TORUNUNUN AĞZINDAN YÖRÜK ALİ EFE

Milli mücadele döneminin neferlerinden Yörük Ali Efe’yi, merkez valisi olan torunu Kayhan Kavas Dibeklihan Sanat Köyünde düzenlenen “Vefa Gecesinde” anlattı.

Bodrum Gündem Haber 

Anma programı Ruhi Su tarafından seslendirilen “Hey Gidinin Efesi” isimli türkü ile başladı. Yörük Ali Efe’yi anma gecesinin açılış konuşmasında  Sanat Köyü kurucusu Cenap Tezer efe ile ilgili şunları söyledi “Onların bir tek mavzerleri vardı. Biraz fişekleri, kızanları, ama yurt sevgisiyle dolu kocaman yürekleri vardı. Kurtuluş savaşımızda , sömürgecilerin maşalarını yörelerinde ilk durduran , onlardı.  Efelerdi onlar.  Efelerimiz. Onlara çok şey borçluyuz. Çocuklarımıza , torunlarımıza öğretmeliyiz , unutturmamalıyız. Eğitim sistemimiz bütün bunları ne kadar bize unutturmaya çalışsa da şu anda torunlarımıza, çocuklarımıza bunları unutturmamak ve o gerçeklerin yıllar boyunca yaşamasını temin etmek bizim görevimiz. Dilerim öyle de olacak. Ruhları şad olsun. “ dedi. Tezer daha sonra ünlü şair Ziya Gökalp’ in Yörük Ali Efe için yazdığı şiiri okudu ve  ardından Yörük Ali Efe’nin dokuz torunundan

Çerkez Ethem ile Mustafa Kemal arasında yaşanan ve devamında Çerkez Ethem’in vatana ihanet etmesi ile sonuçlanan olaylar sırasında Yörük Ali ve Demirci Efeye yazdığı mektuplara değinirken şunları söyledi “Çerkez Ethem efelere yazdığı mektuplarda demiştir ki ‘Kemal bizleri yok edecek. Kemal kendine özgü bir devlet kuruyor, bunlara karşı birlikte mücadele etmek lazım’. İki güç vardır ve Demirci Efe Çerkez’den yana yer almıştır. Yörük Ali Efe’nin tercihi ise Gazi Mustafa Kemal’dir. Bu tercihi neye göre yapmışlardır bilemiyorum. “ dedi.

Merkez Valisi Kayhan Kavas, dedesinden kalan iki torba dolusu belgeyi Sait Faik ödülü almış olan dayısı Cengiz Yörük’ün kendisine teslim ettiğini ve kendisin de bu belgeleri Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt (ATAŞE) Başkanlığına teslim ettiğini dile getirdi. Vali Kavas “Bu belgeler kayıt altına alındıktan sonra tarihçilerin hizmetine sunuldu. Bu belgelerde her şeyin tek tek hesabı var. Kimden kaç kilo buğday alınmış, kimden ne kadar battaniye alınmış, kime ne kadar borç var, kime ne kadar ödenmiş. Hangi kaymakam ihanet ediyor, hangisi halka doğru hizmet ediyor? Tek tek bunları yazımışlar. BU belgeler şimdi elimizde. Kurtuluş savaşının böyle rastgele ve bir takım kendini bilmezler tarafından değil de tam tersi son derece bilinçli ve hesabı kitabı son derece düzenli bir şekilde tutulmuş evraklarda olduğunu görüyoruz”. Dedi.

1895 yılında Aydın Sultanhisar’da doğan Yörük Ali Efe, Kurtuluş Savaşı sırasında 16 Haziran 1919’da Molgaç Baskını ile düşmana ilk darbeyi vurmak suretiyle Aydın yöresinde düşman kuvvetlerinin ilerlemesini durdurdu. 1951 yılında İzmir’de geçirdiği talihsiz bir tramvay kazasında bacaklarını kaybeden Yörük Ali Efe, 1951 yılında tedavi için gittiği Bursa’da vefat etti.