Bodrum Gündem

24 HAZİRAN, TÜRKİYE’NİN KADER GÜNÜ / Cevat Öneş Bodrum Gündem yazıları…

cevat-öneş-bodrum-gündem-yazıları

İnsanlık tarihi, toplumların ve ülkelerin gelişimlerinde temel roller oynayan, değişim zirvelerinin, ihtiyaç duyuldukça, güncellenerek değerlendirilmelerinin, hayati önemini gösterir.

“Aydınlanma”, “Rönesans”, “Sanayi Devrimi” gibi gelişmelerin sonuçları; hukuk, demokrasi, insan hakları, adalet, eşitlik, özgürlük, üretim gibi kavramların evrensel hale gelişini ve pratik uygulamalarını ortaya çıkarmıştır. Çöken Osmanlı İmparatorluğunun enkazı üzerinde, yeniden inşa edilen Türkiye Cumhuriyeti’nin, “Muasır Medeniyet” vizyonu hedefleriyle temellerinin atılışı ve yarattığı kazanımlar da, Küresel, Bölgesel, Ulusal gelişme süreçlerinde, az gelişmiş ülkeler, toplumlar tarafından örnek alınan, bir yeni tarihsel gerçekliğin en yakın örneklerindendir.

24 Haziran seçimlerine giderken, bir diğer gerçekliğin tespit edilerek değerlendirilmesi zorunluluğunun da, yurtseverlik sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 16 senedir yönetmekte olduğu Türkiye’de, “beka sorunu ile karşı karşıyayız” söylemi ile milletin karşısına çıkarak, “Cumhur İttifakı ”adı altında, yeniden iktidar olabilme talebinin yarattığı/yaratabileceği tehlikenin boyutlarının, vatandaşlarımız tarafından anlaşılabilmesinin kazandığı öneme vurgu yapılması, hayati bir milli meselemiz haline gelmiştir.

Bir ülkenin “beka ”sorunu; ancak varlık/yokluk, Parçalanma/bölünme, işgal, vesayet altına alınma, yakın savaş, ciddi ekonomik-sosyal-siyasi-güvenlik gibi tehdit kavramlarıyla açıklanabilir.

Kesintisiz 16 yıl gibi Cumhuriyet tarihinin en uzun ve sürekliliğe sahip iktidar sürecinde, taşınan zihniyetin ve uygulanan politikalarının yarattığı sonuçlar, içerisinde bulunulan şartlarda,24 Haziran kavşağında, milletimize ve seçmene, çok ağır bir görev ve sorumluluk yüklemektedir.

16 senelik iktidar sürecinde; ayrıştırılan-kamplaştırılan toplumsal-siyasal yapı, Cumhuriyet-Demokrasi değerlerini gerileten uygulamalar, hukuk-adalet sisteminde çözülme, ülke ekonomisinde gelişmekte olan ciddi kırılmalar, yanlış dış politika kararlarıyla ağırlaşan riskler, devlet bürokrasisinde derinleşen yozlaşma ile etik ve ahlaki olmayan siyaset dilinin yarattığı Türkiye iklimi, ülkemizin ve toplumun hak etmediği olumsuz şartları yaratmaktadır.

Devlet yönetiminde devamlılık kazanan akıl almaz yetersizlikler ve anlayışların yarattığı menfur 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ortaya çıkardığı bir diğer gerçeklik, ifade edilmeye çalışılan negatif şartların, kaçınılmaz sonuçlarındandır.

Kapitalist-emperyalist saldırganlığın, küresel sermayenin acımasızlığının, ülkelerarası çıkar çatışmalarının sürekliliğinin öngörülebilir sonuçları karşısında; hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, adalete, adil paylaşıma, liyakate, demokratik laiklik anlayışına dayanan, kurumsal demokrasiyi yapısal hale getirebilecek zihniyet-siyaset-pratik çalışmalardaki süreklilik ihtiyacı, ülkemiz için kaçınılmaz olan, değişim şartlarının oluşumunu kaçınılmaz  kılmaktadır.

Cumhurbaşkanı adayı Sayın Muharrem İnce’nin 19 Mayıs günü açıkladığı bir Demokrssi Manifestosu olan “ Gelecek Bildirgesi”, Cumhurbaşkanı adayı Sayın Meral Akşener’in nitelikli parlamenter sisteme geçiş açıklamaları, Cumhurbaşkanı adayı Sayın Temel Karamollaoğlu’nun toplumsal yapıyı onarıcı, yapıcı vaatleri; CHP, İyi Parti, Saadet Partisi’nin oluşturduğu  “Millet İttifakı’nın”, Türkiye ikliminde, umut kapılarını yeniden açmakta olduğunu gösterir mahiyettedir. CHP’nin açıklanan Seçim Bildirgesi ise Türkiye Cümhuriyeti’ne, nitelikli Demokrasi kimliğini kazandırabilecek, çok önemli bir belge görünümünü vermektedir.

HDP’nin Türkiye Partisi olarak, seçim barajını geçerek, “millet İttifakı” ile gerçekleştireceği demokratik, ilkeli güç birliğinin ortaya çıkarabileceği barışa odaklanan sinerji ile Türkiye’nin temel sorunlarını çözebilecek, alternatif siyasetler üretme şartlarının oluşmakta olduğunu görebilmeliyiz.

Farklı kimliklere, inanca ve ideolojilere sahip Türkiye demokratları; emperyalizmin yakın çevremizde din, mezhep, etnik farklılıkları kullanarak, siyasi-ekonomik-stratejik çıkarları için gerçekleştirmekte oldukları insanlık dışı müdahalelerinin sıcak sonuçlarını da değerlendirerek, ortak Vatan’ın ihtiyaç duyduğu Demokratik Güç Birliği’nin gerçekleştirilmesindeki sorumluluklarını yerine getirme gibi ertelenemez tarihi bir milli görevle karşı karşıyadırlar.

Cevat Öneş-29 Mayıs 2018-BODRUM

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.