Bodrum Gündem

YENİKÖY’DEN PALMİYE’YE 46 YIL ÖNCEKİ OKUL YOLUM VE GÜZERGÂHI…

Yılmaz-Bozkurt-Bodrum-Gündem-yazıları-11949 Yılında açılan Bodrum Ortaokulu, 1972 Yılının Eylül ayında’’ Bodrum Lisesi’’ adını alarak liseye dönüşmüş ve  lise bölümü iki şube  olarak (4-A,4-B ) eğitim –öğretim vermeye başlamıştı. Aynı yıl ben de Bodrum Lisesi’nin orta kısmına kaydolmuş ve 1-C sınıfında öğrenim görmeye başlamıştım. Sınıf öğretmenimiz Ali İhsan Yücel hocamızdı. Lise 1’ler ile orta 1’ler sabahçıydı. Bu yüzden o dönem Lise 1’de okuyan büyüklerimizin hepsine yakınını tanırdım.

Kaldığım yer olan Bodrum Öğrenci Yurdu o dönem şehrin dışında, Bodrum’un batı yönündeki son binasıydı. Yurt binası prefabrik olarak inşa edilmiş olup , yatakhane,dershane ve yemek salonu ile  lojman olmak üzere üç bölümden oluşmaktaydı. Karşımızda Mehmet Karakaya’nın mandalin paketleme ve kasalama fabrikası vardı. (Şimdiki Yeniköy Migros’un olduğu yer )

Yurtta Bodrum’un en doğusu olan Mazı’dan en batısındaki Gümüşlük ve Yalıkavak ‘ın yanında Ortakent’ten, Karatoprak’a (Turgutreis), Gündoğan’dan Karaova’ya kadar  neredeyse Bodrum’un bütün köylerinden öğrenciler kalmaktaydı.

Bir çoğu sınıf arkadaşım olan öğrencilerle her sabah 20 dakikalık bir yürüyüşle okula ulaşmaktaydık. O dönemde otobüs ve dolmuş olmadığından bütün öğrenciler okula yürüyerek giderlerdi. Lise I’deki bir iki ağabeyimizin bisikleti olduğu için bizden farklı olarak onlar bisikletle giderlerdi.

OKUL GÜZERGÂHLARIMIZ.

1-YENİKÖY-ESKİÇEŞME  GÜZERGÂHI

Her sabah arkadaşlarla çeşitli güzergâhları izleyerek okula giderdik. Dört yıl boyunca kullanmış olduğum bu yolda en çok tercih ettiğimiz güzergâh Yeniköy Camisi’nden aşağıya Tulumba Başı’na giden ve oradan da Yat Limanı’na giden yoldu.Bu yol boyunca bir çok arkadaşımın evleri yer almaktaydı.

Bunlardan ilki Tulumba Başı’na varmadan sağda yolun biraz aşağısında yer alan rahmetli Önder Çevik arkadaşımın eviydi. Sınıf arkadaşım olduğu için kitap almak için birkaç kez evlerine gitmiştim. Okula gidiş veya dönüşlerde Tulumba Başı’ndaki emme basma tulumbadan su içerdik. Karşısında okul arkadaşımız olan Halil Özyurt’un ( Şimdiki BODER Başkanı ) babası rahmetli Kemal amcanın bakkal dükkanı bulunmaktaydı.

Biraz aşağıya doğru Mehmet Özsavranların (Avukat) ve Halil Özyurtların ( Düşman ) evleri yer almaktaydı. Aynı güzergâh üzerinde solda Cumhuriyet İlkokulu Müdürü Abdullah Özaydınlı’nın evi vardı. Kızı Seçil sınıf arkadaşımızdı. Onun hemen yanında Fakülteden ( DTCF ) arkadaşım olan Selda  Genç’in babası Bankacı Muammer’in evi vardı.

Karşı güzergâhta rahmetli Mehmet Bilen öğretmenimizin evi yer almaktaydı. Mehmet Bilen hocamızın ilk görev yeri doğup büyüdüğüm Mazı Köyü’dür. Orada görev yaptığı sırada akrabam olan Ayşe Feslikan ile evlendiğinden kendisine ‘’enişte ‘’ diye hitap ederdim. Rahmetli Ayşe ablam yoldan geçerken beni görmüş ve birkaç  kez evlerine davet etmişti. Kızları Hürriyet ve Fazilet okul arkadaşımızdı.

Mehmet Bilen hocamızın evinin hemen yanında rahmetli Kemancı Salih’in (  Baysal) evi vardı. Kızları Nimet sınıf arkadaşımızdı. Biraz altında da Tevfik Akman hocamızın evi bulunmaktaydı.

Karşı sokakta ise tersaneci Mehmet Özyurt ustanın evi vardı. Oğlu Ethem bizlerin okul arkadaşıydı. Rahmetli Erol Özyurt usta ile birlikte sahip oldukları Turgut Reis tratasında aralıklarla (1980-1986 ) çalışmıştım. Caddenin sol tarafında sona doğru Kuyumcu Muammer Ezer’in evi yer alırdı. Oğlu Ahmet lise 1’e gitmekteydi. Aynı zamanda Türkçe öğretmenimiz rahmetli Alaaddin Koç kiracı olarak bu evde kalmaktaydı. Caddenin bitiminde de sınıf arkadaşım olan Gülsüm’ün babasının sahip olduğu Yılmaz bakkaliye bulunmaktaydı.

Yılmaz Bakkaliye’den sonra yat Limanı’nın bulunduğu sahile çıkardık. Sol tarafta harap bir şekilde Zeytin yağı fabrikasının binasının yanından geçerek önce Ertegünlerin evini, sonra da  Cumhuriyet İlkokulu’nu arkada bırakarak Tepecik Camii’ne çıkardık.

Tepecik Camii’nden itibaren devam eden palmiyeli sahil yolundan ilerler, zaman zaman birbirimizi kıyıdaki kumsala ittirirdik. Bu şekilde gerence Köprüsü’ne varır, Palmiye Sineması’nı geçtikten sonra ana kapıdan içeri girerek okula ulaşırdık. Hemen orada İngilizce Öğretmenimiz olup, rahmetli Bora Ceyhan öğretmenimizin eşi olan Vesile Aras ( Ceyhan ) hocamızın ailesinin evleri bulunmaktaydı.

2-YENİKÖY, HASTAHANE VE TEPECİK CAMİ GÜZERGÂHI.

Bu güzergâh yolun sağında yer alan Danacıların demirci dükkanı ile başlardı. Biraz ileride solda yukarıda aşçımız Ayşe Teyzenin (Özmutlu) evi bulunmaktaydı. 4-5 yaşlarındaki oğlu Mesut bizim Yurdun maskotuydu. Yoldan geçen turistlere ‘’Hello ‘’ diye seslenirdi.

Yeniköy Camii meydanına vardığımızda bir kahve bulunmaktaydı. Zaman zaman Pazartesi akşamları yurta ki  etütlerden kaçarak Televizyondaki (TRT) Spor Stüdyosu programında maç özetlerini izlemeye gelirdik. Yanında da Durmaz Bakkaliye vardı.

Küçük meydanın solunda bir çok dükkan ve kahvehane sıralıydı. Karşısında sağda ise demirci dükkanı  yer alıyordu. Ömer Seyfettin’in ‘’Diyet ‘’ hikayesindeki Demirci Koca Ali karakterinden çok etkilendiğim için özellikle kış günlerinde körüğün önünde yer alan  ocağın sıcaklığında örs üzerinde çekiç ile demir döven usta ve çıraklarına imrenerek bakardım.

Demirci dükkanını geçtikten sonra sağdan aşağıya küçük bir yol giderdi. Bu yol Tulumbaşı’na ulaşırdı. Zaman zaman bu güzergâhı da kullanırdık.Bu yolun başladığı yerde Sınıf ve sıra arkadaşım Şevki Yenilmez ile yine sınıf arkadaşım olan Ahmet Sinop’un evleri yer alıyordu.

Yeniköy’den hastaneye doğru giden yolda hafif eğimin başladığı yerde solda beyaz eşya satan rahmetli Ali Yenilmez’in evi vardı. Kızı Münire bizden alt sınıfta (sanırım bir ya da iki yıl )  okuyan okul arkadaşımızdı. Yine sınıf arkadaşım olan Halil Yenilmezlerin evi de oradaydı. Eğimin bittiği yerde sağda hastaneye  varmadan, sınıf arkadaşım ve kankam olan Mehmet Zeki  Kaşıkaraların evi yer alıyordu. Ağabeyi İbrahim Kaşıkara bizim üç dönem büyüğümüzdü. Ödev yapmak için evlerine gitmiştim.

Hastanenin karşısı boşluktu. Hastaneyi geçtikten sonra sağa doğru Mozole’nin yanından Ertegünlerin evine küçük bir yol giderdi.Bu yolu da zaman zaman kullanırdık.

Türkkuyusu’na giden yolla Tepecik Camii’ne giden yol kesişirdi. Bu yoldan sağa dönerek tepecik Camii’ne doğru yol alırdık. Bu caddenin başladığı yolun biraz ilerinde Sınıf arkadaşımız Hatice Özellerin, biraz altında tarih öğretmenimiz Nalan Büke’nin , hemen yanında yine tarih öğretmenimiz rahmetli Murat Tengiz’in evleri bulunurdu. Murat hocamızın oğlu Yusuf Ziya Tengiz bizim sınıf arkadaşımızdı.

Caddenin sağında sonlara doğru Şakir Saat ağabeylerle, Zeki Köylü ağabeylerin evleri bulunmaktaydı. Özellikle Şakir ağabey ile lise yıllarında siyasi dönemden çok hukukumuz olmuştur. Zeki ağabeyin kardeşi Hatice de bizden bir sınıf altta okumaktaydı. Biraz ilerisinde de caddenin sonunda soyadını hatırlayamadığım diş teknisyeni Nafiz’in dükkanı vardı. Lise II’deyken bir diş doktorunun yanında çalıştığım için zaman zaman kendisiyle görüştüğüm olmuştur.

Caddenin solunda köşede sınıf arkadaşımız olan Adnan Öztaşkın’ın babasının işlettiği bir bakkal dükkanı yer alırdı.Buradan yine palmiyeli sahil yolunu takip ederek okula ulaşırdık.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.