SABAHATTİN ALİ ÖLMEDİ .70 YIL SONRA BİLE HALA YAŞIYOR.. !

Katledilişinin 70.Yıl Dönümünde Menteşe Belediyesi’nin katkılarıyla Muğla Sanatseverler Derneği ‘nin (MUSANDER ) öncülüğünde diğer sivil toplum kuruluşlarının da katkısıyla  Muğla İskender Alper Kültür Merkezi Nail Çakırhan salonunda Sabahattin Ali’yi andık.

Sabahattin Ali’yi 70 yıl önce ”Milli Hislerim Kabardı ” diyen Ali Ertekin adındaki tetikçiye katlettiren emri veren silik kişilikli devlet yetkilisini ! bilen var mı?

O dönemin İstihbarat Başkanının adını bilen var mı?

O dönemin Emniyet Genel Müdürünün adını bilen var mı?

O dönemin İç İşleri Bakanının adını bilen var mı?

O dönem Başbakanının adını bilen var mı?

Sabahattin Ali katledilişinden 70 yıl sonra bile anılıyorsa, eserleri sürekli baskı yeniliyorsa, eserlerinin filmi televizyonlarda oynuyorsa, bestelenmiş şiirleri çeşitli sanatçılar tarafından yorumlanıp, bu şarkılar radyolarda, televizyonlarda, kafelerde ,kulüplerde arabalarda ve evlerde çalınıp dinleniyorsa bu sanatın ve sanatçının ,sanata ve sanatçılara duyulan saygının zaferidir.

Rus korkusundan Komünizmi bahane ederek Memleketi ABD mandası yapanlar, efendilerine yaranmak için çatlak ses olarak niteledikleri solcu aydınları,tıpkı 3 Mayıs 1944’de Türkçü-Turancı aydınlara yaptıkları gibi baskı,zulüm,işkence gözdağının ardından katlederek bu insanları ve düşüncelerini yok edebileceğinizi mi sandınız?

Eserlerini 1965’e kadar 17 yıl yasakladınız ne oldu?Başarabildiniz mi? Sabahattin Ali’yi hapsettiniz,Öldürdünüz cesedini dağlarda bıraktınız.Onu mezarsız koydunuz. Sabahattin Ali sanki kendini öldürüp ,mezarsız bırakıp yasaklayacağınızı  önceden bilmiş gibi size ”Benim Meskenim Dağlardır ” şiirindeki aşağıdaki dörtlüklerle cevap vermedi mi?

Bir gün kadrim bilinirse,

İsmim ağza alınırsa,

Yerim soran bulunursa:

Benim meskenim dağlardır.

Sabahattin Ali katledilişinden 70 yıl sonra bile günümüzde kadrini bilip ismini ağza alan milyonlarca kişi tarafından anılıyorsa.Kaybeden siz oldunuz efendiler.Sanat ve sanatçı hiçbir zaman yok olmaz.Yok olan sizin sahte korkularınız ve günü birlik çıkar ilişkilerinizdir.

Sinop Cezaevine koydunuz size aşağıdaki dörtlükleriyle cevap verdi.

 ”Başın öne eğilmesin                                                                                                                                          

Aldırma gönül aldırma,

Ağladığın duyulmasın

Aldırma gönül aldırma

 Dışarda deli dalgalar

Gelip duvarları yalar

Seni bu sesler oylar

Aldırma gönül aldırma ….

 Baş eğdirebildiniz mi?

Tıpkı 400 yıl önce Pir Sultan Abdal’ın Sivas Valisi Hızır Paşa’ya

Yürü Bre Hızır Paşa 
Senin De Çarkın Kırılır
Güvendiğin Padişahın
Gün Gelir O Da Devrilir
Ben Musayım Sen Firavun
İkrarsız Şeytan-i Lain                                                                                                      

Üçüncü Ölmem Bu Hain
Pir Sultan Ölür Dirilir

 Dediği gibi Sabahattin Ali ölmedi eserleriyle, bu topluma verdikleriyle hala yaşıyor.70 yıl sonra bile anılıyor.Sizler ise doğadaki Azot devir daiminin bir parçası olmaktan başka ne işe yaradınız.Tarih önünde suçlusunuz.Tarih önünde hüküm yediniz.

Suçu üzerine yıkıp,dört yıl yattıktan sonra afla salıverdiğiniz tetikçiniz Ali Ertekin de sizi kurtaramaz.

Mezarsız koymak isteyip cesedini yok ettiğiniz Sabahattin Ali  için kızı Filiz Ali Istranca Dağlarında sembolik mezar yaptırıp mezar taşına da :

Başım dağ,saçlarım kardır.

Benim Meskenim

Dağlardır

Diye bir mezar taşı yaptırıp bütün Istranca Dağlarını kendi mezarı  haline getirmedi mi??

Ne kadar uğraşsanız da halkın gönlündeki Sabahattin Ali sevgisini öldüremediniz işte .Çatlasanız da,patlasanız da Sabahattin Ali hala halkın gönlünde ve kalbinde yaşıyor.