BEŞ BİN KİŞİ SEVGİLİLER GÜNÜNÜ BİRLİKTE KUTLADI!

Ben diyeyim beş bin, siz deyin altı-yedi bin kişi seyirciyle bugün Mylasa’da, kültürünün bir parçası olan deve güreşlerini yapıldı. Cazgır’ın Milas derken i’yi uzatarak ‘Miilas’ demesi bana kentin antik ismini çağrıştırdı, hoşuma gitti.

Cazgır İsmail bugün yeni yetişen cazgır adayını tanıştırdı gelenlere. Saat daha sabahın on’u, ama nerdeyse park edecek ve oturacak yer yok. Saat on bir’de şehitlere saygı duruşunun ardından İstiklal Marşımız okundu hep bir ağızdan. Hemen sonra bir din adamı dua okudu, eller açıldı gökyüzüne doğru. Kazasız bir güreş diledi hoca efendi duanın sonunda.

Develer şeref turu attı sahada, sahipleri ve savranları eşliğinde. Kimi develeri makyajlı genç kızlarımız getirdi sahaya, gururla yürüdüler. Fotoğraflarını çekerken devenin ağzından köpükler saçıldı daha genç olanının saçlarına; abla, olacak o kadar dedi.

Ve güreş başladı.

Cazgır; yani güreşi sunan, bir anlamda yöneten, manilerle insanları coşturan kişi hepimizin sevgililer gününü kutladı. Ne çok sevgi ve sevgili vardı. Deve sevgisi de bunlardan biri değil miydi?

Savranlar (deve bakıcıları) ve deve sahipleri çok sevdikleri develerinin zarar görmemesi için güreş süresince sahada develerinin yanındaydı. Cazgır “ayırın develeri” treating cancer tumors der demez hazır bekleyen urgancılar asıldı iplere.

purchase cheap Sildenafil Bu bir dövüş değil, güreştir. Tıpkı yağlı pehlivan güreşleri gibi.

Hayvanların güvenliğidir asıl olan. Bu bir bahis değildir.

Develer geldikleri yer, sahipleri ve isimleri ile, Retin-A online “bu develer de sahaya” cümlesiyle güreşe davet edildi: Bodrum’dan Karazindan, Mumculardan Emrah!

Güreşin ilerleyen saatlerinde 09 KA 888 plakalı araç sahibi aracının başına çağrıldı cazgır tarafından. Bir süre sonra aynı plaka okundu ve aracın üstüne deve çıktı hemen aracınızın başına diyerek çağrı yinelendi. Ben deve nasıl başı boş bırakılır, bu düzen içinde nasıl arabanın üstüne çıkar şaşkınlığı içindeyim. Sigorta da ödemez böyle bir hasarı(!) Gün içinde bu anons başka plakalar için tekrarlanınca anlıyorum ki bu bir şaka!

“Para olduğu zaman diyorlar zengin, şimdi sahalarda Germecik’ten Girgin” manileri arasında; güzel güreşen develere, “Böyle pehlivan develere hep beraber yapalım alkış!” coşkusu ile devam etti Milas Güreş’i.

Erkekler sayı olarak çoğunlukta olsa da kadınların varlıklarına gösterilen saygı gururlandırdı beni. Gördüğüm en büyük piknikti bu. Özenle kurulmuştu kimi maslar; börekler, zeytinler, dolmalar ve deve sucuğu…İçkiler içildi, zeybek havasında kalktı kollar. Kimse kimseyi üzmedi, kucakladı.

Yaşlı bir devecinin fotoğrafını çekerken; çevresindekiler ‘en yaşlı’ değil, ‘en eski deveci’ dediler ‘O’nun için, bu özen etkiledi beni.

Zurnacı-davulcu, elma şekerci, kasketçi, incir satanlar, sucuk pişiriciler ve sevgililer günü gülü satan çiçekçi çocuk arasından geçerek Milas’ın bu güzel arenasından çıktım. Bodrum yolunda, devecilerin, kültürümüzün bir parçası olan bu geleneği devam ettirmesinin ne büyük bir aşk olduğunu düşündüm…

[email protected]