TÜRKİYE TURİZMİ ENİNE BOYUNA MASAYA YATIRILIYOR…

Bu yıl 17. si düzenlenen ve üç gün sürecek olan Turizm Kongresi  Bodrum’da başladı. 61 farklı üniversiteden 300 civarında öğretim elemanının yanı sıra 60 ın üzerinde  sektör temsilcisinin de katılacağı kongrede 148 bildiri okunacak.

Çiçek Bozoğlu/Bodrum Gündem

17 . Ulusal Turizm Kongresi’nin açılışına Muğla Valisi Amir Çiçek, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Bodrum Kaymakamı Dr. Mehmet Gödekmerdan, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi rektörü Prof Dr. Mansur Harmandar, İl Garnizon Komutanı Albay Yavuz Özfidan, Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü İlyas Sarıyerli, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Murat Tonbul, TUREB Başkanı Zeki Apalı, TÜRSAB Bodrum Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Sevinç Gökbel, BESİAD Başkanı Emre Köroğlu, BODER Başkanı Halil Özyurt, CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen ile çok sayıda akademisyen ve turizmci katıldı.

Kongreye saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin mini keman resitali ile devam edildi.  Bu yıl 17’ncisi  “Akademi-Sektör Buluşması” teması ile toplanan 17. Ulusal Turizm Kongresinin açılış konuşmalarından önce Ak Parti Muğla Milletvekilleri Nihat Öztürk ve Hasan Özyer, MHP Muğla milletvekili Mehmet Erdoğan ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan gelen yazılı mesajlar okundu.

 “Sektörü Kıyı Turizmine Ve Üç Ülkeye Endekslemek Krizi Büyütür “…

Ulusal Turizm Kongresinin açılış konuşmasını Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ozan Bahar yaptı. Bahar, turizm sektöründe 3 milyona yakın insan istihdam edildiğini, buna bağlı diğer  sektörlerle birlikte yaklaşık 10 milyon kişinin turizm sektöründen gelir elde ettiğini belirtti. Ozan Bahar,  bu yılki kongreyi akademisyenler ve sektör temsilcileri ile birlikte yaparak turizm sektörü için doğru  seçenekleri tespit etmek istediklerini belirttiği konuşmasına şöyle devam etti ” 2016 yılında Türkiye’ye gelmeyeceği tahmin edilen ortalama 5 milyon turistin ülkemiz ekonomisi üzerinde yarattığı hasarın 5 milyar dolardan fazla olacağı ve buna AB turizmindeki kayıp da eklendiği zaman 7-8 milyar dolar düzeyinde olacağı tahmin edilmektedir. Oysa geniş bir turizm ürün arzına sahip olan ancak bunu uzun vadeli sürdürülebilir turizm politikalarıyla desteklemeyen ülkemiz turizmi için artık yaşanan yapısal sorunları görmek gerekir. Ülke turizmini sadece kıyı turizmi ile sınırlamak çok büyük bir yanılgı olur. Türkiye’de turizm özellikle 1982-2000 yılları arasında çok muazzam bir gelişme gösterdi. Kaynaklar özellikle kıyı turizmi odaklı bir döngü içerisinde yıllardır deniz, güneş ve kuma yapıldı. Turist sayısı anlamında Türkiye Avrupa ve dünya ortalamasının oldukça üzerinde ancak gelir açısından durum daha farklı. Türkiye turizmi gelir sıralamasında dünya ortalamasının oldukça altındadır. Sektörün yüzde 10 ithalat bağımlılığı olduğunu görüyoruz. 26,6 milyar dolarlık ihracat geliriyle en yakın rakibi olan otomotiv sektörüne fark atmaktadır. Turizm sektörü A’dan Z’ye tüm sektörler içinde Türkiye’ye en çok döviz getiren sektör konumundadır. Sektörü Kıyı  turizmine ve 3 ülkeye endekslemek ülkemizdeki krizi büyütür.” dedi.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi rektörü Prof Dr. Mansur Harmandar ise üniversitelerin görevinin ilmin ışığında insanları aydınlatmak olduğunu anlatarak şöyle dedi: “Üniversiteler bilim üretirken bir taraftan da ilgili sektörlerle işbirliği yaparak ülkemizin ilerlemesi, gelişmesi ve uygar devletlerin üzerine çıkması için gerekli adımların atılmasında yardımcı olmak üzere elde ettiği bilgiyi paylaşmalıdır. Turizm fakültemiz bu konuda en güzel faaliyetleri yapan fakültelerden birisidir. Biz Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi olarak ilçelerimize de özel önem gösteriyoruz. Üniversite kampüsümüzde haftada en az bir veya iki kere kongre ve sempozyum veriyor.”

“Sektörler Arasında Gücü Olan Kazansın Şeklinde Bir Yarış İçerisindeyiz”…
Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanı Dr. Osman Gürün de, turizm sektörünün sorunlarına dikkat çekerek, master turizm planının yapılmasının önemini vurgulayarak şu
ifadeleri kullandı:   “Muğla ve Antalya gibi turizm bölgeleri deniz kum güneş turizmine mahkum edilmeseydi, tabiat, kültür coğrafi, sosyal konumlarımız değerlendirilerek turizm planlamaları  yapılsaydı bu kriz ortamında bu kadar zarar görmezdik. Bu nedenle sadece Ege ve Akdeniz bölgeleri için değil tüm bölgelerimizi kapsayan tanıtım yapılmalı. Turizm yılın 12 ayına yayılmalı. Kültür ve tarih zengini Muğla’da deniz- kum- güneş ve yat turizmi ön plana çıkarken, kültür turizminin adından bile bahsedilmiyor. Muğla’da 110 ören yerinden sadece 22’sinde şu anda kazı ve kurtarma çalışmaları yapılabiliyor. Muğla’nın turizmi 10 yıl sonra nerede olacak, nereye götürülmek isteniyor bunun planlanması yapılırken diğer sektörlerin turizme zarar vermesi de engellenmeli. Bizde sektörler arasında da uzlaşmazlıklar var. Kaç marina yapılmalı, kaç tane otel yapılmalı bununla ilgili bir çalışma yok. Sektörler arasında gücü olan kazansın şeklinde bir yarış içerisindeyiz. Kıyıların turizme açılmasını yatçılar istemiyor. Madenci ruhsat verin, her yeri kazayım diyor, çevreci ve turizmci bundan negatif etkileniyor. O zaman sektörler arasında bir uyum ve barış sağlamamız lazım. Hiçbir sektör diğerini zarara sokacak ve onun faaliyet alanını kısıtlayacak bir faaliyet içinde olmamalı. 1/25 binlik planı yaparken elimizde turizm master planı olsaydı, bunu daha gerçekçi yapardım. Gelecekte büyük revizyonlara gitme ihtiyacı da doğmazdı. Harcama kapasitesi düşük turiste kaldık. Turist başına düşen harcamayı arttırmamız lazım yoksa hamallık yapmaya gerek yok. Orjinalini kendi ülkesinde tükettiğini burada vermeye gerek yok.  Biz bize özel olanı vermeliyiz. Yat turizmi bunun e güzel örneği. “ dedi.

“Muğla’da Eko, Spor, İnanç, Kongre ve Sağlık Turizmi Göz Ardı Ediliyor”…
Muğla Valisi Amir Çiçek konuşmasında yapılan kongreyi çok önemsediklerini ve buradan çıkacak verilerle Muğla için bir master plan hazırlayacaklarını kaydetti. Vali Çiçek, Muğla’nın pek çok değeri varken niçin turizmi sadece deniz, kum, güneş üçgeninde devam ettirildiğini anlamadığını belirtti. Muğla Valisi Amir Çiçek konuşmasının devamında yılın 12 ayında Muğla’nın genelinde uygulanabilecek turizm çeşitleri arasında inanç, eko, spor, kongre ve sağlık turizminin de göz ardı edilmemesini önerdi. Vali Çiçek konuşmasına şöyle devam etti “Muğla sadece Türkiye için değil, tüm dünyanın en önemli coğrafi bölgelerinden biri. Doğası, havası, sahip olduğu tarihi değerlerle çok şanslı bir il olduğumuzu düşünüyorum. Muğla, birçok farklı uygarlığa ait eşsiz tarihi ve kültürel zenginlikleri, bin 484 kilometrelik doğa harikası kıyı şeridi ile Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonlarından biri olma özelliğine sahip. Anadolu’da tarımı bile turizm sektörünün içine çekebiliriz. Bu nedenle deniz kum güneş ve Antalya ile Muğla ile turizmimiz sınırlı kalmamalı acil olarak turizmin master planı hazırlanmalı. Turizmde bunların dışına çıkmayı başarmalıyız. Örneğin spor turizmi bunlardan biridir. Spor turizmini Muğla’da havada, karada, suda canlandırmalıyız.”

Protokol konuşmalarının ardından sektör ve akademi açılış konuşmaları ve açılış oturumuna geçildi. Kongre dönem başkanı Prof Dr. Orhan İçöz’ün başkanlığında gerçekleştirilen açılış oturumunda, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Murat Tonbul, TUREB Başkanı Zeki Apalı, Oxford Brookes Üniversitesi’nden akademisyen Prof. Dr. Levent Altınay ile GEKA Genel Sekreter Vekili Özgür Akdoğan katıldı.

Açılış oturumunda bir konuşma yapan TÜROFED Başkanı Osman Ayık, master planın Türkiye gündeminden düşmüşken bugün burada yeniden gündeme getirilmesinin memnuniyet verici olduğuna vurgu yaparak şunları kaydetti: “Master planı yapacak turizmciler, kamu yöneticileri ve akademisyenler hepsi burada. Türkiye turizmde bundan sonra hangi yolda gidecek nasıl bir plan izleyecek buna karar vermeli, sektör olarak hayal satan bir sektörüz. Geleceğe umut ile bakıyoruz ama bize de kesinlikle bir yol haritası ve tüm sektörlerin kurumların turizm konusunda uzlaştığı bir ortamı yaratabilmeliyiz. Çünkü insanı insan gibi hissetmesine neden olan bir sektörüz. Biz bu krizle birlikte kayıplarımızın yanı sıra kazanımlarımızı da elde edebiliriz. Turizm meslek liselerinin sayıları artmıyor, azalıyor. Sektörü destekleyen eğitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi
gerekir” dedi.

35 bilimsel oturumda akademisyenlerin 148 bildiri sunacağı 17. Ulusal Turizm Kongresi 23 Ekim tarihinde sona erecek.