Bodrum Gündem

SÖZ SEFİRELERİN…

söz sefirlerin manşetGünbatımı Söyleşileri’nin konukları, Bodrum’da yaşayan ve “Bir De Bizden Dinleyin” kitabının yazarlarından 3 sefire (büyükelçi eşi) oldu. 

Çiçek Bozoğlu/Bodrum Gündem

12 sefirenin bir araya gelerek yazdığı “Bir De Bizden Dinleyin” kitabının Bodrum’a yaşayan 3 yazarı Zeynep Akıncı, Jülide Taşkent ve Oya Akıncı, Günbatımı Söyleşileri’nin konuğu oldu.

Eşlerinin görev yaptığı yerler ile ilgili izlenim ve anılarının yer aldığı “Bir De Bizden Dinleyin”   kitabı ve yaşadıkları ile ilgili söyleşinin moderatörlüğünü yazar Hamdi Topçuoğlu gerçekleştirdi.

söz sefirelerin (39)“Nazım’ın Eşi Vera Türklere Kırgındı”…

Söyleşiye katılan Zeynep Akıncı, Jülide Taşkent ve Oya Akıncı eşleri ile birlikte dünyanın çeşitli yerlerinde bulunmuşlar.  Üç sefire de gittikleri yerlerde yaşadıklarına değinirken Oya Akıncı farklı tarihlerde toplamda 10 yıl bulundukları Moskova’daki anılarından söz etti. Oya Akıncı, eşinin görevde bulunduğu yıllarda ünlü Türk şairi Nazım Hikmet’in eşi Vera Hikmet ile ilgili anılarından bahsederken “Vera, Nazım’ın başına gelenlerden dolayı biraz kırgındı ve o nedenle bizlerden uzak duruyordu. Nazım’ın vatanına olan özlemine tanık olan Vera’yı bu durum incirmiş. Ayrıca, orada hasta olduğu dönemlerde Nazım’a bakan bir doktor vardı. Onun Nazım’la ilgili Sefarete bıraktığı çok özel belgeler vardı. Onların bir müzede sergilenmesini çok isterdim ama ne yazık ki tüm o belgeler mühürlü olarak Moskova’daki sefarette duruyor” dedi. Oya Akıncı söyleşi esnasında Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde yaşadıklarından da bahsetti.
Sefire Zeynep Akıncı, eşi Naci Akıncı’nın Fas ve Tunus’ta görev yaptığı dönemlerde yaşadıklarını paylaştı. Konuşma öncesi 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Gününü de kutlayan Zeynep Akıncı “Bugünün kız çocukları gelecekte Türkiye’nin kadınları. Biz biliyoruz ki ülkemizde her gün bir kadın öldürülüyor. Bu cinayetleri yapanlar da genelde kravat takıp pişmanım dedikleri için ceza indirimi alabiliyorlar. Kadınlar Türkiye toplumun %50 si. Atatürk’ün bize 1923 ler de söylediği gibi ‘Bir toplumun yarısı ezilirse o toplum hiçbir yere varamaz.’  Bu konuda duyarlı olan bizler kız çocuklarımızın mutlu kutlamalar yapabilmesi için her zaman çalışmalarımızı sürdüreceğiz”. Dedi.

söz sefirelerin (35)“Cidde’de Kadın Mevhumu Yoktu. Tunus’ta İse Kadın Erkeği İle Eşitti”…

Zeynep Akıncı, moderatör yazar Hamdi Topçuoğlu’nun “Cidde’de kadının durumu nasıldı “ sorusuna “Kadın Cidde’de yoktu. Orada kadın evinden yalnız çıkamaz, araba kullanamaz, evine ekmek almaya dahi gidemezdi. Şimdi yeni yeni başladılar araç kullanmaya. En ufak bir ihtiyacınız için bile bir erkeğe muhtaçsınız. Orada eğitim olmadığı için genel konuşma ve diyaloglarımız 13-14 yaşındaki bir kız çocuğu ile yapılanın seviyesinde kalıyordu. Suudi’ler davetlere eşsiz katılırdı. Kadınları otobüslerde öne oturturlardı ki kaza anında önce onlar ölsün. Herhangi bir trafik kazasında bir kadın ölmüşse ve hata karşı tarafınsa ölen kadın olduğu için verilen ceza yarıya indiriliyordu. O zaman 20. Yüzyıldı. Benim için ilginç bir tecrübe oldu. Öyle bir ülkenin var olabileceğini düşünemezdim bile. Türkiye’ye döndüğümde insanların dolmuşa biniyor olabilmesi, kadınların tişört giyinmesi bile benim için müthiş bir şeydi. Cidde’nin aksine Tunus, kadınlar konusunda oldukça eşitlikçi bir yapıya ve mecliste %50 temsil kontenjanına sahip. Başkan seçilen birinin yardımcılarından birinin muhakkak kadın olması gerekiyordu.  Tunus’un Kurucusu Habib Burgiba, eğitime, insana yatırıma çok önem vermiş.” Dedi.

söz sefirelerin (26)Etiyopya asıllı Türk vatandaşı Jülide Taşkent ise eşi Kurtuluş Taşkent ile nasıl tanıştığını ve evlilik sürecinde yaşadıkları zorlukları anlattı. Etiyopya’dan Türkiye’ye göç ettiğinde Türklerin misafirperverliğinin kendisini çok şaşırttığından da bahseden Taşkent “Buraya geldiğimde herkes bana yardımcı olmaya çalıştı. Kendimi kraliçe gibi hissediyordum” dedi.

Hamdi Topçuoğlu, yapılan organizasyonla ilgili olarak “Günbatımı Söyleşilerinin birini daha başarıyla tamamlamış olmanın sevinci içindeyiz. Mustafa Köker, Meltem Başınhan müzikleriyle, Mehmet Uyargil çekimleriyle, Firdevs Şengül tanıtım sunumuyla, Selçuk Şahin açış konuşmasıyla birlikte iş yapmanın meyvesini dinleyicilerimizin alkış ve teveccühleriyle fazlasıyla aldık.

Kuşkusuz programın başarısında Oya Akıncı, Zeynep Akıncı ve Jülide Taşkent gibi çok değerli üç sefiremizin yılların deneyimlerini “birikimin imbiği”nde süzerek bizlere sunması vardı.  Oya Akıncı sefiremizin 1970’lı yıllardan 2010′ lara uzanan Sovyetler Birliği – Rusya dönüşüm süreci deneyimleri, Zeynep Akıncı sefiremizin Cidde’den , Rabat’a Tunus’a ve Strazburg’a uzanan Atatürk Türkiyesi kadınının gözlemleri, Jülide Taşkent sefiremizin Etiyopya’dan Kazakistan’a uzanan çok özel bilgi ve çalışmaları hepimiz için çok anlamlı ve değerliydi. Bir kez daha anladık ki bu cumhuriyetin çok iyi yetişmiş kadınları cumhuriyetimin kurucu değerlerini her platformda savunmaya devam ediyor. Karamsarlığa, umutsuzluğa yer yok.

Söyleşiye Mustafa Köker de piyano dinletisi ile renk kattı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.