TURİZMDE KALİTEYE OYNAMANIN ZAMANI GELDİ

Fiyat-Kalite avantajı

Toplantıda açıklamalarda bulunan uzmanlar, Antalya’nın çevre koşullarındaki hızlı bozuluma dikkat çekerken, bunun yanında imajı olumsuz etkileyen süreçlerin fiyat-kalite dengesinde sağlanan başarıyı geri döndürebileceğini  belirttiler.

Antalya kimliğini bulmalı

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ATSO Başkanı Çetin Osman Budak yaptığı değerlendirmede, sahillerde başlayan turizm gelişiminin içerlere doğru yayılması gerektiğini belirterek, ‘Turizmin çeşitlendirilmesinin yanında kentin de kimliğini bulması için kültürel alanda yatırımlar yapılmalıdır. Bzi ATSO olarak bunu merkeze alan çalışmalar yapıyoruz.’dedi.

‘Antalya tanıtımı için kuracağımız Antalya Tanıtım AŞ, ce ACB’nini yeniden yapılandırılması gibi çalışmalar devam ediyor. Tüm bu gelişmeler ışığında ileride Antalya için bir destinasyon yönetimim modelinin de oluşmasına katkıda bulunacak.’diyen Budak, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Ancak son yıllarda önümüzde duran bir kaç önemli soruna da göz etmamız gerekir. Bunlar; turizmde maliyet artışları, kurlardaki olumsuzluk gibi konular. Öte yandan 2 alanda değişim şart; turizmde imaj zedeleyici davranışlardan kurtulmak ve Antalya’daki çirkin yapılaşmaya son vermek.’

Barut: Daha iyisini yapacağız

Toplantıya TÜROFED adına katılan başkan Ahmet Barut ise 2009’un gelir düşüşüne rağmen iyi kapatıldığını, 2010’da ise daha iyi bir sezonun yaşanacağını vurguladı.

Turizmdeki iyi havanın bankalara da yansıdığını vurgulayan Barut, ‘Bu yıl bankaların turizme daha fazla kredi açmak istediklerini görüyoruz. Öte yandan Antalya 2009’da gösterdiği performansla yalnız Türkiye’nin değil Akdeniz turizminin de başkenti oldu. Elbette bu başarının arkasında ne ucuz fiyat ne de diğer basitlikler var. Bu sunduğumuz kalitenin bir sonucudur. Bzi ürün ve Pazar çeşitliliği yarattığımız için bu yerlere gelebildik. Kendimize güvenimiz sürerse daha iyisini de yaparız. 40-50 milyon turist sayılarına ulaşabiliriz. Ama bu süreçlerde tesis ölçekleri tek kriter olmamalı, yalnız ölçek para kazandırmaz.

Öger: Bu nasıl turizm?

Öte yandan Öger Tours YK Başkanı Vural Öger, “Özellikle çevre konusunda böyle giderse, İspanya’yı tekrarlamış olacağız. Artık sayıyı değil kaliteyi konuşalım” dedi.

Her yıl yapılan bütçelerin sürekli revize edildiğini ve şirketlerin sürekli gelir kayıpları ile karşılaştığını vurgulayan Vural Öger, ‘Bu nasıl turizm yapmak, hep şu kadar turist geldi diye konuşuyoruz, yıllardır bizden şu kadar milyon turist getirin diye talepte bulundular, bakın artık Avrupa’da bazı şehirler artık daha fazla turist istemiyor. Daha kaliteli müşteri istiyor.

“Bu fiyatlarla nasıl turizm yapacağız” diyen Öger, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün ispanya’da 1. Sınıf bir tesis 35 avrodan satabilir mi? Dünyanın neresinde var bu. Tehdit yalnız fiyatlardan değil, rezil bir imari durumdan da geliyor. Şu imar planlarına bakın, şimdi otelciler ne yapsın. Zamanında Kuşadası böyle değilken oda için 150 mark ödüyorlardı. Şimdi oraya bir tane bile Alman gelmek istemiyor.

Artık uyanalım müşteri profili değişti. Benim yaptırdığım anketlere göre Almanya’dan gelenler içinde işsizlerin oranı yüzde 30, işçilerin oranı yüzde 35.

generic Retin-A Kimlik deniyor. Bugün Antalya’nın kültürel, tarihi alanları eksik dolayısıyla burası Avrupa’dakiler veya İstanbul gibi bir kültür başkenti olamaz.”

Baraner: Antalya tek başına marka oldu

Türkiye ve Antalya’ya gelen turistlerin ödediklerinin karşılığını layıkıyla aldığını belirten turizmci Hüseyin Baraner de, “Antalya aynı zamanda müşterinin kafasında dolaşan bir çok soruya da iyi yanıt verebildiği için bu başarıyı yakaladı. Öte yandan Antalya eşine az rastlanır biçimde uluslar arası alana ülkesinden önce kendisini kabul ettirebilen sayısı destinasyonlar arasındadır” dedi.
Türkiye açısından başarının devam etmesi için en temel eksikliğin bütünsel bir vizyon eksikliği olduğunun da altını çizen Baraner, “Bunlar olmadığı için ne sahillerimizi ne de değerlerimizi koruyabiliyoruz” diye konuştu.