Bodrum Gündem

VEE BEKLENEN SON BODRUM’A DÖNÜŞ… Gülşah İSLAMOĞLU / BG Yazıları…

VEE BEKLENEN SON BODRUM’A DÖNÜŞ… Gülşah İSLAMOĞLU / BG Yazıları…

gülşah islamoğlu manşetHer Horoz Kendi Çöplüğünde Öter…

Evet abi harbiden de doğru. “Her horoz kendi çöplüğünde öter” Ata sonuçta oğlum bu boru değil bir şey biliyorlar ki söylüyorlar.

Malum herkes biliyor artık, Bodrum gibi bir yerde yaşayıp sonra güzel bir gaza gelip İstanbul’a gittiğimi.  Tekrardan uzun uzun anlatmayacağım. Sonuçta yaşadıklarımı bloğumdan İstanbul ile imtihan bölümünden okumayanlar varsa bir göz atabilirler.

Gelelim Bodrum’a dönüşümüze. Mutluluk Milas Havaalanında başladı. O kapıdan bir çıktım abi, ulan gözümden yaş geliyor. Hele o beyaz beyaz 2 katlı evler yok mu? Harbiden yok böyle bir şey.

İstanbul’da metre kareye kaç yüz kişinin düştüğünü hesaplayacak olursak, Bodrum bana terkedilmiş şehir gibi geldi. Nerede lan bu insanlar? Dedim.  Neyse sonra normale döndüm kimsenin gittiği yoktu Bodrum böyleydi zaten. Bir yandan denizden gelen su sesi, bir yandan huzur sesi. İki bir ne güzel bir karışım oluyormuş. Bodrum’da yaşarken bunu bu kadar iyi algılayamıyorsunuz. 5 ay İstanbul gibi bir yerde yaşayınca fark ediyorsunuz; “Ulen ben çok zenginmişim be” diye.

Doğruyu söylemek gerekirse İstanbul’a gittiğime pişman değilim aslında. En azından aklımda kalmadı. Keşke keşke deyip duracağıma gittik gördük işte. Aslında yaşanır mıydı? Yaşanırdı. Ancak Bodrum gibi bir yerde yaşamadan önce. Gelen teklifler olmadı mı? Oldu. Ama Bodrum’da kazandığım paralar ile aynı. Ee o zaman neden o işkenceyi çekeyim ki.

Buraya geldiğim günün sabahı denize sıfır masada bir kahvaltı yapmışım, sokaktan araç geçmiyor.

Denizi de bir göreceksiniz çarşaf gibi. Havada ne güzel. Üzerimde sadece Beşiktaş forması.

Laan onu bunu bırakın. Abi bir insan karşıdan karşıya geçmeyi özler mi?  Elimi kolumu sallaya sallaya durmadan karşıdan karşıya geçiyorum. Hayır zaten araç az rahatça geçebiliyorum. Bir de buna rağmen o araç durmuş bana yol veriyor. Ruh hastası mısın? Oğlum geçsene. Yok illa ben geçeceğim. Aynı İstanbul demi! Yayalara saygı

Kendimi burada güvende hissediyorum. Sanki burada hiç tehlike yokmuş. İnsanlar çok iyiymiş gibi bir his oluyor içimde. İstanbul’da iken, her 5 dakikada bir elimi cebime atıyorum telefonum duruyor mu? Diye. Sırt çantamı, sırtıma değil de önüme takıyordum.

Burada ise 5 aydır motora binmeyi unuttuğumdan dalgınlık işte anahtarı motorun üstünde unutmuşum. Kaç saat sonra geldim aynen bıraktığım gibi bindim gittim.

Buranın sevdiğim bir yanı var. İş stresin olabilir yoğun çalışıyor da olabilirsin. Ama bunlara ilave olarak da hayat seni yormuyor.

Bu yıl Gündoğan’dayım. Sessiz sakin bir yer. Sahilde yine denize sıfır evler var. Trafik yok, kalabalık yok. Yürürken önündeki adamalara değmek yok. Dolmuşa da binsen ayakta gitmek yok. Koltuk dolunca almıyorlar.

Ben İstanbul’a giderken, artık paraya önem vereceğim diye bir karar almıştım. Ama son 5 ayda fark ettim ki, ben doğru yoldaymışım. Yani beni mutlu eden şey para değilmiş.

Zaten benim yazı yazabilmem için otelcilik yapmam şartmış. O yüzden iyi ki yine Bodrum’dayım.

 

Yorumlar

  1. Ferda Burak dedi ki:

    Gülşah Hanım bende otelciyim. Hatta bizim otel önbüro ekibi olarak size bayılıyoruz. Sürekli takipteyiz.

  2. Mithat Pala dedi ki:

    Gülşah Hanım Eşim ve kızım size bayılıyor. Nerede ise sizi çağırıp evlatlık alacağız. Bodrum’a hoşgeldiniz. Akşamları Tv seyrederken kendi kendine güldüğü zamanlar anlıyorum ki sizi okuyor. Sevgiler

  3. Eda hanım dedi ki:

    Gülşah Hanım diğer yazınızı sabırsızlıkla bekliyoruz.
    Sizi okumak keyif verici. Sevgiler

  4. UĞUR ALIŞKAN dedi ki:

    Gülşah Hanım Bugün bütün gün sizin blogunuzu inceledim. Gerçekten hoş yazılarınız var. Bodrum Gündem gazetesinide okurken yine siz çıktınız karşıma.
    Otelciliğe farklı bir bakış olmuş hoş olmuş.