Bodrum Gündem

Akdeniz, Greenpeace ve Biz…

Yazarımız Ali Dizdar, Greenpeace ile ilgili olarak yazdığı yorum haber.

Akdeniz, Greenpeace ve Biz…

Akdeniz; asırlardır kıyılarından medeniyet eksik olmayan, üç kıtayı birleştiren ve olağanüstü zenginlikte bir canlı çeşitliliğine sahip olan, 19 ülkenin sınırının olduğu 46 bin kilometrelik kıyı şeridiyle milyonlarca insan için yaşamın kaynağını oluşturur.

Bodrum Gündem Haber

Bu özel denizin sahip olduğu bu güzellikler ve zenginlikler bugün birçok tehdit ve tahriple karşı karşıyadır. Akdeniz dünya üzerindeki en çok kirletilmiş yarı kapalı havzalardan biridir. Binlerce ton zehirli atık, endüstri tarafından Akdeniz′e boşaltılmaktadır.

Ağır metaller ve kalıcı organik kirleticiler, sağlık ve deniz yaşamı üzerinde geri dönüşü olmayan risklere yol açar. Yüksek seviyede cıva, kadmiyum ve demir içeren tortulara genellikle yüksek miktarda endüstriyel sıvı atıkların, katı atıkların ve lağımların bulunduğu kıyı bölgelerinde rastlanmaktadır. Bu maddeler binlerce kilometre yol alabilmekte, sınırları geçmekte ve asıl çıkış kaynaklarından çok uzaklara taşınabilmektedir.

Bu durum, özellikle yaşamların denize bağımlı olduğu bölgelerde ve balığın günlük besin olarak kullanıldığı Akdeniz’de insan sağlığı ciddi tehdit altındadır.

Akdeniz küçük ve neredeyse tamamen kapalı bir deniz olması nedeniyle suları çok yavaş yenilenen bir ekosisteme sahiptir.

Aşırı avlanma nedeniyle balık stoklarının tükeniyor olması, iklim değişikliği ve yabancı türler içinde barındırdığı türlerin yapısını değiştirmesi, hızla artan insan nüfusu, turizm ve kontrolsüz kıyısal yapılaşma Akdeniz’in kıyılarını tahrip etmesi, gemicilik, kültür balıkçılığı, atık atımları gibi birçok nedenler bu güzel ve değerli ekosistemi yok etme uğraşındadır. İnsan eliyle yaratılan kıyısal tahribatın geri dönüşü birçok yerde artık mümkün değildir.

Bütün bu tehdit ve tahribata rağmen Akdeniz’in sadece yüzde 1’den küçük bir alanı koruma altına alınmış durumdadır.

Bilimin önerdiği % 20 ila 50’lik bir koruma gerekliliğinin yanında çok cılız kalmaktadır. Bu koşullarda gelecek nesillere sağlıklı ve üretken bir deniz bırakmamız mümkün değildir.

Bu nedenle Akdeniz’i ve geleceğimizi kurtarmak için acilen “Deniz Rezervleri”nin kurulması gerektiği savıyla Greenpeace; Haziran ayında başlayan “Akdeniz’i Koruyoruz” turu kapsamında, denizlere yönelik tehditleri gündeme getirerek, “Deniz rezervleri” önerisini güçlendirecek bilimsel araştırmalar yapılıyor ve “Deniz rezervleri” konusunda siyasilerin karar almalarını sağlamak amacıyla lobi faaliyetleri sürdürüyor.

“Rainbow Warrior” isimli gemisiyle, Türkiye turuna Ege’de devam eden Greenpeace; İstanbul, İzmir ve Sığacık Körfezi′nden sonra Gökova′da santralin kıyısında 18 Eylül günü eylem yaptı.

Kuruldukları her yerde çevresindeki tüm yaşam üzerinde fiziksel, sosyal ve ekonomik olarak yıkıcı etkiler yaratan, aynı zamanda dünyadaki bütün fosil yakıt kaynaklı salımların yüzde 50’sine neden olduğu gerçeğine rağmen, hala 47 tane yeni kömürlü termik santralin yapılmasını planlayan TÜRKİYE de, diğer ülkeler gibi fosil yakıtlardan vazgeçerek temiz enerjilerle gerçek bir enerji [D]evrimi gerçekleştirmelidir. Söylemiyle Türkiye’nin Aralık ayında Kopenhag’da yapılacak İklim Zirvesi’nde en üst düzeyde temsil edilmesini ve üzerine düşen görevleri yerine getirmesini talep eden Greenpeace Gökova Körfezinin “Deniz rezervi” olarak korunabilmesi için endüstriyel balıkçılığın yapılmaması ve Kemerköy Termik Santrali′nin kapatılması gerektiği vurguladı.

Gökova’da termik santral gündeme geldiği günden beri tepki ve direnişini sürdüren Bodrum Gönüllüleri, termik santralin kapatılmasına dair mahkeme kararı almalarına rağmen hükümetlerin duyarsızlığı ve hukuka olan saygısızlığı nedeniyle o utanç abidesi santral hala çalışabilmektedir.

Günden güne artan bir iştahla saldırılarını sürdüren kapital karşısında kıyılarımızı, koylarımızı ve Gökova’mızı koruma çabalarımızdan asla geri adım atmayacağız.

Türkiye son yıllarda hızla artan kıyı tahribatı ve deniz kirliliği karşısında önlemler almak için isteksiz ve yetersiz görüntü vermekten hızla kurtulmalıdır.

Hükümetler ve bizim gibi kıyıda yaşayan kentlerin yerel yöneticileri ile en büyük güç “Kamu” yani bizler, ortak kaynağımız, Akdeniz’imizi, korumak zorundayız.

Siz de Deniz Koruyucusu olarak denizlerimizin korunmasına bireysel katkıda bulunmalı, Bodrum’da bu uğurda çaba sarf eden gönüllülere destek vermelisiniz. Çevreciler yapsın biz yan gelip yatalım lüksümüz yoktur batan gemide beraber boğuluruz.

Greenpeace’in, deniz hayatının korunması ve balık stoklarının iyileştirilmesi için Akdeniz’in %40’ında tam koruma sağlanmış “Deniz rezervleri” oluşturulması için başlattığı imza kampanyasına katılarak destek verebilirsiniz!

İmza Kampanyasına katılım için aşağıdaki adrese girebilir, www.greenpeace.org/turkey/campaigns/defending-our-mediterranean/take-action

 

Akdeniz ile ilgili daha fazla bilgiyi

www.greenpeace.org/turkey

Adresinde bulabilirsiniz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.