Bodrum Gündem

ÇOCUKLARIMIZ BİZİ AFFETMEYECEK…

Bugün Türkiye, Dünya ve Bodrum sanki her yerde aynı anda olan dokuz şiddetindeki depremle sarsılarak uyandı. Proscar without prescription

Gazetelerin sürmanşet girdiği cansız çocuk bedeniyle irkildi tüm insanlık. Yıllardır devam eden, her gün dalga dalga büyüyen savaşın sonuçlarını sanki ilk kez duydu, gördü büyük insanlık.

Ülkelerindeki savaştan çocuklarını kaçıran ve nereye geldiklerini dahi bilmeyen genç anneler ve babalar Bodrum da, özgürlüğe umuda kaçışta yitirdiler çocuklarını ve yakınlarını. Onlarda biliyorlardı mutlaka kaçışlarının sonunun ölümle sonlanabileceğini, ama bir UMUT işte.

Her zaman yaşamı anlamlı kılan bir UMUT.

Ege’nin karanlık sularında dahi bitmeyen, bitmeyecek bir UMUT.

Aylardır Bodrum da, parklarda, kaldırımda yaşamaya çalışan, turizm de görüntü kirliliği yaratıyorlar diye bakılan zeytin gözlü kara çocuk,karaya vuran bir balık kadar bile değer verilmedi sana.

Bin bir türlü politik hesapların içinde iç savaşa sürüklenen ülkenden ayırdılar, kaçmak zorunda bıraktılar seni. Siyaseti kendi çıkarları uğruna yapanlar, kendi çıkarları için her türlü değerlerimizi kullanarak korku imparatorluğunu yaratan halkı bölenler, düşünmediler sınır kapıları açtıklarında neler olabileceğini.

Ahmet Hakan’ın kaleminden aynen tekrarlamak istiyorum; “Sen yaşamadığın bir hayatı yitirdin, bizim kaybımız ise senden çok daha büyük. Biz insanlığımızı yitirdik, affet bizi çocuk.”

Affedin bizi çocuklar!

Ama biliyorum ki; çocuklarımız, torunlarımız bizi affetmeyecekler.

Çocuklarımıza onaramayacakları bir dünya, bir ülke, bir Bodrum bırakıyoruz. Ama benim hala tükenmeyen, bitmeyen umudum var. Tıpkı bugün çocukları için can yeleği ve bot arayan genç babanın umudu heyecanı gibi. Bende hala umuyorum ve biliyorum ki, yapılan tüm yanlışlara rağmen hala yapabileceğimiz çok şey var.

1 kasım seçimleri öncesi iktidarın seçim sandığını etkiler düşüncesiyle bastırma, sindirme operasyonlarını yapamayacağını düşünüyordum. Ama bugün görüyorum ki; gözleri iktidar hırsı bürümüşlerin, güç sarhoşluğu ve kaybetmeye başlamanın yarasıyla her şeyi göze almışlar. Bugün medyaya, basın özgürlüğüne yapılan baskılar, özel mülkiyetlere ve şahıslara yapılan itibarsızlaştırma ve susturma operasyonları Türkiye’nin itibarına ve imajına yapılan darbelerdir.

Günümüz siyasetin de yerelde ve genelde ‘’KORKU VE BEKLENTİ’’siyaseti esir almış durumda. Özellikle aydınlar ve politika üretenler (yapanlar demiyorum) üretmeye çalışanlar, artık haksızlıkların ve hukuksuzlukların karşısında durmanın bir demokrasi borcu olduğunu asla unutmamalıdırlar.

Çözüm siyasettedir. Siyaset ise asla korku ve beklenti içinde yapılmamalıdır. Bugün bilerek, görerek susanlar, seyirci kalanlar, yerelde ve genelde şahsi ve küçük çıkar ilişkileriyle hala kasaba politikası yapanlar asla unutmamalıdır.

Çocuklarımız bugünü yaratanları asla affetmeyecektir…

order misoprostol Nuran Yüksel/2 Eylül 2015-Bodrum purchase Indocin online

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Filiz Vural dedi ki:

    Ancak içinde yaşadığımız bu kaos bu kadar güzel anlatılır Kalemine ruhuna düşüncene büyük saygı duyuyorum canım arkadaşım .