Kurtuluşumuz Yavaş Şehirler.

Nüfusu 50.000 den az olan kentlerin kabul edildiği harekete, İtalya’nın Urbino Üniversitesi de, bir anlaşma imzalayarak hareketin resmi danışmanı olmuş.

“Arabalar şehir merkezlerinden çıkarılmalı, insanlar sadece yerel ürünleri tüketmeli ve sürdürülebilir enerji kullanmalı” diyen Yavaş Şehir yöneticileri, ekoloji ve sürdürülebilirlik alanında bilimin son buluşlarından da faydalanarak, Ortaçağ′dan ya da Rönesans Dönemi′nden kalma kentsel öğeleri korumaya çalışıyorlarmış.

Yavaş Şehir bildirisi, gürültü kirliliğini ve trafiği kesmek, yeşil alanları ve yaya bölgelerini artırmak, yerel üretim yapan çiftçilerle bu ürünleri satan dükkân ve lokantaları desteklemek ve yerel estetik öğeleri korumak gibi, 50′den fazla taahhüt içeriyormuş buy Aciclovir

Yavaş Şehir olmak için kriterlerden bazıları şöyle: 

**Geri kazanım teknikleri ve çevreci politikalar geliştirmek.

**Sadece üzerine binalar inşa etmek yerine, toprağın çevre dostu şekilde kullanılabilmesi için gereken altyapıyı kurmak.
**Organik ürünler üretilmesini ve tüketilmesini desteklemek.

**Genetiği değiştirilmiş organizmalardan sakınmak.
**Finansal zorluğuna düşen yerel üreticileri desteklemek.
**Gerçek konukseverlik kalitesini korumak.
**Gençlerin ve okulların lezzet eğitimiyle tanışmasını sağlamak.

**Sadece işletmecilerin değil bütün vatandaşlarının ‘Yavaş Şehir’de yaşadıklarına dair farkındalıklarını sağlamak.

Yavaş Şehir olarak adlandırılmak ve salyangoz logosunu kullanabilmek için de, şehrin önce kontrol edilmesi, daha sonra da dedektifler tarafından düzenli olarak denetlenmesi gerekiyor. İtalya′nın Yavaş Şehir yöneticileri yılda bir kez buluşarak, notlarını karşılaştırıyorlar ve yeni öncelikler belirliyorlarmış.

“Yavaş Şehir olmak, her şeyi durdurup zamanı geri almak anlamına gelmiyor, müzelerin içerisinde yaşamak istemiyoruz, tek istediğimiz modern ile geleneksel arasında, kaliteli yaşamı destekleyen bir denge oluşturabilmek” diye özetlemiş İtalya’nın küçük şehri BRA’nın Belediye Başkanı

Çocukluğumun Bodrum’unda, farkında olmadan benzer ortamda yaşadık. Elbette aynı şartları geri getiremezsiniz ancak biraz yaklaşmanız bile yaşam kalitemizi düzeltecektir.

Bunu yapacak bir belediye başkanı bulsak omuzlarda gezdirmekle yetinmez heykelini bile dikerdik.

Bunu bir hayal olarak niteleyenlere hak vermemek haksızlık olur ancak böyle bir hayali olan bir belediye başkanının Yavaş Şehir olmak için bu kıstasların birkaçını hayata geçirebilmesi bizleri sevinçten zıplatırdı. Hatırlayın; A.B.’ye girebilmek için çabalamamızı savunanlar, giremesek de Avrupalı seviyesine erişmemizi sağlar savıyla, hepimizi ikna etmişlerdi ya, işte yine aynı taktik işe yarayacaktır.

Şehir içinde gerekmeyen trafik keşmekeşi, yaya kaldırımı demek için çok şahit isteyen ve engellilere engel olan yollarda, ezilme korkusu içinde yürümeye çalışanları, anutçuların saldırısından korumaya niyeti olmayan yöneticilerin Bodrum’unda, yaşam kalitemiz çok düşük. Buna benzer bir dolu olumsuzluğun kıskacına girmiş Bodrum, elimizden kayıp gidiyor ve bu kayıp gidişe seyirci kalan yöneticiler ile Bodrum’dan başka bir yerde yaşama şansı olmayan bizler “gelin bizi kurtarın” diye feryat etmeden önce bir şeyler yapmaya başlasak ve de ısrarla talep etsek iyi olur.

Bu konuyu daha önce de yazdım sonralarda yine yazmaya kararlıyım.

Ne yani böyle bir yaşama ulaşmak için İtalya’ya ilticamı etmemiz gerekiyor?

Sağlıcakla kalın saygılarımla.