Bodrum Gündem

HERKES İŞİNİ YAPSIN VE DOĞAL OLARAK İYİ YAPSIN / Serap Eflanlı yazıları…

Bildiği ne varsa, el yordamıyla, kısmen usta çırak ilişkisiyle “öğrenmiş” biri olarak, “herkes işini yapsın ve iyi yapsın” demeyi hak biliyorum kendime.

Ben, dalgacı, alaycı, “güzel olduğum kadar, küstah” da olabilen biriyim. Özünde alaylı’yım. Yani, ne demek istiyorum; bir başlangıç hikâyem var, bu hikâyenin içinde bana değmiş herkesten iş hayatıyla ve beşeri ilişkilerle ilgili öğrendiklerim var; elbette “aklımın alabildiği” kadar.

Çok kademeli bir işletmede, çalışanların ne yaptıklarını en üstteki abi ya da abla bilmez önceleyin. Aralardaki abi ya da ablalarla çözüme gidilir. Her hangi bir çalışanın üstü, o kişiyi sevmişse bir nedenle, olası sorunlar onlar arasında çözüm bulur bir şekilde. En, ama en nihayetinde “ulu mercii”ye durum yansıtılır. 

Kıymet-î harbiyesi yüksek bir işletmenin rahle-î tedrisâtından geçmiş olan ben’in öğrendiği üç, beş şey var. En önemlisi, ne için el sıkışılmışsa, işi verenle işi alanın taahhütlerini yerine getirmesi. Şu’nu biliyorum, bu’nu biliyorum deyip, parasal olarak da el sıkışılan durumun, neredeyse hemen ertesinde, verilen paradan, istenen işten şikayetçi olmak, bir de “… biliyorum, yaparım…” dediklerini yap(a)mıyor olmak.

…………………..

Anladığınız üzere, kapım çalındı. Ben, kapıyı açtım, doğal olarak bir adım geri çekildim. O, doğal olarak içeri girdi. Çantasını, içinden tütün kesesini alarak, en son üç ay önce bırakmış olduğu yere, doğal olarak bıraktı. Havaların gel-gitleri yüzünden, henüz kışlıklarından vazgeçmemişken insanlar, O, eminim ayıp olmasın diye giydiği incecik ama ipincecik hırkasını, “… ooofff, sıcak…” diyerek çıkartıp, sandalyeye bıraktı. Salonun camını, “neden kapalı ki bu?” diye, söylenerek açtı ve camın önündeki nefti yeşil kanepeye, doğal olarak bırakıverdi bedenini.

Merhaba dedi mi? dedim mi? öpüştük, sarıştık mı? hâl hatır sormalar oldu mu? Sanmıyorum… Hatırlamıyorum…

Lâkin, “… ne zaman istersen, ne zaman, ne şekilde anlatmaya ihtiyacın olursa, ben varım, buradayım…” demiştim, birbuçuk yıl önce. Doğal olarak, digital duygusallığın âlemi yoktu…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.