Bodrum Gündem

HAYIR’LI 8 MARTLARA / Nuran Yüksel yazıları…

Bugün, bu hafta kadınlar çok daha farklı bir kararlılıkla meydanlarda. Binler,  onbinler, İstanbul’da, Ankara’da, Trakya’da, Diyarbakır’da halaylar çekerek, türküler söyleyerek meydanlara iniyorlar.

Bugün, kadınların haklı mücadelesinin geldiği nokta erkek egemen sistemi ve sistem yapıcıları çok ama çok korkutuyor.

Bugün kadınlar, OHAL ve KHK ile esas kadınların ve kadın mücadelesinin hedef alındığını artık görmüşlerdir.

Bugün kadınlar, çocukları için daha mutlu daha özgür bir dünyanın, başka bir yaşamın sadece umut etmekten öte var olabileceğinin farkındalardır.

Bu nedenle kadınlar meydanları sallamaktadır. Bu nedenle kadınlar HAYIR’larıyla dünyalarını büyütmeye ve aydınlatmaya kararlıdırlar.

Biliyoruz ki önümüzde anayasa değişikliği ile ilgili referandum var. Ben anayasaların birey ve devlet arasındaki toplum sözleşmeleri olduğunu öğrendim. Anayasaların devletin, bireyin, insanın toplumun rengini, kokusunu veren hukukun, hak ve adaletin hiç şaşmadığı uzlaşma metinleri olduğunu düşündüm.

Ama şimdi OHAL koşullarında önüme dayatılan bu 18 maddenin değişikliğini araştırdığımda, en önemli sorunun yasama, yürütme ve yargının tek kişinin elinde toplanması olduğunu gördüm. Bu durum özellikle kadınlar için ilerde telafisi mümkün olamayacak sonuçlar doğuracaktır. Çünkü bu durum kesinlikle siyasetin erkek yapısını güçlendirmektedir.

Kadın hakları aslında, birbirleriyle karşılıklı ilişki içinde olan, ayrılması imkansız insan haklarıdır. Bu nedenle kadın hakları tek başına ele alınamaz. Bu haklar ancak onları çevreleyen toplumsal, ekonomik ve siyasal koşulların elverişli kılınmasıyla hayata geçebilir.

Kadınlar erkeklerle beraber içinde yaşadıkları toplumun örgütlenmesini ve işleyişini belirleme hakkına sahip olmak zorundadırlar. Kadınların insan hakları koşulsuzdur. Bu haklar için mücadele etmek aynı zamanda daha eşitlikçi ve demokratik bir dünya yaratılması için mücadele etmektir.

Sonuç olarak, kadınlar bugün ve nefes aldıkları sürece, kadınların insan hakları için “Kadın Bakanlığını” kaldırıp Aile Bakanlığını” koruyan bir anlayışa, HAYIR diyor.

Kadınlar, sivil toplumu, yurttaşı, anayasa yapımından ve kampanyasından dışlayan her türlü düşünceye HAYIR diyor.

Kadınlar, Türkiye de ve Dünyada hep 2. sınıf olarak görülmeye ve ezilmeye hizmet edecek anlayışlarla hazırlanan sözde toplumsal uzlaşı metinlerine HAYIR diyor.

Kadınlar, insan hakları evrensel Beyannamesinde ve Anayasada “herkesin düşüncesini anlatma ve açıklama özgürlüğü vardır…” ilkesini çok ağır bir biçimde katleden, onlarca akademisyeni, bilim insanını bir daha geri dönmemek üzere, özlük haklarından bile yok eden anlayışa HAYIR diyor.

Kadınlar, 8 Mart’ların, birer hediye verilerek kutlanıp, içi boşaltılacak günler olmadığını gördükleri için HAYIR diyor .

Kadınlar, dünya genelinde ve Türkiye’de yaşanan tüm ekonomik, siyasal, toplumsal gelişmelerde insan eksenli değil, piyasalar maddi rant ve ekonomik düzeyde sürdürüldüğünü ve bu anlayışın “kadının haklarının” geri gidişindeki en büyük etken olduğunu gördükleri için HAYIR diyor.

Kadınlar, gelirdeki paylaşım dengesizliğinin, sürekli ezilenlerin aleyhine olduğunu  ve bunun kadın haklarının geriye gidişteki en önemli sorun olduğunu gördükleri için HAYIR diyor.

Kadınlar, cemaatleşmenin, kamplaşmanın, kimlik çatışmalarının, rejimin siyasal İslam’dan yana hızla değiştiğini artık çok net gördükleri için, HAYIR diyor.

Kadınlar, eğitimin kız çocukları aleyhine hızla değiştiğini, çocuk gelinlerin çoğaldığını, şiddet, emek beden sömürüsünün hızla arttığını gördükleri için HAYIR diyor.

Kadınlar, yaşamı savunmayan, özgürlük ve mutluluk şarkıları söylemek isteyenlere tahammülü olmayan, doğa ve yaşam alanlarını, çevreyi kültür değerlerimizi  acımasızca talan eden anlayışlara HAYIR diyor .

Ancak ;

Kadınlar olarak, “KADIN HAKLARI” konusunda söz birliğinin yanı sıra eylem birliğinde de samimiyet ve güven duygusu içinde buluşmak zorundayız. Aksi halde Cumhuriyet, Anayasa, Devlet yine hep var olacaktır. Ama bütün bunlar asla kadından yana olmayacaktır.

Kişisel çıkarların değil, toplumsal çıkarların adına yapılan örgütlü çalışmaların, kadından yana anlayışların çoğaldığı, geliştiği ve güçlendiği nice “hayır” lı 8 Martlara…

Nuran Yüksel

Eğitimci-Siyasetci

Bodfrum/8 Mart 2017

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.