Bodrum Gündem

FARK YARATAN KADIN MUHTAR; NİL TAŞKIRAN…

nil-taşkıran-bg-dergi-1Kadın elinin değdiği her şey bir başka güzel. Sıradan işleri sıra dışı hale getiren örneklerden biri de Bodrum’un Kumbahçe (Giritli) Mahallesi Muhtarı Nil Taşkıran. Kadın muhtarımızın mahallesinde ön ayak olduğu projelerin ardı arkası kesilmiyor. Hal böyle olunca mahallelinin beklenti çıtası da her geçen gün biraz daha yukarı çıkıyor.

Çiçek Bozoğlu/BG Dergi Söyleşileri

Yıl 2004. Kumbahçe (Giritli) Mahallesi Muhtarı Nil Taşkıran’ın kendi halinde akıp giden hayatı, Artemis ablasının (Zehra Asal) muhtarlığa aday olması ile seyir değiştiriyor. 

“33 yıl boyunca Kumbahçe’de muhtarlık yapan büyüğümüz İbrahim Denizaslanı, yeni döneme ayak uyduramadığı için artık muhtarlığa aday olmayacaktı. 2004 yılında Barış Sitesine yabancı bir kadın yerleşmiş ve muhtarlığa aday olacağını koyacağını söylemiş.  Artemis abla da, asıl adı Zehra Asal ama mahalleli onu Artemis olarak biliyor, “Elin insanları gelip memlekete sahip çıkıyorlar. Neden biz bir şey yapmıyoruz? “dedi. Biz de Artemis ablanın muhtar olması için kendisini destekledik. Ben seçimle beraber işimin biteceğini düşündüğüm için Artemis ablaya destek olmak amacıyla ismimi seçim listesine birinci aza olarak yazdırmıştım.  Artemis abla muhtar seçildikten sonra babası vefat etti, derken kocası kalp krizi geçirdi. Onun ailesinin sağlık sorunlarından kaynaklanan bu yoğunluğu nedeni ile de muhtarlık işleri bana kaldı. Ardından sadece Artemis ablanın hayatında değil, benim hayatımda da sıkıntılı bir dönem oldu. 17 yıllık eşimi kalp krizi neticesinde kaybettim. O ruh halinden çıkıp toparlanmam için Artemis ablanın zoruyla muhtarlık işlerine yoğunlaştım…”

nil-taşkıran-bg-dergi-2İşini iyi yapmış olsa gerek 2009 seçimlerinde mahallenin baskısı ile yeniden muhtarlığa aday olur.

“Bodrum Ticaret Odası Başkanlarından Ata Aya ve çocukluk arkadaşım Semih Nalbantoğlu, benim muhtar olmam için yoğun bir baskı yaptılar. Dul bir kadın olarak resimlerimin her yere asılmasını istemediğimden aday olmayı aklımdan geçirmemiştim. Bunun üzerine Semih Nalbantoğlu seçim afişlerini gidip kendisi bastı ve her tarafa yapıştırdı.  Seçime bir ay kala aday oldum. Üç dört ay önceden aday olanlar seçim çalışmalarına başlamışlardı. Ayak sürüyerek girdiğim seçimi ciddi bir oy farkı ile kazandım. O zamana kadar, ölen kaptan Mehmet’in dul karısıydım. Kendisi sevilen bir adamdı. Seçilmemde onun etkisi olduğunu düşünüyorum. Fakat 2015 seçimlerinde Nil olduğum için seçildim ve Kumbahçe Giritli Mahallesi’nin muhtarı olarak hizmet vermeye devam ettim…”

nil taşkıran bg dergi 21Kumbahçe’nin Bodrum’da ayrı bir yeri vardır. Burası mübadele zamanı Kos adasından gelen Giritlilerin evi olmuş. O yüzden yerlisi buraya Giritli Mahallesi der. Azalık görevi ile birlikte 3 dönemdir Kumbahçe’de muhtarlık yapan Nil Taşkıran’ın yaptığı projelerde elini güçlendiren en önemli unsurlardan biri de Giritli kimliği ve dayanışması olmuş.

“Bir muhtarın yapacağı ve kalem kalem sayılmayacak pek çok görevi var aslında. Mahallemin dinamiklerinden kaynaklı yaptığımız sosyal faaliyetlerin yurt çapında ses getirdiğini söylesek yanlış olmaz sanırım. Muhtarlık yaptığım süre boyunca hiçbir zaman oturup sadece ikametgâh çıkartan bir muhtar modeli olmadım.  Çünkü etrafımda mahallesine faydalı olmak için bekleyen ciddi potansiyele sahip pek çok insanım var. Ben kimsenin kapısına gidip de şu sosyal etkinlik için desteğinizi istiyorum demedim bugüne kadar. Talepler de yardımlar da hep tabandan geldi…”

Bodrum’un pek çok yerlisi sonradan gelip buralara yerleşenleri Bodrumlu olarak görmüyor ya; Giritlilerle Bodrumlular arasında da benzeri bir durum var. Zamanında birbirlerinden kız alıp, kız vermedikleri gibi Bodrumlu-Giritli ayırımı varmış.

“Bakmayın siz şimdi bu kadar çok keskin çizgilerle ayrılmıyoruz ama benim genç kızlık döneminde birbirlerinden kız alıp kız vermezlerdi. Kayınvalidem Giritli gelin alıyoruz diye çok sıkıntı yaşamıştı. Bir çeşit alışkanlık diyelim buna…”

nil taşkıran bg dergi 20İlk sosyal projenize başlamanıza ne vesile oldu?

“Biz Giritli kadınlar olarak yerel hiçbir oyunu bilmiyorduk. Kolumuzu kaldırmaktan haberimiz yok. Bu yaşa gelmişiz, yerli gelin olmuşuz ama bir oyun öğrenememişiz. Benim gibi pek çok Giritli kadın vardı. Kardeşimin karısı Zehra Bilgin halk oyunları eğitmeniydi. 2013 yılında kadınlarımız Zehra bize Bodrum yöresi halk oyunlarını öğretsin talebi ile geldiler. Kumbahçe’deki ilk aktivite gelinimiz Zehra Bilgin ile başladı.  Halk Eğitim Müdürlüğü’ne gidip kadınların taleplerini ilettim, arkasından Atatürk İlköğretim Okulu Müdürü Mehmet Yıldızhan’a durumumuzu anlatıp okulun spor salonunu kadınlarımıza açmasını istedim. Bodrum kültürüne destek olmak adına akşamları okulun spor salonu kullanmamıza izin verdi. 50 kadınla başladığımız kursumuzda bu yıl beşinci senemiz oldu.  Gurubumuza bir de isim koyduk “Halk Dansları Kumbahçe Kadınlar Topluluğu”.  Artık gurubumuza, yarımada genelinde yapılan organizasyonlarda gösteri yapması için teklifler geliyor. Bir yılda, yaklaşık 20 organizasyonda gösteriye çıkıyoruz. Birbirimizle kenetlenip bir aile gibi olduk. Ev hanımı, emekli, öğrenci, çalışan kadınlardan oluşan gurubun içinde 25 yaşında olan da var, 65 yaşında olanda…”

nil taşkıran bg dergi 21Kadınlarla güzel bir birliktelik yakalamışsınız.

“Bu etkinliğin başlamasından 2 sene sonra yine mahallemin kadınlarından yoga ve pilates kursu açma yönünde istek geldi.  Spor salonlarındaki yüksek fiyatları ödeyemeyen mahalle insanımın bu sorununa çözüm bulmak için arayışa girdiğimde, yine mahallemde bulunan Mandalin Otel’in sahipleri Nazife ve Mehmet Topanoğlu, son derece güler yüzlü ve sevecen bir tavırla otelin kapılarını açıp salon tahsis ettiler. “Mahallemize bir katkımız” olsun deyip hiçbir ücret talep etmediler. Keşke diğer mahallelerdeki işletmelere de örnek olsa bu durum. O bakımdan çok şanslıyım. İki yıldır devam eden yoga ve pilates kurslarımıza Torba, Gümbet, Bitez ve Gündoğan mahallelerinden katılan kadınlarımız var. Şu an 7 tane grubumuz oldu. Kayıtlarda, hoca ve salon yetersizliğinden kısıtlamaya gitmek durumunda kaldık.

 nil taşkıran bg dergi 17Son olarak ev kadınlarına açtığınız yelken kursu nedeniyle Türkiye Yelken Federasyonu tarafından ödüle layık görüldünüz…

“Mahallemde ikamet eden Bodrumspor Yelken Kulübü hocaları Serdar Çiçek ve Volkan Acele “Biz de mahallelimiz için bir şey yapmak istiyoruz. Çorbada bizim de tuzumuz olsun ve 15 ev kadınına herhangi bir ücret almadan yelken kullanmayı öğretmek istiyoruz” dediler. Biz daha duyuru bile yapmadan 45 kadın katılımcıya ulaştık. Belirtilen rakamın 3 katına çıktık ama sağ olsunlar hocalarımız yine de verdikleri sözü tutup hepsine yelken kullanmayı öğretti. Bu faaliyetlerimiz hem yerelde hem de ulusal basında ses getirdi. Bunun üzerine Türkiye Yelken Federasyonu tarafından yerel kategoride “Yelken Sporuna Verilen Destek” ve “En Çok Başarılı Sporcu Yetiştiren Kurum 2017” ödülüne layık görüldük.  Toplamda 81 ev kadınının yelken sporunu yapmasını ve öğrenmesini sağladığım ve ayrıca sertifikalı yelken sporcusu olmalarını teşvik ettiğim için ödüle layık görüldüm. Ödülümü yine bir kadın olan Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak’tan almak çok guru verici bir anı oldu benim için. Türkiye Yelken Federasyonu 1950 yılında kurulmuş ve bugüne kadar ilk defa bir muhtara ödül vermiş…”

Mahallenizde hangi yeni projelerin startını vereceksiniz?

“Öncelikle Halkoyunları, pilates, yoga ve yelken kurslarımızı kesintisiz devam ettirmeye çalışacağım. Ayrıca Bodrum ve çevresinin yanı sıra Türkiye’nin çeşitli yerlerine kültür turları düzenliyoruz.  Sağ olsun Bodrum Belediye Başkanımız Mehmet Kocadon bu konularda bizden desteğini hiç esirgemedi. İnsanlarımız benden Yunanca ve sirtaki kursları bekliyor. Bunun yanı sıra sertifikalı makyaj uzmanımız var, o da bize bir proje getirdi. Kadınlarımıza yönelik doğru makyaj yapma konusunda bir kurs düzenleyeceğiz…”

nil-taşkıran-bg-dergi-4Asli muhtarlık görevleriniz ve her gün çeşidi giderek artan sosyal sorumluluk projelerinizden ailenize vakit kalıyor mu?

“Çocuklarımın ikisi de büyüdü, üniversite tahsilini tamamladılar. Bu anlamda daha rahatım. Evimin haricinde kalan bütün zamanımı mahallem ve mahallelim için harcıyorum. Zamana yetişmeye çalışarak mahallelime destek olmaya, onların ihtiyaç ve taleplerini yerine getirme gayreti içindeyim…”

Kumbahçe, Bodrum’un en eski ve en gözde yerleşim yerlerinden biri. Sorunları ile baş edebiliyor musunuz?

“Hem en eski yerleşim noktası hem de çok kozmopolit. Eski ile yeninin bir arada olduğu, kıyı şeridinde bulunan eski Rum evlerinin olduğu bir alan var. Bir de İçmeler’e kadar uzanan bir alan var sanırım. Fiziki alan olarak da oldukça geniş bir yere hizmet üretmeye çalışıyorum. Bu alan içerisinde pek çok otel, site, küçüklü büyüklü işletmelerin olduğu çok kozmopolit bir yaşam devam ediyor. Gelen giden trafiği o kadar yoğun ki yetişmekte zorlanıyorsun. Her gün PTT, Emniyet, Vergi Dairesi, SGK gibi resmî kurumlardan gelip kişileri soruyorlar. Burada kalıyor mu, kalmıyor mu diye. Bir süre sonra kendini MİT ajanı gibi hissediyorsun. O kadar kaypak biz zemindeyiz ki. Bodrum’un taşı toprağı altın diye geliyorlar. Adamın evi kira, dükkânı kira, çocukları özel okulda. 6 ay sonra işleri bozulunca Bodrum’dan gidiyor. Memleketine giderken de kaydını silmiyor. Arkalarından yağmur gibi tebligatlar yağıyor.  Biz çekmeceler dolusu evrakı 3 ay boyunca muhafaza etmek zorunda kalıyoruz. Köy Muhtarlığı ile kıyaslanacak durumunuz yok. Sonuçta o köylüsünü tanır, bilir. Yabancı biri caddeden geçse anlarsın. Biz de herkes yabancı. Adam nüfus idaresine adres kaydını yaptırmış ama sana uğramamış. Eski sistem de olsa gelen nakil, giden nakil işleminden dolayı kişileri tanırdık. Kişi kendisi sana gelmedikten sonra mahallende olup olmadığını bazen bilemiyorsun…”

nil taşkıran bg dergi 14Sorunlarınız çözümü noktasında sizi en çok ne zorluyor?

Büyükşehir yasasından sonra artan prosedürler yüzünden sorunlarımızın çözüm süresi çok uzamaya başladı. Öncesinde ilgili birim yakınımızda olduğu için muhatabımızı bulup daha hızlı çözüme ulaşabiliyorduk. Şimdi ihtiyaçlarımız için Büyükşehir’i arıyoruz, o başka bir birime yönlendiriyor. Bir sorun için üç beş telefonla ya da direkt nokta ile irtibata geçmek zorunda kalıyorsun, işlem süresi gittikçe uzuyor. Köylerimize çok güzel hizmetler gidiyor, gitsin tabii ki ama merkezlerdeki mahalleleri de unutmasınlar. Kumbahçe gibi turizmin merkezi olup göz önünde olan bir mahalleyi ihmal etmesinler. Büyükşehir Yasası Bodrum’a asla uyumadı. Bodrum da Muğla da buna hazır değildi…”

Yorumlar

  1. fikret karataş dedi ki:

    siyasal alandan başka bir görev isteklisi değilse, istediği sürece başımız üstünde yeri var.