Bodrum Gündem

YETTİ GARİ! BİR KALEMİZ, BİR DE DÜĞÜNLERİMİZ KALDI! Reyhan Bayındır Gönenç yazıları…

reyhan-bayındır-gönenç-bir-yazı-yazmak-istiyorum-11

Aylardan Kasım, yıl 1962.

Egenin Güneydeki, yolu olmayan sürgün ilçesine, Hakkari’de Malmüdürlüğü yapmış yeni yetme, maliye okulu mezunu idealist Malmüdürü Orhan Nuri Bayındır atanır.

Üç kızı vardır.

Üçüncü kızı henüz yeni doğmuştur!

Ama görev kutsaldır!

Yeni doğum yapmış karısını ve kızlarını bırakır, Bodrum’da göreve başlar.

Ardından, üçüncü kızı yirmi günlük iken anneannesi ve annesi ile Bodrum’un bol virajlı dar yollarından yanına gelir.

Anneannem, yolda gördüğü her beyaz badanalı bizim su sarnıçlarını yatır sanıp, fatihalar yollar!

Geliş o geliş…

Yıl 1962…

Gözümü açtığımda mandalina-limon-portakal ağaçları altında bir cennetteyim!

Evet,  ben o idealist adamın, Bodrum’a yirmi günlük gelen üçüncü kızıyım!

Ben büyüyorum, iki-üç yaşımda kaleye bakarak yüzmeyi öğreniyorum. Kamyon iç lastiklerine dokunarak açılırsam,  yedi değirmenleri bile görüyorum. (Şimdi değirmenlerin görüntüsünü ezip geçen binalar ile o tepeye bakmak benim için bir zulüm…)

Büyüyorum…

Genç, idealist bir babam var!

Ve ben hep onun yanındayım…

Kale dıştan bakınca belki aynı, ama o yıllarda içi bir hurdalık!

Çuvalcı lakaplı Umurçalı biri var, bir de eşeği!

Babam, o zamanın Müze Müdürü, Kaymakamı ile el ele verip, kalenin içi temizletiliyor.

Umurçalı amcaya da yevmiye ödeniyor.

Ve şöyle bir diyalog yaşanıyor babamla arasında; “Yarın eşekle mi geleceğim, eşeksiz mi?

Eşeğe de yarım yevmiye ödenmekte…

Yıl 1962…

Bodrum Kalesi, kale oluyor.

Minare falan zaten yok!

Babam, Bodrum Kalesinin temizlenmesi için gereken ödenekleri onaylıyor. Kendisi de bir fiil temizlenmesi için elinden geleni yapıyor. Adı çok bilinmese de,  ben Orhan Nuri Bayındır’ın kızı olarak göğsümü gere gere dolaşırım Bodrum’da…

Çünkü Bodrumlu bilir, Bodrum için ve özellikle kale için çalışmalarını…

1926 doğumlu, Bodrum sevdalısı ve emekçisi babam sağ ve bilinci yerinde.

Ama benim, Bodrum kalesinin bu yıkım kararını ona söylemeğe dilim varmadı.

Artık yeter diyorum!

Yetti Gari!

Benim bu topraklarlarda babamın emeği, benim çocukluğum var!

BİR KALEMİZ, BİR DE DÜĞÜNLERİMİZ KALDI!

Bir kültürü yok etmeğe çalışırsanız eğer, seçip geldiğiniz o toprakların kültürünü lime lime ederseniz eğer, bu topraklardaki varlık nedeniniz yok olur!

Bindiğiniz dalı kesersiniz!

NOT: UNESCO’nun “Korunması Gerekli Kültür Varlıkları” aday listesinde yer alan, 1995 yılında “Avrupa’da Yılın Müzesi” yarışmasında Özel Ödül alan BODRUM KALESİ ve BODRUM SUALTI ARKELOJİ MÜZESİ YIKILIYOR. Kültür Bakanlığınca hazırlanan Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarınca onaylanan restorasyon projelerine uygun olarak restore edilen bütün binalar yıkılıyor. Yıkılacaklar arasında kuzey hendeği gösteri alanı, kafeterya, satış dükkanı, İç kalede Cam Batığı Salonu, Laboratuvar, Müdür Odası, Sikke ve Mücevher deposu, yönetime ait yapılar, ihtisas elemanlarının odaları, Amphora sergilemesi, Bronz Çağı Batıkları salonu, Karyalı Prenses salonu, Komutan Kulesi gibi mekanlar bulunmaktadır. 
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Nur dedi ki:

    Bu şakamı? Nasıl kale yıkilir? Tesadüf gördüm şimdi..benim gibi bilmiyen çok olmalıkı hıç duymadım…hemen bir imza kampanyası başlatılmalı..kale Bodrumun simgesi herşeyi yok etmeye çalışıyorlar..Halikarnas şimdi kale…

  2. Türkan Demiröz dedi ki:

    En sonunda Kale’mizi de satışa çıkaracaklar herhalde bu saçmalık için başka bir maksat gelmiyor aklıma

  3. Melike dedi ki:

    Bodrum Kalesinin yikilma haberinin kaynagi nerede , çok arastirdim bulamadim …Sosyal medya sizin yazinizla doldu tasti ,herkes birbirine soruyor …Madem bu haber paylasilmali ,kaynagi ,dogruluguda önemli …Açiklamanizi bekliyoruz ….Îçimiz yandi bu yazinizi okuyunca …Sevgiler