Bodrum Gündem

HADİ GARİ, VAKİT TAMAM!!!

Aşıverip git gari şu dağları, dağları,

Viran ettin, tarlaları bahçeleri,  bağları.

HAK yolunda bin bir günah işledin,

Heba ettin GAZİLER, ŞEHİTLERİ SAĞLARI…

Durma gari  alıp başın düş yola,

Geçtik paradan puldan kavuşsaydık düz yola.

Aşımızı, işimizi, mutumuzu sattın pir pula,

Revan ettin ülkeyi sonu gelmez bir yola!!!

Çıkacağın bu yolculuk için ulus “HAYIRLI YOLCULUK!” DİLEMEYE HAZIR…

(1950 li yılların , Lütfü Güneri tarafından seslendirilen “Aşabilsem şu dağları, dağları” şarkısından esinlenilmiştir.)

içişleri bakanı süleyman soylu bodrumda (36)NE DE OLSA ESKİ GENEL BAŞKANI…

Zamanında AKP’ye olabildiğince yüklenip, şimdilerde onun iç işleri bakanı olan Süleyman Soylu aniden Bodrum’a gelmiş. Haber sitelerinde omzunda Bodrumspor atkısının görünce  “Bu da nereden çıktı?”  diye düşünürken haberin devamında atkının, Kocadan tarafından ayağa hizmet faslından sunulduğunu öğrendim.

Soylu’nun eski DYP ve DP’li olup, bu gün AKP saflarındaki hemşerilerimizden yoğun ilgi görmesi elbette doğal.  Onun 2007, 2008 ve 2009 yıllarında DP başkanı olduğunda,  DP’li Kocadon’da Ortakent Beldemizin Belediye Başkanıydı. Belki o nedenle onu karşılayıp, ziyaret etmiş olabilir. Başkalarını bilmem ama biz yadırgamadık.

Eh ne de olsa eski genel başkanı. Ama Bodrumspor siyasal ayrım gözetmeksizin Bodrum halkının değeri, sakındığı göz bebeği…

AKP’li yurttaşların dışındakiler ne dedi acep?

Soylu Kocadon’dan 6 yaş küçük. 1969 doğumlu.  Ama siyasal yaşamda çok çabuk yol yürüdü ve Tayip Erdoğan eliyle menzile ulaştırıldı. Çabuk yürüyeceklere örnek gösterilebilir.

2007 yılında Ağar’ın istifasından sonra yapılan olağanüstü kongrede DP genel Başkanı oldu.  15 Kasım 2008 olağan kongresinde de unvanı yineledi.  2009 yerel seçimlerinde Halk ona “HAYIR” dedi Çünkü 5,4 olan oyu %4’e düşürmüştü.  İstifa edip “Ben bildiğiniz siyasetçilerden değilim…” deyip, aday olmayacağını ilan etti.  Ama tekrar aday oldu, yararı olmadı. 3. turdan sonra söylemine karşın yinelediği adaylıktan çekildi.

12 Eylülden sonraki tutum ve eylemleri parti aleyhinde görülerek, partiye zarar verdiği  nedeniyle Cindoruk ona “HAYIR”  deyip partiden ihraç etti…

DP’liyken, AKP ve Tayip için epeyce gürledi:

“At üstünde durmayı başaramayan başkan…”

“Paçalarından yolsuzluk akıyor…”

“Boyan döküldü Recep Tayip Erdoğan…”

“Kendisini Padişah olarak görüyor…”

gibi ve benzeri epeyce laflar etti. Ama AKP ye çağrılınca hemen kabul etti. Üstelik önce Çalışma ve sonrasında da İç İşleri bakanı oldu.

Bu çağrı ya uyup gelince,  kin sevgiye, saldırı savunmaya dönüştü. Şimdi Tayip severlerin en ateşlisi. Aynı Numan Kurtulmuş gibi. O da, “Harun gibi geldiler Karun oldular…” dediklerinin yanında ateşli bir savunucu olmadı mı?

Tayip Erdoğan’ın bu tarafını beğeniyorum elbet. Adam bu yöntemi iyi öğrenmiş. Bakalım limonun suyu ne zaman bitecek.

Soylu’nun bu gelişinin ana temasını “evet” çalışması içerikli değil mi? Bakalım sonuçta kimler ayartılmış olacak HAYIR’lısı…

devlet bahçeli bodrumda (75)ÜLKÜCÜLERE HAKARET!…

Bu günlerde kesin olarak karar verdim ki, Bahçeli’nin liderliği çok abartılmış. Geçenlerde Sinan Oğan ve diğer karşıtlarına yapılan saldırıyla ilgili sorulduğunda : “Ülkücü başladığı işi yarım bırakmaz…” dedi. Sanki Bahçeli ya ülkücüyü benimseyip tanımamış, ya da bir yerlere tam rampa yapmak için çabalıyor oturup onların omuzlarına.

Evet Ülkücü savaştan kaçmaz. Sevgiye ihanet etmez. Ülke ve halkını sevmekten asla vazgeçmez. Ülke için çalışmaktan yılmaz. Sözünden dönmez. Ama niteliksiz bir tetikçi de olmaz.

Bizim rahmetlik Ülkücü ağabeyimiz böyle öğütledi bize.

Devlet Bey, bir Genel Başkandan ziyade sokakları kavgaya iten bir başkan konumuna gelip aykırılıklara talip oldu. Son gurup toplantısında karşıtları için söyledikleri ve onların devamı saldırı söylemleri bizim sav ve yorumumuzu tam anlamıyla desteklemektedir sanırım.

Yakın geçmişte Tayip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığı esnasındaki attığı nutuklar Tayip açısından yenir yutulur şeyler değildi aslında. Bunu şimdi video olarak gündeme getirmişler internette tıklama rekoru kırıyor. Bunlar içinden çok hoşuma giden iki söylemini almak istedim köşeme

“İki yanlıştan bir doğru çıkmaz. Tekeden süt sağılmaz, Balda tuz bulunmaz. Suda ateş yanmaz. Recep Tayip Erdoğan’dan  da :Cumhurbaşkanı olmaz!”

“Siyasi görüşü, fikri aidiyeti, mezhebi ve yöresi ne olursa olsun, ister AKP’li, ister MHP’li, ister CHP’li olsun, her vatan evladı Cumhurbaşkanı olabilir, ne var ki Erdoğan olamaz. Milletin terazisi bu sıkleti çekemez!”

O zaman ne dediyse tersi olmuş ve Tayip Erdoğan seçilmiş. Şimdi de bütün gücüyle destek olmayı sürdürüyor. Devamını dileriz bu tutum HAYIR’ı perçinleşmesinde önemli bir etken olarak yorumlanabilir değil mi?

Devam Sayın Bahçeli güç ola!

Senin kısmetin dediğinin tersi yönünde açık…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.