CUMHURİYET YAZARLARI BODRUMDAN SESLENDİ…

Panelistlerin konuşmaya başlamasından önce, Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu belgeseli izleyicilere duygulu ve çoşkulu anlar yaşattı.

Açılış konuşmasını, Bodrum Belediyesi Başkan Vekili Hüseyin Yıldızhan yaptı. Yıldızhan Adalet ve Demokrasi den yana oldukları için öldürülen gazeteci, bilim insanı, hukukçu ve yurtsever insanları saygı ile andıklarını belirtti.

 Panelin yöneticisi Emekli Öğretmen ÇYDD Bodrum şubesi kurucusu ve Onursal Başkanı Hatice Yücel Demokrasi ve Adalet için savaş veren ve bu uğurda öldürülen aydınlık insanların aslında ölmediklerini ve bir sembol olarak yaşadıklarını ifade ederek;  
“Susmak, susmak, susmak! Ve düşünmek istiyorum. Çünkü Uğur Mumcu bize bugün bile düşünecek bir şey bırakmamış her şeyi söylüyor. Ben iki gündür dersime çalışarak neyi söyleyebilirim diye düşünüyorum. Farklı ne ekleye bilirim. Söylediklerinin bile A sın da değiliz ki B koyayım. O yüzden 17 yıl önce soğuk bir Pazar günü evimde cumhuriyet gazeteci okurken televizyonun altından geçen yazılar bana demir bir çubuk gibi indi. O günden beri onu daha çok seviyor onu daha çok anlamaya çalışıyor ona verilen görevleri sonuna kadar yapmaya çalışıyor ve onunla yaşıyorum.” dedi.

 
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı ve 68 Kuşağından ve o kuşağın ve sonrasının önemli tanıklarından gazeteci-Yazar Şükran Soner Uğur Mumcu ile ilgili anılarını anlattı. Özellikle Uğur Mumcu’nun öleceğini biliyordu ve ona göre yaşıyordu, ailesini korumak için evden çıktığında arabasını çalıştırana kadar eşi ve çocuklarının evin kapısında bekletirdi dediğinde salondaki katılımcıların duygulandığı gözlendi. Şükran Soner 77 Kanlı 1 Mayıs katliamını yaşadığını söyleyerek o günü şöyle anlattı; “Marmara oteline doğru giderken özellikle geride kaldım. Yoksa ezilecektim. Biliyorsunuz o gün ölenlerin çoğu ezilerek öldüler. Otelin yukarısından mermiler yağıyordu ve karşımızdaki görevlilerin kalabalığa doğru tamda ayak hizasına uzun mesafeli silahlarla ateş edildiği gördüm. Hedef küçültmek için bir direğin arkasına saklandım ve yarım metre etrafıma mermiler geliyordu. O sırada panzerin altında ezilen kızı gördüm. Bütün bunlar planlı ve dış güçler tarafından yapılan işlerdi.”

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Hikmet Çetinkaya ise günümüzden geçmişe kadar olan faili meçhul cinayetlerin neden çözülemediğini sorguladı. Ali Kırca tarafından yapılan Uğur Mumcu programında katilleri biliyoruz diyen Sadettin Tantan’a neden yakalamıyorsunuz diye soru göndererek isyanını katılımcılar ile paylaştı. Ergenekon masalı olarak nitelediği davada esas içeri girmesi gerekenlerin dışarıda olduğu, ama Mustafa Balbay ve genç teğmenlerin içeride hapiste olduklarını ve bu oyunun nedenlerini anlattı. Çetinkaya Uğur Mumcu ile öldürülmeden iki gün önce toplantı yaptıklarını ve onun öldürüldüğü gün hangi duyguları yaşadığını dinleyiciler ile paylaştı.

Etkinlik çerçevesinde, Çetin Kulün’ün saz dinletisi verdi.

Panel sonunda BAB-I ALİ KİTAPEVİ tarafından Cumhuriyet yazarların kitaplarını imzaladığı, bir imza günü yapıldı. Okurlar kitaplarını imzalatarak yazarlar ile sohbet ettiler. Şükran Soner’in “BİZİM 68’liler kitabı oldukça ilgi gördü. Bazı okuyucuların 68 kuşağının temsilcilerinden olan eşleri ve arkadaşları için, onların adına kitap imzalattığı görüldü.

  isotretinoin without prescription