III. KARAOVA BAĞBOZUMU ŞENLİKLERİ / Ali Öztürk BG yazıları…

Bodrum coğrafyasının en verimli topraklarının bir arada olduğu Karaova’da, üçüncüsünü düzenleyeceğimiz Geleneksel Bağbozumu Şenlikleri, 8-9-10 Eylül tarihlerinde Mumcular’da Mustafa Kalem parkında gerçekleştirilecektir.

Hiç kimse, atasından miras kalan malını satarak, yaşamını sürdürmek zorunda kalmasın diyerek başladık bu yolculuğa. Bölge ekonomisinin desteklenmesi, üretim ve ürün çeşitliliğinin arttırılması, üretici ve tüketicinin bir araya geldiği, sürdürülebilir bir tarım ekonomisinin yaratılması ve adil bir gıda anlayışının yaygınlaştırılması için bölgede geleneksel şenlikleri yapıyoruz. Bodrum turizminin çeşitlendirilmesinin de amaçlandığı bu organizasyonda, yörede tarım turizm entegrasyonunun da sağlaması hedeflenmektedir.

Bodrum %11 lik nüfus artışı ile sürekli büyüyen bir yarımada bir dünya kentidir. Büyüme ile alt yapı, su, gıda ve enerji ihtiyacını da birlikte büyümektedir. İhtiyaçların karşılanması kaynakların doğru tüketilmesi ile doğru orantılıdır. Tarımsal ekonominin yaratılması için bölgenin tarımsal faaliyetler açısından planlamasının yapılması gerekmektedir. Bu konuda 100 binlik planlarda bölgede eko turizm yapılabilmesi için gerekli çalışmalar yapılmıştır. Eko turizm ile birlikte yöresel tarım turizm ilişkisinin de kurulması sağlanmıştır. Yapılacak çalışmalarla bölgede bu durumun yöre halkı tarafından da anlaşılması sağlanacaktır. Dolayısıyla bölgede çarpık yapılaşmanın da önüne geçilmiş olacak.

Büyümenin getirdiği alışkanlıkla yarımada da yaklaşık 165 adet Gross Market açılmış yenileri de sıradadır.  Bu marketlerde satışa sunulan mevsimsel tarım ürünlerinin neredeyse hiç birisi Bodrum da üretilen ürünler değildir. İhtiyaçlar başka bölgelerden sağlanmaktadır. Bu duruma hem bölgeden yetişmiş, siyaset yapan birisi olarak hem de yörede faaliyet gösteren tek dernek Karaova-Der olarak itiraz ediyoruz.

Yaşam standartlarının yükseltilmesi ancak ve ancak üretim ile mümkündür. Üretirsek, üretimi desteklersek bölge ekonomisi yükselecek ve bölgede bilinçsizce tarım toprakları el değiştirmeyecek.

Yörede tarımsal faaliyetlerin desteklenmesi öncelikle tanıtımının yapılması ile mümkün olduğuna inanıyorum. Bağ bozumu şenlikleri bu tanıtımın yapılabilmesi için bir fırsat olarak görüyorum. Üretici ürettiği ürününü satabildiği oranda üretime devam edecektir. Bunun devamı ancak Bodrum da bu güne kadar kurulamamış fakat kurulması an meselesi olan “yaş meyve ve sebze hali” ile mümkün olabilecektir. Hal tesisinin kurulabilmesi için gerekli bütün destekleri sağlamış durumdayız. Hal tesisi ile birlikte bölgede alım garantili ürün yetiştirilecektir. Dolayısı ile hem daha uygun fiyata hem de sürekli üretim sağlanmış olacaktır. Hal tesisinden elde edilecek rüsum gelirleri bölge ekonomisinin desteklenmesinde kullanılarak yörenin kalkınması sağlanmış olacak.

Karaova-Der olarak yöresel semt pazarlarının kurulması için gerekli çalışmaları yapmaktayız. Öncelikle üreticinin bilinçlenmesi, doğru, yöresel ve organik malın üretilmesi sağlandıktan sonra yöresel pazarlama ile canlı ekonominin de oluşması sağlanmış olacak.

Karaova Bodrum’un Toskana’sı olmaya aday en yakın bölgedir.

Coğrafi özellikleri, flora fauna dengesi ve çeşitliliği ile hatırı sayılır büyüklükte bir ovası, Mumcular merkez ve 14 adet Bodrum’a bağlı köyü ile kendi havzası içerisinde bir bölgenin adıdır Karaova. Doğal ve kültürel zenginlikleri ile Bodrum’un ayrılmaz bir parçasıdır. Çeşitli medeniyetlerin yaşam alanı olmuş tarihi güzellikleri var olan bir yerdir. Sürdürülebilir ilişliler, turizm entegrasyonu, ekonomik lokomotifi ancak Agro turizm ve bağ bozumu rotaları oluşturulduğu taktirde gerçekleşecektir.

Bağbozumu, üzümün bağda başlayan serüveninin şişede son bulan yolculuğunun adıdır. Şarap sadece marketten satın alınarak zevklenilen bir ürün değildir. Aksine bu yolculuk hasat şenliği şeklinde, turizm değeri olan bir parça haline gelmesini beklemektedir. Bu konuda her yıl artan bir enerji ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Eş zamanlı olarak yörede agro turizm faaliyetlerinin yapılabilmesi için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Agro kültürü tanımlamak gerekirse kırsal bölgelerde gezi amaçlı, yaşam alanlarında ziyaret edilen, mal ve hizmetlerin tüketildiği, yöresel mekanlarda konaklamaların yapıldığı ve yeni bir yaşam modelinin oluşturulduğu şekle verilen addır.

Hedefimiz tarım turizminin (agro turizm) yapıldığı bir Karaova’dır. Dünyada insanlara, bir birisinin aynısı olan ve bütün kültürleri tekdüze haline getirerek, adına da kitle turizmi denilen, sıradanlaşan bir tatil anlayışı dayatılmaktadır. Beton yığınları arasında, çok gürültülü ortamlarda, üzerine nasıl bir tatil eğlencesinin yapılmasının aktarıldığı animasyonların yapıldığı ve hiç bir şekilde ruhen dinlendirmeyi mümkün kılmayan bir anlayıştan kurtulmak isteyenler için agro turizm bir kaçış rotasıdır. Coğrafi ve kültürel zenginliklerimiz beton yığınları arasında ticarete dökülmektedir. Gelecek nesillere aktaracak hiç bir şeyimiz kalmamaktadır.

Oysa agro turizm, doğal ve kültürel zenginliklerimizi koruma altında kullanarak, gelecek nesillere aktarmamızı sağlıyor. Bu hizmetlerin yapıldığı bölgelerde kadınlar ekonomik olarak kalkınıyor, mutfak kültürümüz bozulmadan korunuyor, bölgeye ait özel ürünler baş tacı ediliyor, ev yapımı zeytinyağı başta olmak üzere şarap yapımı, halı ve kilim dokuma, ekmek pişirme yaşatılıyor.

Dünyanın bütün coğrafyalarını ve kültürlerini birbirine benzeten, yerel kültürü yok eden kitle turizmine karşı kültürünü koruyan, yerele saygılı, doğayı tüketmeyen tarım turizmi ve eko turizm Karaova için kaçırılmaması gereken bir fırsattır. Bu turizm modeli siyaset üstü bir durumdur ve herkesin konuya destek vermesi şarttır. Karaova – Der olarak her politik kesimin desteğini almaktayız. Bir birimize yabancılaşmamak için mutlaka tarım turizmi etrafında kenetlenecek ve Bodrum turizmini çeşitlendirecek bu modeli çocuklarımıza aktaracak bir ekonomik faaliyet alanı haline getireceğiz. Getirilememesi halinde bölge, Bodrum’a varoş yapmak isteyenlere davetiye olacaktır. Mutlaka başaracağız.

Karaova-Der olarak bölgede planlı bir kalkınma politikası izlemekteyiz. Kendimize yakın orta ve uzak hedefler koyarak bu doğrultuda çalışmalar yapmaktayız. Bu hedeflerimizi

Bölgenin planlanması

Ürün çeşitliliği ve sağlıklı üretim

Katma değeri yüksek ürünler

Sürekli eğitim

Sağlık için hijyen

Agro kültür – Eko Turizm

Pazarlama ve markalaşma

Her yıl bir okul projesi olarak tanımlayabiliriz.

Bütün bu hedeflerimiz için şimdilik senede bir kez bağbozumu şenliklerinde geleneksel olarak toplanıyoruz. Bütün bu değerlerimizi misafirlerimizle paylaşıyoruz. Üretici ile tüketici aslında birbirini daha yakından tanıma fırsatı buluyor. Bu buluşma beraberinde ticareti de getiriyor. Bölge ekonomisi hem çalışmış hem de büyümüş oluyor.

Kültür ancak eğitimle bir değer haline gelebiliyor. Karaova – Der olarak köylerde faal olmayan okul veya değer arz eden yapıların restarosyonunu yaparak topluma kazandırıyoruz. İlkini Karaova Pınarlıbelen köyünde yaptık. Yıllarca köye hizmet eden 1950’li yıllardan kalma ilkokulu yeniledik. Okulun hafızasının kaybolmasını engelledik.

İkincisini yine Karaova Yeniköy Köyünde yapıyoruz. Yaklaşık 20 yıldır hizmet dışı kalan köy ilkokulunu yeniliyoruz. Benimde eğitim öğretimime başladığım ilkokulun 5 derslikli sınıfları, dışarıda iki kız iki erkek tuvaleti, bir adet lojmanı, Atatürk heykeli ve tören alanının yenilenmesi ile çevre düzenlemesi projelerini yapıyoruz. Okulumuzu 9 Eylül 2017 Cumartesi günü 3. Karaova Bağbozumu Şenlikleri kapsamında resmi davetliler ve halkın katılımı ile hizmete açacağız.

Ayrıca Mumcular merkezde eski belediye binasının alt katında Karaova Halk kütüphanesi yapma çalışmalarımız devam etmektedir. Bölgede eğitim gören çocuklarımıza kaynakça sağlayacak, araştırma yapma imkanı ve alışkanlığı yaratacak imkanları sunuyoruz. Karaova Halk Kütüphanesi aynı zamanda bir kültür tesisi olarak tasarlandığından çeşitli yabancı dil kursları ve müzik eğitimleri yapılacaktır.

Yenilenmesini yaptığımız ve katma değer olarak düşündüğümüz bu tesisler, aynı zamanda ilgili köylerde bulunan kadın ve çocukların eğitiminden, meslek edindirme kurslarına kadar çok çeşitli imkanlar dahilinde kullandırılacak. Bölgenin kalkınması eğitime dayalı, uygulamalı bir rol model olarak devam edecektir.

Yeni çalışmalarımızda buluşmak dileğimle.

Değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz…

Ali Öztürk