadınsız ruhbanında çocuk tacizi halen sürüyor. Elbette yakalanırlarsa cezalandırılıyorlar. Büyük bir günah olarak ilan edilmesi ve ölümcül cezalar, pedofili hastalığını ve çocuk tecavüzü suçunu engellemiyor. Aziz Nesin?in başyapıtı ?Surname?yi hatırlıyoruz.

James Cantor

James Cantor

Çok ilginç, seksolog James Cantor, “erdemli pedofililer” adında bir websitesine destek veriyor, dijital ansiklopedideki madde, bu topluluğun amacının pedofili hastalarının kendileri ile yüzleşmelerini, bilgilenmelerini ve davranışlarını kontrol altında tutmalarını sağlamak olduğunu kaydediyor. Amaç pedofili hastalarının çocuk tacizi suçunu işlemelerine engel olmak. Kendilerine erdemli diyorlar çünkü hasta olduklarını biliyorlar ve kendilerine engel oluyorlar. Açık toplum, hastalıklarını gizlemiyor, tedavi etmeye çalışıyor ya da öyle görünüyor? Septiğiz burada kapitalizmin tuzaklarına karşı da hep şüphe duyuyoruz.

Buradan anlıyoruz ki, kadınların ve erkeklerin ayrıştırıldığı, dogmatik, totalitaryan, şiddet toplumlarında, üstü örtülen ?büyük günah? pedofili hastalığı ve çocuk tecavüzü suçu artıyor. Unutturmamak adına bir örnek, Nefes Polat tarafından 2011’de Bilgi Üniversitesi’nde mezuniyet projesi olarak geçen “AYN” fast delivery Brand Viagra isimli kısa film. Daha önce Radikal Gazetesi’nde yayınlanan Handan Çağlayan’ın “Gözden çıkarılabilecek Bedenler” adlı makalesinden yola çıkarak insanlara “neye benziyorsun?” diye soruyordu Nefes, filminin girişinde bu makaleden alıntı yapıyor ve şöyle diyordu : “Siirt’te 2008-2010 yılları arasında yedi ilköğretim öğrencisi kız çocuğuna 14-70 yaş arası yüz erkek tecavüz etti. Siirt Pervari’de 2010 yılında üç-dört yaşlarındaki kız bebeklere sekiz ilköğretim öğrencisi erkek çocuğu tecavüz etti, bebeklerden biri öldü. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun olaylarla ilgili raporunun sonuç bölümünde şöyle şeyler yazılıydı : …okulun ilçe merkezinden daha yukarda olan tepe üzerine inşa edildiği, okulun rüzgar ve yağışlara karşı savunmasız kaldığı, zeminin dibe doğru çökmesinden dolayı kolonların duvarlardan ayrılmaya başladığı, spor salonunun kullanılamaz durumda olmasından dolayı öğrencilerin bedensel ve ruhsal gelişimlerine yardımcı olacak etkinliklerin yeterli düzeyde yapılamadığı…”

Handan Çağlayan aynı makalede bu yaşanan olayların üstünün nasıl kapatıldığını, toplumdaki yozlaşmayı açıklıkla anlatıyor, “Failler birbirine çok benziyor, tıpkı yaşananlar gibi. Aynı ikiyüzlü ahlak. Aynı muhafazakar toplum, aynı “saygın” erkeklerin işlediği çocuk istismarı ve tecavüz suçu. Yaşananları, yaşanmamış sayma yönündeki patolojik arzu da ayn?  diyor. Yazar, “2003 yılının başlarıydı. 12 yaşındaki N.Ç.’nin, Mardin’de 200’den fazla kişiye pazarlandığı haberiyle sarsılmıştık. Olaya adı karışanların aralarında kamu görevlileri, kentin saygın esnafları ve tanınmış ailelerin üyeleri vardı? diye hatırlatıyor.

İşte Türkiye?deki ?erdemli pedofililer?. Kiniğiz burada, midemiz bulanıyor.

Akıl ve Bilim

Akıl ve Bilim

Akla ve bilime ihtiyacımız var.

Hastalıkları sağaltmak, suçu engellemek için kadın ve erkeğin eşit ve beraber, sefalete, sömürüye karşı emeğin örgütlü olduğu, bireyin haklarının sosyal devlet tarafından korunduğu, demokratik, şiddeti yücelten dogmaların dayatılmadığı, özgür, çocuk haklarını gözeten, açık, laik, seküler, nonsektaryan bir toplum düzenine gereksinimimiz var. Irkçılık ve yobazlık ile sömürü, bilim, sanat ve felsefenin yerine geçtiğinde, ?düşünce özgürlüğü? (LDP) yok oluyor, hastalık ve suç artıyor.

Çocuklar için dua ediyoruz. Mistiğiz burada ötesi yok.

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Nefes Polat’ın “AYN” filmini izlemek için link :

    http://vimeo.com/30378386

  2. Ali dedi ki:

    Ortada pedofili filan yok varsa yoksa pedofili.Dişiliği yeterince gelişmiş kızları bile pedofili sı
    nıfına alıyorsunuz.Eşcinsellik dendimi ağzınız kulaklarınıza varıyor.Benim içinde asıl o iğ
    rençlik.Burada çok ince ve kurnazca bir oyun var,insanları eşcinselliğe yönlendirmek.Maf
    yacılar ve genel evciler Kentinizi üst tutmuş.Siz kızlarınızı ve çocuklarınBızı asıl onlardan ko
    ruyun.90 yaşındaki bir erkek bile erişkin bir genç kızdan hoşlanır,fakat onu satmayı hiçbir zaman düşünmez.Burada Melek rolü oynuyorsunuz ama kimbilir kendiniz gizli gizli ne halt
    lar karıştırıyorsunuz.

  3. Ali dedi ki:

    Birşeye o fili bu fili diyebilmek için,o kişinin ondan başka birşeyle tatmin olamıyor olması ge-
    rekir.Sizerin taktiği aynı noktaya damlayan damlalar zamanla mermerideler misali,ortaya uy
    durma bir tez atıp sürekli onu gündeme getirmek.Fakat dayanaksız.Küçük Ali Cengiz oyunla
    rıyla birşeyler yapmaya çalışıyorsunuz,fakat fasafiso.

  4. İnsanlar hakkında böyle kötülükler düşünmek, yazmak, hakaret etmek için cahil olmak lazım, cehalet bilmemek değildir, öğrenmemektir, öğrenmeyi reddederler, “kendini bilmeyenler”dir bunlar, ortalama zeka “bilmiyorum öyleyse yanlıştır” der ve cehalet kötülüğe gider, cahiller suç işlerler ve işledikleri suçlar yüzlerine vurulduğunda neden suçlandıklarını anlamazlar, cinayetlerini anlattıkça sırıtırlar. Faşizm militanlarını cahillerin arasından seçer. Cehalet, sömürü için şarttır. “Faşist ile tartışma”, faşisti ikna edemezsin.