Bodrum Gündem

BİRİNE FAŞİST DEMEDEN ÖNCE, FAŞİST OLMADIĞINIZDAN EMİN OLUN…

BİRİNE FAŞİST DEMEDEN ÖNCE, FAŞİST OLMADIĞINIZDAN EMİN OLUN…

göknur-gürcan-bodrum-gündem-yazıları

Bir kaç hafta önce, Bodrum siyaset çevresinde en çok konuşulan şey, CHP’nin birinci sıra adayıydı. Diğerlerinin de üzerinde duruldu, eleştirildi ama hiçbiri CHP’nin birinci sıra adayı Mürsel Alban kadar gündemi meşgul etmedi. Peki neydi Mürsel Alban’ın aday gösterilişinde bu kadar rahatsızlık veren? “Kültürel birikimi mi yok?” “İnsanlarla iletişim kuramıyor mu?” “Hitabet konusunda iyi değil mi?” “Siyasi duruşunda mı sıkıntı var?”

Aslında bu rahatsızlığın sebebi, siyasetle doğrudan ilişkili değil ama özelde Bodrum, genelde ise Muğla bölgesindeki göçle ve yerli halkın bir kısmının buna bakış açısıyla doğrudan ilişkili. Yani Mürsel Alban’ın adaylığına verilen tepkinin, sosyolojik bir yanı da var.  Çünkü tepki sebebi, bazı düşünceleri yerle yeksan edecek kadar basit; “Mürsel Alban Muğla’lı değilmiş. Muğla’lı olmayan biri Muğla’nın sorunlarını ne bilirmiş?” Bu kadar kısa, net ve akıllara durgunluk veren bir sebebi varmış meğerse bu rahatsızlığın.

Muğla’yı ancak doğum yerinde Muğla yazan birinin temsil edebileceğini savunanlar, başka bir sohbette Trump’ı eleştiriyorlar meselâ. Göçmen politikalarını eleştiriyorlar. Türklerin yaşadığı seyahat eşitsizliğini eleştiriyorlar. Ya da çok uzağa gitmeyelim; ülkemizdeki ötekileştiren dili eleştiriyorlar. Bizden olan ve olmayan ayrımına sıcak bakmadıklarını belirtiyorlar. Üstelik bunları her türlü ortamda defaatle dile getiriyorlar. Yıllardır Muğla’da yaşadığı halde bu coğrafyada doğmadığı için Alban’ın Muğla’yı temsil etme hakkının olamayacağını düşünenler düşünüyor bunları da. İşte size  bir çelişki yumağı.

Aslında sorun Mürsel Alban değil. Sorun, yoğun göç alan bir bölgede bu kadar gerici düşüncenin kendini nasıl hala canlı tutabildiği. Eskimiş, küf kokan tartışmanın nasıl kendine bu kadar yoğun taraftar toplayabildiği. Demek ki bazıları sırf popülizm uğruna eleştiriyor bu “sen-ben ayrımını”. Bu gerçek bir karşı çıkış değil. Çünkü kendini doğduğu coğrafyanın sahibi zanneden ve oraya göç edenlere “bizden değil” yaklaşımını sergileyen mikro yaşamlarında bu dilin bir karşılığı yok. Onlar hala eski ve yanlış düşünceleri savunuyorlar.

“Değişime önce kendinizden başlayın” önermesi en haklı önermelerden biri. Önce kendimizi, dilimizi, yargılayıcı bakışlarımızı düzeltmezsek, olmasını umduğumuz şeylere kavuşamayız. Ötekileştirilmek istemiyorsak, ötekileştirmeyelim.

chp-muğla-il-başkanı-mürsel-alban

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.