BODRUM’UN TURİZMİ DÜZELECEK Mİ?

Ülkemizin içinde olduğu güvensizlik ortamı turizmi baltalayan en önemli faktörlerin başında geliyor. Bu sorun ne yazık ki yakın zamanda düzelecek gibi gözükmüyor. Döviz getiren yabancı turistin güven duyarak Türkiye’ye gelmesi için ne kadar zaman geçecek henüz belirsiz.

Bodrum’un en eski ve sadık misafirleri İngilizler de başka iç problemlerle uğraşıyorlar. Bilindiği gibi Avrupa Birliğinden ayrılma kararının ardından düşen ekonomik değerler kişilerin tatil harcamalarını kısmalarına sebep oluyor. İngilizler için 2017 ortalarında AB’den ayrılma sürecinin belirsizliği ortadan kalkabilir ama o zaman da ekonomik belirsizlik bir çırpıda düzelmeyecek ve turizm sezonunu bitmiş olacak.

Bodrum’da son görüntülere göre bazı büyük oteller çekiliyor, bazı büyük tesisler el değiştiriyor, seyahat acenteleri gelecek yılın “erken rezervasyon” anlaşmalarını yapmak için çabalıyor, Bodrum’u tanıtmaya çalışan sivil toplum örgütleri fuarlara katılma hazırlığı yapıyorlar ama onlar da pek ümitli gözükmüyor.

Bu aşamada alınabilecek en hatalı karar fiyatları düşürmek olacaktır. Zaten “her şey içinde” konseptinin tam doluluğu sağlayamayan işletmeleri zora soktuğu bir devirde satın alım gücü daha da düşük olan turiste kapıları açmak zarardan başka bir şey getirmez.

Yapılacak en akıllıca iş öz sermaye ile (borçlanmadan) tesisleri yenilemek, kaliteyi artırmanın yollarını aramak, personeli eğitmek ve gelecek sezona daha üst seviye turisti çekmeye çalışmak olmalıdır.

Bodrum’da büyük işletmelerin dışında kalan ve aslında yarımadanın karakteristiği olan büyük çoğunluktaki küçük ve orta boy turistik tesislerin kötü geçen 2016 sezonu dolayısıyla öz sermaye sorunu olabilir. Bu sıkıntıyı çözmek için kolaya kaçıp kredi alarak bir de faiz yükü altına girmek yerine yeni ortaklıklar kurma yoluyla çözüm aramak daha doğru bir çözüm olacaktır.

Ortada bir sorun olduğu meydanda ama kötümser olmak yerine erken zamanda tedbirler almak, çözümler aramak en doğru yol olarak görülmektedir.