Bodrum Gündem

Hangi Turist..

31.01.2010
0
A+
A-

İki binli yılların başına kadar, gelen turist bir başkaydı.



diflucan without prescription


Hala iki lafın başı, bu söyleniyor. “90’lı yıllarda bir Alman turist gelirdi, bir İngiliz turist, hele İrlandalı. Para da harcardı, bahşişte verirdi, şimdikiler çulsuz, ucuz turist” diye yakınıp duruyoruz. Değişen bir şeyler var elbette, Bodrum’da. Bu turizm sektöründeki değişim, pek öyle hayra alamet de değil. “HERŞEY DAHİL SİSTEMİ” ne başlamakla sektördeki olumsuz değişim tüm Türkiye’yi etkisine aldı. Turizmci ne diyor yıllardır; “Bir euro kazanayım her gelenden yeter” seneye 0,50 cent diyecek, ya ertesi sene ?????  Bunu sıklıkla söylüyorum, söylemeye ve hatırlatmaya da devam edeceğim. Çünkü sorun bu anlayışta, bu teslimiyetçilikte başlıyor ve bu sorun çığ gibi gün geçtikçe büyüyor. Yapılan her şeyi yeterli bulup, yeni bir şeyler yapamıyoruz, yapmıyoruz. Küçük yenilikler bir başlangıçtır, daha büyük yeniliklerin açılan kapısıdır, bunu anlayamıyoruz bir türlü.


 


Efsane gibi anlatılır hala, Sea Garden’a gelen Alman turistler. Gümbet’i ihya eden İngiliz ve İrlandalı turistler. Şimdi ne oldu da bu turistler Bodrum’a gelmiyor. Biraz aşağılayarak beğenmediğimiz, çulsuz dediğimiz turistler geliyor.


 


İşte burada hepimizin çok iyi bildiği ama bir türlü itiraf edemediğimiz sonuç çıkıyor. Olanla yetiniyoruz, boş ver bir benimle mi olacak deyip teslim oluyoruz, geliştirmiyoruz, yenilemiyoruz, alternatif pazarlama yöntemleri aramıyor, tahrip ve yok ediyoruz.


 


Birkaç konuyu ele alalım;


Yıllarca ekmeğini yediğimiz mandalinaya 500 bin ağaç, 200 binlere düşünce sahiplenmeye başlıyoruz. Mandalinadan üretilen gazoz BODTO ve Narenciye Birliğinin çabaları ile nasıl başarılı olmaya başladı, Gümüşlük mandalina marmelatının patentini aldı, siparişte alıyor, demek ki yapılınca oluyor, başlayınca gelişiyor.


Tekne imalatı ve bölgenin sorunlarına ancak sıra geliyor, Ören tarafına taşınırsa tersane, ne yapacak 2 bin kişi istihdam eden sektör. Bitecek. Yeni aklımıza geldi, Bodrum teknelerinin maketlerini yaparak bir müze yapmak. Dilerim, Ali Kemal ustanın bileğindeki güç azalmasın.  


Bodrum mimarisini birileri rant uğruna değiştirmeye çalışıyor. İki kat işte, kat çoğalırsa Bodrum özelliği gider. Belediye yıkınca bir yerleri kızıveriyor birileri. Yağmur yağınca sorun yaşadığımız bölgeler düzenlenmeye başlanınca birileri gene kızıveriyor. Zaten planda yer alan kavşak düzenlemelerine karşı çıkılıveriyor. İmara aykırı bir otel yıkılırken “Turizme zarar veriyorsunuz” diyebilen birileri hala var Bodrum’da. Ey güdük kafalı rantiyeciler, Bodrum bu mimari özelliği gidince, o fazladan yaptığın katıda satamayacaksın, hem kendine, hem burada yaşayanlara, en önemlisi de Bodrum’a zarar vereceksin.


Bodrum esnafının turiste sunduğu ürünlere baktığımızda da sorun diğerleri gibi kolaycılık ve sıradanlık içeriyor. Aynı tür ürünleri satan, üstelik sahte ve kalitesiz. Köşe başı 1.5 liralık döner satan dükkanlar, kuaförler, çantacılar. Bodrum sandaleti imal eden kaç kişi kaldı, şehrimizde? Onu bile fabrikasyon yapmıyorlar mı?


 


Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Bu bir iki konuya baktığımızda, neden Bodrum’a kaliteli turist gelmediğini anlayabiliyoruz. Parası olan neden gelsin Bodrum’a sizce. Sahte ve sıradan hediyelik, tekstil almak için mi? Bozulmuş mimarisi için mi? Kendine has kültürünü öne çıkartamayan, mars mabedinin üzerine beton yığan, kaya mezarına süper market yapan, güzelim ormanlık alanlarına golf alanı yapmaya çalışan, yer altı suyunu yok eden projeler üreten, mandalinasını, sandaletini, guletini sahiplenemeyen bir Bodrum’a mı?


 


Daha sayalım mı? 


 


order Propranolol online

Aklıma gelip de saydıklarım, sizlerin aklına gelenleri ve aklımıza gelmeyenleri topladığımızda hangi turist neden geliyor, hangi turist neden gelmiyor sorusunun cevabını bulmuş olacağız.


 


Cumartesi günü Altan Öymen Bodrum’daydı, biliyorsunuz. Hem kitaplarını imzaladı hem de Bodrum’u yeniden keşfetti. Bana dediki; “Kışın Bodrum’da kimse yok sanıyorduk, ama yanılmışım, oldukça kalabalıkmış. Bundan sonra kışın da Bodrum’a gelinebileceğini öğrenmiş oldum.” Onur Öymen gittiği her yerde bunu anlatacağının sözünü de verdi. Sanırım bu her şeyi anlatıyor. Eğer bizler bir şeyler yaparsak Bodrum’a istediğimiz, özlediğimiz kaliteli turist gelecektir.


 


Lakin teslimiyetçi olmadan, boş vermeden, her şeyin bir (1) den başladığı gerçeğini unutmadan, başlanmış bir işin, yarısın tamamlandığının bilinci ile Bodrum için bir şeyler yapmaya başlayalım.


 


Olmaz demek yerine, çözüm üreterek.


Order Lamisil

 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.