Bodrum Gündem

BARIŞ İÇERİSİNDE, BİRLİKTE YAŞAMAK….

06.10.2009
0
A+
A-

Bu kadar mı zor; hangi dil, hangi din ya da etnik kökenden olursa olsun, tüm yurttaşların barış içerisinde, birlikte yaşaması?

Bu kadar mı düşman olduk; aynı coğrafyada yaşar, aynı toprakları işler, aynı pınardan su içerken?


Niye bu kin, bu öfke, bu düşmanlık? Daha da önemlisi niye bu korku? Neden yenemiyoruz öfkemizi, niye yüzleşemiyoruz korkularımızla? Natrexone Buy


Sevgi, dostluk, kardeşlik türküleri söylemek dururken; statlarda futbol maçı izlerken bile, birilerini öteleyen, aşağılayan sloganlar atacak kadar mı yabancılaştık birbirimize!


Son günlerde hükümetin gündeme getirdiği, herkesin işine geldiği gibi ir ad koyduğu açılım konusunda toplumda estirilen düşünsel terör, eğer karşılıklı bir anlayış ve tahammül ortamı yaratılmazsa giderek milliyetçi bir şiddet ortamına dönüşecek.


Peki, kim yarar sağlar böylesi bir durumdan?


Güneydoğuda hüküm süren terörün devamından yana olan ve şehit cenazeleri üzerinden politika yapanları anlarım da; kendisini devrimci, demokrat, ilerici, aydın gören kimilerinin barış girişimlerinden rahatsız olmalarını anlamakta zorluk çekiyorum.


Sıkıştığımız ve nedenlerini anlamakta zorlandığımız her yeni siyasal ya da sosyal durumun ardında karanlık güçler arayan, komplo teorisi üretenler; bugün de yine aynı mantık ve gerekçelerle barış girişimlerine karşı çıkıyor, ülkemizin çağımızdaki en büyük ayıbı; 12 eylül vesayet rejiminin değiştirilerek, yeni, demokratik, sivil bir anayasa yapılmasına engel olmaya çalışıyorlar.


Benim gibi,” kim tarafından ya da hangi amaçlarla olursa olsun insan hak ve özgürlüklerini genişleten, demokratik dönüşümleri gerçekleştirmeyi hedefleyen, birileri istediği için bile olsa yeni bir anayasayı gündeme taşıyanların desteklenmesi gerekir.” Diyenleri, yukarıda sözünü ettiğim güruhun anlayabilmesi de mümkün olamıyor doğal olarak!


Aynı tarihlerde yapılan AKP ve DTP kongrelerinde yapılan konuşmaları incelediğinizde kuşkusuz çok ince çelişkiler yakalayabilirsiniz.


Ancak geldiğimiz noktada; ne Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediklerini samimiyet testine tabi tutmak, ne de Ahmet Türk’ün soyadından yola çıkarak yapılacak değerlendirmeler, ya da DTP’ yi PKK nın meclisteki temsilcisi görme konusundaki ısrarlı çabalar, şu an yaşadığımız sorunlara çözüm getirmiyor.


Türkiye’ yi bu ayıplı anayasadan kurtarma fikri ister AB’ den çıksın, isterse Obama istediği için gündeme gelsin ve hatta niyetleri ne olursa olsun, AKP iktidarına yaptırılmak istensin;


Sonuçta herkesin ve her kesimin özgürce kendisini temsil etme hakkı bulacağı bir demokratik parlamentonun oluşmasının tek yolu olan Siyasi Partiler ve Seçim yasalarının değiştirilmesini sağlayacaksa,


Kürsü dokunulmazlığı dışında mecliste kendilerine çelikten bir zırh giyerek her türlü suça bulaşan parlamenterlere dokunulabilecekse, purchase Topamax


Bir milyondan fazla insana eziyet, işkence, cezaevi yaşatan, binlerce faili meçhul cinayetin ve yüzlerce işkenceden ölen insanların sorumlusu 12 Eylül yöneticileri yargılanacaksa,


En azından yargılanmaları teklif bile edilemeyen bu zalimler mahkemelere getirilip, hesap sorulabilecekse; gerçekten anlayamıyorum, niye bu telaş? Natrexone Buy


Haydi! suçluların telaşını anlarım da, sözüm ona barış ve demokrasi sözcüklerini ağızlarından düşürmeyen kimi solcuların bu barış karşıtlığı, yeni anayasa korkusu nedendir, bir anlam veremiyorum!


Oysa barış, bugün her zamankinden çok daha yakıcı biçimde gerekli ve zorunludur.


Oysa barış, şimdi çok daha acildir ve vazgeçilmezdir.


Ama bütün çabalar, korkular nafile!


Bu güzel ülkeye her şeye rağmen, inadına BARIŞ gelecektir.


[email protected]

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.