MİLLİ CEPHE MODELİ…

Önümüzdeki seçimin Türkiye’de değişiklik yapması, peşin ve üzülerek ifade ediyorum ki mümkün değil. Eski hamam eski tas diyeceğimiz ve belki de yaşadığımız bu günlerden çok daha karışık bir döneme itileceğimiz seçim sonuçlarına hazır olmalıyız.
Bir kere iktidarı AKP’nin elinden almak hayli zor iş. Her türlü seçim hilelerini iyi bilen, merkezi seçim sistemini kendi çıkarına kullanmakta üstadlaşan, devletin tüm imkanlarını yasalara filan aldırmadan dibine kadar kullanan bir iktidarla karşı karşıyayız. Ayrıca tarafsız kalmaya mecbur olan Cumhurbaşkanının da tam desteği arkalarında. Recep Tayyip bey,bir parti sözcüsü gibi AKP’ye oy istiyor. Türkiye’de kurumlar görevlerini layıkıyla yapsalar, Yüksek Seçim Kurulu yetkilerini korkusuzca kullanmaya kalksa, Cumhurbaşkanı Aksaray’ından dışarı çıkamaz, öyle uluorta konuşamaz ve her aklına eseni söyleyemez. Ama Yüksek Seçim Kurulu yan çiziyor.
Günün 24 saati dini politikaya alet eden AKP’nin, siyasi partiler kanununa aykırı hareketten takibata uğraması ve Yargıtay tarafından hakkında kapatılma davasının açılması gerekiyor. Ama Yargıtay dün de, bugün de, hatta 10 yıldan fazladır bu görevini yerine getirmiyor. Sadece Yargıtay değil, Anayasa Mahkemesi de sesini çıkarmıyor. Bu durumda AKP’nin seçimlerden yenik çıkmasını ve iktidara veda etmesini nasıl bekleyebiliriz ki..?
Bu önemli ve çarpıcı tespitlerin altını çizdikten sonra, iktidara karşı savaşacak partilere bir göz atalım. Hepsi birleşip (milli cephe)benzeri bir modeli oluşturmak yerine, oylarının heba olması pahasına tek başına mücadeleye çalışıyorlar. CHP’nin tabanını Vatan Partisi kemiriyor, Emine hanımın Anadolu Partisi de Kılıçdaroğlu’nun oylarını az da olsa tırtıklıyor. HDP’ye meyleden CHP oylarını da hesaba katarsanız, AKP’yi neyle silkeleyeceksiniz? MHP tutumunu baştan belli etti ve Büyük Birlik Partisi dahil kimseyle ortak hareket etmeyeceğini peşinen açıkladı. HDP de barajı aşacağına inandığı için, kimseyle destek arayışına girmiyor, şimdilik konuşmuyor bile. Böyle bir tabloda AKP’yi indirmeye Kılıçdaroğlu’ndan başka inanan kimse kalır mı?
Sandıklar açıldığı zaman, AKP’nin belli miktarda oy kaybettiği görülecektir. Ama bu kayıp, iktidarı onun elinden kurtarmaya yetmeyecektir. Eğer diğer partiler birleşebilse ve seçimlere tek bir cephe halinde girebilselerdi, çok şey değişebilirdi. Ama böyle bir şansı ve fırsatı kullanmak yerine, kendi güçleriyle sonuç alabilecekleri gibi bir hayalin peşine düştüler ki, bu tehlikeli hayalin yarın Türkiye’ye çok büyük zararlar vereceğini her beraber göreceğiz.
Efendim, birleşseler ne olur yani? Xenical order Paxil online buy albuterol
Cumhurbaşkanlığı seçiminde birleştiler de ne oldu? Böyle düşünenler, CHP’nin Ekmeleddin beyin arkasında tam durmadığını, bazı MHP’lilerin de yan çizdiğini,12 milyonun sandığa gitmek yerine tatili tercih ettiğini unutmuş olmalılar. Ekmeleddin beyin adaylığı ile bugünün milli cephe modelini birbirine karıştırmamak gerek. İkisi farklı şeyler çünkü. Bugün oyların bölünmesine sebep olmak yerine, hepsinin bir noktada toplanmasını sağlamak, AKP’nin hala korkulu rüyasıdır. AKP’nin karşısındaki oylar bir noktada toplanırsa, iktidar partisinin sandıktaki gücü yüzde 30’lara düşer. Böyle bir tablo AKP ve HDP’siz bir koalisyon hükümetini ortaya çıkarır ki, böyle bir hükümetin gücü yüzde 60’lara vurur.
Siyaset mühendisleri, seçim işinden anlayanlar, profesyonel siyasetçiler, eski ve deneyimli politikacılar, muhalefet partilerinin bir yolunu bulup sandıkta birleşememeleri halinde, bu seçimde de hüsrana uğrayacaklarını söylüyorlar. Bu gerçekçi görüşlere katılmamak mümkün değil.