Bodrum Gündem

BODRUM BÖYLE SAHNE GÖRMEDİ…

order methotrexate pattern baldness treatment reyhan_bayındır_gönenç_bodrum_gundem_yazar

Dün hiç beklemediğim, unutulmaz bir “Tiyatro Şenliği” yaşadım.

27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü adına, ÇYDD- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şubesi’nin bu yıl altıncısını düzenlediği, Yarımada genelindeki on bir okulun katılımıyla gerçekleşen güne itiraf etmem gerekir ki biraz rastlantısal dahil oldum.

Okullar hazırladıkları kısa oyunları zeybekten valse danslarla süslemiş, klasik çocuk oyunlarını ustaca yerleştirilen esprilerle güncellemiş, yüksek seyirci katılımı sağlanmıştı. Geleceğin oyuncuları oynadıkları rolün içinde kendi kimliklerini unutmadan başarı ile sahnelediler oyunlarını. Oynadıkları oyunu sonuna kadar bilmenin rahatlığını gözlemledim tüm hareketlerinde. Hiçbir replik havada kalmadı, minik hatalar ustaca giderildi. Yalnızca kendi rolleri ile değil, oyunun bütünü ile ilgilenmeleri, oyunun dünya görüşünü benimsemeleri beni çok etkiledi. Aydınlı Yörük Ali’yi Kurtuluş Savaşı’na katmayı hedefleyen genç kız rolündeki minik kız, başındaki yemeniyi Yörük Ali’nin önüne   öğle bir ‘çal’dı ki, Afife Jale ödülünü hak etti. Minik efelerin yürekleri mangal gibiydi, kollarını her kaldırışlarında, Kurtuluş Savaş’ımızı hissettik tüm damarlarımızda…

‘Kadına Şiddet’i mim sanatı ile canlandıran Bodrum Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi genç kızlar bütünleşmişti rolleriyle… Makyajları kadar başarılıydı mimikleri…Olağanüstü bir performans sergilediler ve gözyaşları içinde, ayakta alkışlandılar. Elbette onları yetiştiren, hazırlayan öğretmenlerini unutmadan…

Oyunlar arası bölümler; bölgemizin tarihini mitolojik olaylarla anlatan, çocukların seslendirdikleri slayt gösterileri ile ustaca doldurulmuştu. Sabırlık bitkisinin öyküsünden Salmakis Göl’üne; İasos’un Yunuslu çocuk figüründen, Labranda kutsal alanının çift yüzlü baltasına kadar bölük pörçük olan bilgilerimiz bütünlendi. Sıkılmadan, keyifle izledik… Yaşadığımız toprakların tarihini bilmenin, ona sahip çıkmamızı sağlayacağını anımsayarak…

Günün açılış konuşmasında ÇYDD Bodrum Şube’si başkanı sayın Nadiye Sarıtosun gençlere şöyle seslendi: Bugün burada rol alanlarınızın belki bir kısmı oyuncu olacak. Ve size bir gün oyunculuğa nasıl, ne zaman başladığınız sorulduğunda bugünü ve tarihini söyleyeceksiniz. Oyuncu olmayan diğerleriniz de, bugün toplum önünde konuşmayı, kendini ifade etmeyi deneyimleyecek ve seçeceği meslekte bu ona başarı sağlayacak.

Sayın Nadiye Sarıtosun konuşmasını Münir Özkul’un, Haldun Taner’in “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı” adlı oyununda seslendirdiği, Osmanlı Ermeni’si tiyatro sanatçısı Tomas Fasulyeciyan’ın tarihselleşmiş tiradı ile bitirdi:

“Zaten aktör dediğin nedir ki? Oynarken varızdır, yok olunca da sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır. Bir zaman sonra da unutulur gider. Olsa olsa eski program dergilerinde soluk birer hayal olur kalırız.
Görooorum hepiniz gardoroba koşmaya hazırlanıorsunuz, birazdan teatro bomboş kalacak. Ama teatro işte o zaman yaşamaya başlar. Çünkü Satenik’in bir şarkısı şu perdelere takılı kalmıştır. Benim bir tiradım şu pervaza sinmiştir. Hiranuş’la Virjinya’nın bir dialogu eski kostümlerden birinin yırtığına sığınmıştır.
İşte bu hatıralar o sessizlikte saklandıkları yerden çıkar, bir fısıltı halinde yine sahneye dökülürler…
Artık kendimiz yoğuz. Seyircilerimiz de kalmadı. Ama repliklerimiz fısıldaşır dururlar sabaha kadar. Gün ağarır, temizleyiciler gelir, replikler yerlerine kaçışır…
Perde !”

Eminim dün gece sabaha kadar Oasis Belediye Salonu’nun duvarlarında da replikler uçuştu. Ve ektiği tohumları izleyen Sayın Türkan Saylan rahat uyudu…

30.3.2015

buy plan-b Reyhan Bayındır Gönenç

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.