Bodrum Gündem

YÖNETİM İSTİFA (Dikkat: Yazı Sporla İlgilidir!)

10 yılda 18 yeni stat yaptık, 24 tane daha yapmayı planlıyoruz.

Çok sevindik, gurur duyduk. Ne de olsa tabelaya göre yorum yapmaya alışık bir nesiliz. Takım galipse herkes kahraman, tabelada mağlubiyet gözüküyorsa atış serbest. Bir gün önce yerlere göklere sığdıramadıklarımızın derhal istifa etmesini isteriz ve bu yıllardır böyle sürüp gider.

18 yeni stat işine bu sefer de başka bir pencereden bakmayı deneyelim. Neden bu kadar çok stat yaptık?

Çünkü yoktu, daha önce yapılmamıştı. Aslında sporda geri kalmışlığımızın açık belgeseli olarak yayınlayabilirsiniz. Şimdi buna sevinsek mi, üzülsek mi?

Başka bir soru: bu yeni statların kaç tanesinde Atletizm Pisti var? Daha trajik olarak soralım: ülkemizde kaç ilimizde atletizm pisti var?

Avrupa’da stat yapımında birinci durumda olduğumuz yazılıyor, neden? Çünkü diğer Avrupa ülkelerinde yeterli sayıda spor tesisi var, onlar yeni yapmaktan ziyade yapılmışları modernleştirme çabası içindeler.

Futbol ile alakanız olmasa bile bir ara televizyonda gösterilen herhangi bir futbol maçına kısaca bir göz atmanızı rica ediyorum. Sahanın ne kadar kötü olduğunu göreceksiniz. Milyonlarca para verilen futbolcuların o taze sürülmüş tarla gibi zeminde marifet göstermesini bekliyoruz. Asıl gülünç olan fasıl maçtan sonra başlıyor.

Televizyon programlarında saatlerce ve günlerce tekrar edilerek yorumcular  4-3-2-1 değil de 4-2-3-1- oynanması gerektiği gibi bizim bilgi sınırımızı aşan bilge yorumlarla kaybedenin üstüne yükleniyor.

Genel temayül, suçun hep antrenörde olduğu şeklinde oluşuyor, o da olmazsa yöneticide.

“Ben zaten söylemiştim” diyen o kadar çok spor yorumcusunun karşısında değil antrenör, top toplayıcı bile olmak istemezsiniz.

Futbolcular açısından konu biraz daha esnek. Belli bir seviyeye geldilerse nasıl olsa yaşlılıklarını Çin’de veya Arap ülkelerinde geçirecekler. Hayatları boyunca kazanamadıkları kadar parayı bir yılda kazanıp emekli olacaklar.

O seviyeye gelememişlerse jübile yaptıktan sonra bir TV kanalında yorumcu olurlar. Aman sakın antrenör olmayın, başınıza neler geleceğini biliyorsunuz.

İyi ki Çin spor dünyasına girdi de piyasalar biraz canlandı. Ne de olsa orada 1.4 milyar insan var ve dünya ortalamasında göre her saniye 2.6 kişi artıyorlar. Bu kadar insana stat yapmakla yetişemezsiniz.

Evinde maç seyretsin diye gece gündüz çalışıp decoder üretmeye çalışırsınız. Yeni transfer edilen ünlü bir futbolcunun formasından yeteri kadar üretebilmek için birkaç tekstil fabrikasının üretimini kapatmak gerekir. Yüzlerce milyon kişiye ürün yetiştirmek gibi muazzam bir iş potansiyeli var.

Asıl merak ettiğim konu şu: Orada maç sonunda yorum yapanlar ne anlatıyor acaba?

Bizimkileri örnek alarak Çin’li yorumcunun şöyle dediğini duyar gibiyim: “100 milyon dolar vererek transfer ettiğimiz şu futbolcu meğer sakatmış, işe yaramazmış, yerine bir tane 150 milyonluk alalım, yönetim istifa…”

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Nasiri dedi ki:

    Yara,yara ve yara.milli atlet transferleri,yabancı radyo spikerlerinin alaycı yorumları,stat ismi verilen dopingli atletler ve Türkiyenin bütün vilayetlerindeki modern tartan pistler,bir öndeki seyircinin omuzuna bastığın kapalı salonlar.futbolda topa haspek kader vurmuş imparatörler ve ilk okul mezunu yorumcular.ne demezsin kardeşim.halamı şikayet ediyorsun.bu eski atlet 75 yaşına geldi.artık utanmıyorum.senin küreklerinde şömünede yandı.