Bodrum Gündem

Bodrum Birleşik Haziran Hareketi, İç Güvenlik Paketini Protesto Etti

Bodrum Birleşik Haziran Hareketi, İç Güvenlik Paketini Protesto Etti
22.02.2015
0
A+
A-

BODRUM BİRLEŞİK HAZİRAN HAREKETİ İÇ GÜVENLİK YASA TASARISINI PROTESTO ETTİ…

iç_güvenlik_yasası_bodrumdada_protesto_edildi

Erectile Dysfunction Türkiye gündemini bir süredir meşgul eden İç Güvenlik Yasa tasarısı Bodrum Haziran Hareketi üyeleri tarafından Bodrum belediye meydanında yaptıkları bir basın açıklaması ile protesto edildi.

buy misoprostol

Bodrum Gündem Haber Valtrex online

Birleşik Haziran Hareketi Bodrum üyeleri ülke gündemini bir süredir meşgul eden, hatta TBMM’nde sert tartışmalar ve kavgaların da yaşanmasına neden olan yasa tasarısını bugün öğle saatlerinde Bodrum Belediye Meydanı’nda düzenledikleri bir basın açıklaması ile protesto etti.
Yaklaşık 50 kişinin katıldığı basın açıklamasını gurup adına Birleşik Haziran Hareketi Bodrum üyesi Egemen Öztüregen okudu. Yasa tasarısı ve AKP hükümeti aleyhine sloganların da atıldığı açıklamada, polisin de güvenlik önlemleri aldığı gözlendi.

POLİS SAVCIDAN İZİN ALMADAN ARAMA YAPABİLECEK…

İç Güvenlik Paketi’nin Anayasa ve Hukuk Devleti’ne aykırı olduğunun belirtildiği basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“2007’den beri polis, durdurduğu şüpheliden üzerindeki elbiseyi çıkarmasını veya aracının bagaj, torpido gibi kapalı bölümlerinin açılmasını isteyemiyor. Paket aynen kabul edilirse, bu artık mümkün olacak. Arama, mülki amirin yetkilendirdiği kolluk amirinin verdiği yazılı emirle, acil durumlarda da sözlü emirle yapılabilecek. Durdurma ve arama kararı savcı ve hakimin yetkisindedir. Düzenleme ile bu yetki 24 saatliğine polislere devrediliyor. Böyle bir durumda vatandaşın, hakkını arayacağı, itiraz edeceği bir makam bulunmuyor. Yargının devreye gireceği ana dek bir keyfilik söz konusu olabilir. Böylece insan hakkı ihlalleri artar. Yargı devreye girdiğinde ise iş işten geçmiş olur. İç Güvenlik Paketi’nde, polise gözaltı yetkisi veriliyor. Düzenleme yasalaşırsa polis, 24 saat gözaltına alabilecek. Hakim önüne çıkarma süresi 48 saat olacak. Oysa, gözaltı yetkisi yargının yetkisindedir.”

POLİSİN KİMİ KİMDEN KORUYACAĞI BELLİ DEĞİL…

Bodrum Birleşik Haziran Hareketi tarafından yapılan basın açıklamasının devamında polisin yakalama görevi olduğuna ve gözaltına alamayacağına dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi;
“Suç şüphesi de ancak yargının takdirinde olmalıdır. Polisin kimleri yakalayıp kanuni işlem yapacağı listesine “başkalarının can güvenliğini tehlikeye düşürenler” de ekleniyor. Ayrıca polise, vatandaşı ‘koruma altına alma, uzaklaştırma’ görevi de veriliyor. Böylece polisin, toplumsal gösterilerden insanları kaçırmasının yasal kılıfı hazırlanıyor. Yasada; alınacak, uzaklaştırılacak kişilerin nerede, nasıl tutulacağına, kötü muamele görmesinin nasıl engelleneceğine dair bir belirsizlik var. Polisin kimi kimden koruyacağı da belli değil. Bu belirsizlikler net bir şekilde tanımlanmalı. Kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini tamamen veya kısmen örtenlere 2 yıl 6 aydan, 4 yıla kadar hapis cezası getiriliyor.”

POLİS İTFAİYE, AMBULANS GİBİ KAMU ARAÇLARINI KULLANABİLECEK…

Polisin gösteriye ve göstericilere müdahale etmesinin tek şartı ‘şiddet’ olması gerektiğinin de vurgulandığı basın açıklamasında “Yüz kapatmanın bir şiddet unsuru olup olmadığına polis karar verecek ve bu konudaki ölçütler de belirsizdir” değerlendirmesi yapılıyor.
Birleşik Haziran Hareketi tarafından yapılan basın açıklamasının en çarpıcı bölümlerinden birisi de kamu araçlarının ve valilerin belediyelerin üzerindeki baskılarının artırılması. Basın açıklamasında bu konu ile ilgili şu ifadeler yer alıyor;
“Yeni eklenen fıkra ile valilere, gerekli durumlarda kolluk amir ve memurlarına ‘suçun aydınlatılması’ ve ‘suç faillerinin bulunması’ için emir verme yetkisi getiriliyor. Oysa, bu cumhuriyet savcılarının görevidir. Bunun mülki amire devri Anayasa’ya aykırıdır. Başka bir değişiklikle de valiler, kamu düzeni ve güvenliği ile kişilerin can ve mal emniyetini sağlamak amacıyla bütün kamu kurumlarının ambulans, itfaiye, çekici, iş makinesi gibi araçları ve ilgili personelini kullanma yetkisi alıyor. Valilerin bu emirlerini yerine getirmeyen veya geciktiren kamu görevlileri de oluşacak zararlardan sorumlu tutuluyor, aykırı davrananlar için 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası getiriliyor. Bu şu demektir; valilerin belediyeler üzerindeki yetki ve otoritesi artırılıyor. TOMA’ya su vermek, polisin orantısız ve gereksiz şiddetine ortak olmaktır. Belediyelerin TOMA’lara su vermemesi suç sayılamaz.”

VALİ ve POLİSE SAVCI YETKİSİ VERİLİYOR…

Basın açıklamasında var olan yasalarda molotof atan ya da maske takan eylemcilere yönelik cezai uygulamaların mevcut olduğu ifade edilirken yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olmadığı kaydediliyor. Bu yasanın ‘yargısız infaz’ olaylarını artıracağını iddia eden Birleşik Haziran Hareketi basın açıklamasının son bölümünde ise geçtiğimiz hafta bir esnaf tarafından öldürülen gazeteci Nuh Köklü ile ilgili değerlendirmelerde bulunuluyor;
“Gazeteci Nuh Köklü’nün katledilmesini, esnafa polislik yetkisi veren bu iktidar yarattı. Şimdi de valileri, polisleri savcılaştırmak istiyor. Valiye ve polise savcının yetkileri verilemez, hukuk devleti açısından kabul edilemez. Bu iktidar her şeyi reform, devrim şeklinde sunmaya alıştı. Yandaş medya aracılığıyla ‘devrim’ diye sunulan bu İç Güvenlik Paketi, baskıcı bir yönetimin önünü açıyor, demokratik hakları kısıtlıyor. Paketin yasalaşması halinde temel demokratik taleplere dönük eylemlerde polis daha fazla saldıracak. Yasa, polislere ‘çek-vur’ yetkisi veren yasadır, ‘diktatörlüğe gidiş’ anlamındadır. Bu paketin yasalaşması demek, istihbarat ve polis devletinin resmiyet kazanması demektir.”
Basın açıklamasının ardından bir süre meydanda bekleyen gurup sonra olaysız şekilde dağıldı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.