TAROTU, KARAVANIYLA BODRUM SOKAKLARINA TAŞIDI…

Neslihan Hun, insanlık tarihinin bilinen en eski kehanet yöntemlerinden biri olan Tarotu modifiye ettiği ve Nar ismini verdiği 74 model Volkswagen’i ile Bodrum’un sokaklarına taşıyor. Hun yaptığı işi “ Karavanımda baktığım tarotlarla bir nevi duygusal sörf yapıyorum. Burası duygu müdavimlerimizle bir araya geldiğimiz özel bir mekan” olarak özetliyor.

Çiçek Bozoğlu/Bodrum Gündem

İnsanların geleceğe dair bilinmezliklerine bir çözüm olarak baktığı fal türleri arasında Tarot; tarihi Ortaçağ’ın sonlarına kadar giden en eski yöntemlerden biri.

3 Yıldır Bodrum’da yaşayan ve asıl işi reklamcılık olan Neslihan Hun, Tarot baktığı binanın satılması üzerine çözümü 74 model bir Volkswagen’da buldu. Hun, bu süreci şöyle açıklıyor “Tarot Odası geçen yıl oldukça büyük ilgi gördü. Gerek Bodrumlular gerekse yabancı turistler, onlar için hazırladığımız özel bir odada bizlerle duygularını paylaştı. Fakat daha sonrasında bina satışa çıkınca maalesef ruhu olduğuna inandığımız bu mekanı, duygu müdavimlerimizle buluştuğumuz noktamızı kaybettik ve çok üzüldüm. Mekanlar değişse de sohbet ruhu kaybolmamalıydı. Uzun süre çözüm aradım. Eski bir reklamcıyım.  3 yıldır Bodrum’dayım. Araba kullanmayı, oğlum Kemik’le gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi seviyorum. İçimden dedim ki “öyle bir mekan olmalı ki, öncelikle herkes sevmeli, kahvesini huzurla içebilmeli, görsel anlamda keyif alabilmeli ve elbette samimiyetle aklındaki soruları sorabilmeli, merkezi olmalı, herkes ulaşabilmeli” bunlar genel olması gerekenlerdi. Bir de dostlarımla vakit geçirirken ayrıca istediklerim vardı “mavi olsun, yeşil olsun, doğa olsun, doğal olsun, müzik olsun, yaşanmışlık olsun, biraz da muziplik olsun.” Ve aklıma “karavan” fikri geldi. Oldukça eski, hurda diyebileceğimiz 1974 model bir Volkswagen T2B bularak, toparlamaya başladım.”

Neslihan Hun, karavanına “Nar” ismini her bir parçasını farklı yerlerden temin ederek aracı bütünlediği için seçtiğini belirttiği konuşmasında şu ifadeleri kullandı “Maddi manevi zorlu bir süreçti, her bir detayıyla birebir uğraştım. Kimi zaman hurdacılardan kimi zaman parçacılardan malzeme temin ettikçe isim düşünmeye başladım. İşe yaramaz gibi görünen köşeye atılan parçalar, projede yerini buluyordu. Köşeye atılmış Volkswagen parçaları, gene hiç yürüyemeyeceği tahmin edilen Valkswagen de toparlanıyordu. Sonunda kontağı çevirme zamanı geldi. “Nar” ismi her anlamda uyuyordu. Nasıl kullanılmayan parçalar yorgun bir araçta birleşip yola çıkabiliyorsa, bu araç içinde sohbetimize konu olan konular, kırık kalpler, üzgün ruhlar, sorularına cevap arayanlar da Nar’dan ayrılırken bin bir düşünceyle ve çözümle yoluna devam edebilmeli ve hazır olduğumuzda içimizdeki ‘nar’ dürtülebilmeliydi. Birhan Keskin’in de dizesinde dediği gibi “dürtme içimdeki narı üstümde beyaz gömlek var” “ olarak açıkladı.

“Tarot’taki joker gibi beni bekleyenlerden habersizce bu yolculuğu sürdürmeye devam ediyorum” diyen Hun sözlerine şöyle devam etti “Öte yandan marka kimliğini oluştururken Tarot destesindeki “Joker” kartı öne çıktı. Tarot destesinde yolculuğu yapan kahraman Joker’in de işi zordur. Keyifle çıkar yola ve kendisini bekleyenlerden habersizdir. “Tarot ve Kahraman’ın yolculuğu” diyerek “Joker”i tanımlar Hajo Banzhaf. Herkes kendi hayatının yolculuğunu sürdürür. Kendi hayatının kahramanıdır.  Bu sebeple kendi yolculuğumun kartını, illüstrasyon olarak kullandım.”

Davet edildiğinde yolun dik bir yokuş olmaması kaydıyal yarımadadaki her noktada hizmet vereceğinin altını çizen Neslihan Hun sözlerini şöyle tamamladı “Bizimle buluşmak veya dostlarınıza sürpriz yapmak isterseniz, çağırmanız yeterli. Kimi zaman bir dere kenarında kimi zamansa bir sahil noktasında sizlerle buluşabiliriz. Yeter ki çok dik bir yokuş olmasın. “