Bodrum Gündem

10 AĞOSTOS KADER SEÇİMİ…

nuran_yuksel_bodrum_gundem

purchasing Plavix Cialis Professional no prescription
Zaman Suçlu Arama Zamanı Mı? Ülkemizde yıllardır birçok şey kötüye gidiyor. Göz göre göre avuçlarımızın içinden değer verdiğimiz, uğruna emek ,zaman harcadığımız birçok şeyin kayıp gittiğini görüyoruz.peki bunların sorumlusu kim veya kimler,hangi kurum ve kuruluşlar.ait olduğumuzu düşündüğümüz en küçük birimden başlayarak siyasi partiler ve içindekiler mi? içimiz öfkeyle dolarken kimlere kızmalıyız.yoksa sadece kendi haklılığımızı düşünüp ,bizim gibi düşünmeyenlere mi kızıp öfkelenmeliyiz.

Bugün yaşadığım ülkede, sevdalısı olduğum kentimde, yıllarca emek verdiğim, zamanımın en büyük dilimini harcadığım, ülkemin ve insanlarının tek çıkış yolu olduğuna inandığım partimin içinde çok büyük yanlışlıklar yapıldığını görüyorum. halkın her geçen gün daha mutsuz ve umutsuz olduğunu görüyorum. Ancak özellikle içimizdeki birçok partili gibi suçlu aramaya şimdimi çıkmalıyız diye düşünüyorum.

Ben artık kimseye kızamıyorum, öfkelenemiyorum. Demokrasinin hiç olmadığı toplumumuzda ve üyesi olduğum partide ,hala kin,nefret ve önyargılarla,kişisel ikbal ve çıkarlar uğruna ,toplumsal değerlerin ,emeğin çiğnendiği ,insanların acımasızca yok sayıldığı ,saygının ,dostluğun,vefanın unutulduğu bir kurumda ,hala demokrasinin varlığına inandığım,insanları sevmeye ve güvenmeye devam etmek istediğim ,yanlışları gördüğüm halde hala düzeltebilmek ve destek verebilmek için mücadele etmek isteyişimden vazgeçemediğim için yalnızca kendime çok kızıyor ve öfkeleniyorum.

Ö nümüzde yine KADER SEÇİMİ olarak düşündüğüm Cumhurbaşkanlığı seçimi var.yapıldığını düşündüğümüz tüm yanlışlara rağmen şunu asla unutmamamız gerekiyor.bu seçimde bizler desteklediğimiz partinin başına genel başkan seçmek için oy kullanmayacağız.Bugün artık 10 ağostos seçimi tek kişinin oylamasına dönüşmüş durumda.Başbakanın samimiyetine asla inanmadım.hak,hukuk,demokrasi,adalet lafları nı sadece onun ağzında çiğnediği sakız lar olarak görüyorum.siyasi partiler yasası ,seçim yasası,%10 barajı değişmediği ve bunlar için katkı koymadığı süre içinde asla samimiyetine inanmam mümkün olamaz.

Prof.dr.Ekmeleddin İHSANOĞLU CHP veMHP nin seçimlerde ortak adayı.evet benim gönlümde Cumhurbaşkanı adayı da ,birçoklarının gibi kendisi gibi düşünen ,yol yürüyen,kamuoyunun ve dünyanın yakından tanıdığı hatta benim için bir KADIN olmalıydı.Adayımız seçilebilirmiydi..mutlaka seçilebilirliği olabilecek bir aday mı olmalıydı ..seçilmesi hiç mümkün olmayacak biri olsa dahi mutlu olacağımız bir aday mı bulunmalıydı.sorular uzayıp gidiyor.

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adı ilk açıklandığın da adeta dondum.Hiç tanımadığım biriydi.internette araştırdıkça adeta nutkum tutuluyordu.sabaha kadar hiç uyuyamadım.yorum yapamadım.sadece içimde büyük bir boşluk ve hayal kırıklığı hissediyordum.Bu kadar da olmaz artık diyerek ertesi günü istifa etmeyi düşündüm .ancak birkaç gün kendime zaman tanımaya karar verdim.süreç içinde sakinleşmiştim.sağduyulu olmak zorundaydık. İstifa etmek, oy kullanmamak asla çözüm olamazdı ve gün faşist iktidarın ve padişahlığa özenen diğer adayın karşısında kavga etmek günü hiç değildi. Mesele sadece KİMİN CUMHURBAŞKANI OLACAĞI meselesi değildi, olmamalıydı.

Benim bir vatandaş ve özellikle bir partili olarak bir tek oyum vardı. Sonuç ne olursa olsun bir tek oyum benim için çok değerliydi. Sakin olup düşünmeli ve araştırmalıydım. Hakkında hiç bilgi sahibi olmadığım adayımızı önce tanımalıydım. Önyargılı olmak hele bir partiliye hiç yakışmazdı.

Özellikle 12 eylül darbesinden sonra solun üzerinden buldozer gibi geçen faşist yapı bugün tüm ülkeyi ve kurumları kuşatmıştı. Demokrasi ve özgürlüklerin özümsenemediği ülkemizde gerici, faşist, ırkçı iktidarların, darbeler, tarikatlar, cemaatlerin hayatımızı elimizden almalarına izin vermiştik. Bozuk düzene tüm siyaset kurumları ve siyaset yapanlar bilerek veya bilmeyerek katkı koydular. Ecevit in partisinin nasıl iktidar olduğu, nasıl bölündüğü, ılımlı İslam’ın önünün nasıl açıldı. SODEP, SHP, CHP içinde 1980 den beri neler oldu. Bugünlere gelinmesindeki katkı payları nedir?

Siyaset kurumları asli görevlerini gerçekten yapmış mıdır? Hepimiz gerçekten iyi bir partili olabildik mi? CHP olarak neden sadece kıyılara sıkışıp kaldık? Dünya kenti Muğla ve Bodrum’da neden şimdiye kadar bir tek kadın milletvekilimiz, belediye başkanımız olmadı.

İçim iyice açıyor, yüreğim sıkışıyordu. Maalesef CHP’nin ve ülkemin içinde bulunduğu durum yürekler acısıydı. Bugünlere gelinmesinde tüm siyaset kurumlarının, özellikle CHP’nin ve siyaset yapıyorum diyen herkesin payı çok büyüktü. Herkes gibi bende suçluydum. Bizler başaramamıştık. Sınıfta kalmıştık. Hala 2015 de yapılacak genel seçimlere göre siyaset yapmaya devam ediyordu karar vericiler. Sanki karar vericiler, geminin yavaş yavaş battığının farkında değildi. Fakat çözüm yine siyasetti. Aydınlık gelecek için, çocuklarımızın yarınları için çözüm siyasetle ve seçimle olmalıydı.

O nedenle oyum çok değerliydi. Oyumu mutlaka kullanmam gerektiğini görmüştüm.

İlk kez muhalefetin ortak olarak faşist iktidara karşı uzlaşmasını çok önemsiyor ve gelecek adına tekrar umutlanıyorum. O nedenle parti içindeki tüm sorunların ertelenerek örgütlerin genel merkez ve en küçük birimlerine kadar Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve çatı adayı Prof.Dr Ekmeleddin İhsanoğlu için örgütlü gücü çalıştırmaları adayı halka tanıtmaları ve sahip çıkmalarının çok önemli ve şart olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle tarihe, halkımıza ve çocuklarımıza olan sorumluluklarımızı asla unutmamalıyız.

10 Ağustos bir sınav günüdür.

Cumhurbaşkanlığı seçimi bir kader seçimidir. Yerel seçimlerde seçilmiş yerel yöneticileri n kendi seçimleri gibi aktif olmaları ve örgütlerine sahip çıkmaları şarttır.

Çok değerli bir tek oyum var…

Mutlaka kullanacağım…

Hepimiz mutlaka kullanmalı ve kullandırmalıyız diyorum.

Evet, oyum Prf.Dr.Ekmeleddin İhsanoğlu’na.

Order Retin-A online Nuran Yüksel

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. İrfan Asil dedi ki:

    Bu seçimin temel ayırıcı özelliği kimin seçilmemesidir. Yakın dönemlerden örnekle; gezi direnişinde ölen gençlerimizi katledenleri kahraman! ilan eden, aynı süreçte “yüzde elliyi zor tutuyorum” diyerek toplumu bölen, ötekileştiren, Mısırdaki Rabia’ya ağlayıp, kendi ülkesinde 14 yaşındaki Berkin Elvan’ı ve acılı annesini yuhalatan, 17-25 Aralık’ta ayakkabı kutuları ile milyon dolarları götüren, Ergenekon-Balyoz v.b. davalarda önce savcılığa soyunup daha sonra “kumpasmış” diye tüm faturayı eski ortaklarına çıkaran, kendisine muhalefet eden gazete ve televizyoncuları tehdit edip, tüm iletişim kanallarını borazanı haline getirmekten çekinmeyen bir zihniyet ve onun temsilcisi “İNSAN” dediğimiz, Homo Sapiens’te bu yana 50.000 yıldır önce doğa ile sonrasında egemen güçlere karşı mücadele vermiş insanoğluna hiç benziyor mu? Eli kana bulanmış, hırsızlıktan zanlı, kendi yurttaşlarının kaç çocuk yapacaklarına, içkiyi ne zaman içeceklerine tek başına karar veren, Gazi Mustafa Kemal’e Atatürk dememeye ve cumhuriyet kazanımlarını yerle yeksan etmeye yeminli birini, tarihin çöplüğüne süpürmek için tek yol ona oy vermemektir. Ancak onun başkanlığına yol açacak diğer seçenekleri -oy kullanmamak ya da geçersiz olacak oy kullanma gibi- sosyalistler, sosyal demokratlar, tüm solcular bir kez daha gözden geçirmelilerdir.