KAFAMIZI DUVARA VURMADAN ÖNCE…

Kumbahçe, Umurça ve Çarşı Mahalleleri’nde oturanlar ile buralardaki pansiyon ve otellerde konaklayan turistler, Kumbahçe sahilinden denize girerlerdi.

Bu sahilde Bodrum’da ki yaşamın canlılığını, karakterini ve kalitesini gözleyebilirdiniz. Kumbahçe’de yaşayan halkın büyük çoğunluğunun denizcilerden oluşması doğal olarak yaşamı kıyıda kurgulamalarını doğurmuştur.

Bu sahil, zamanla artan kalabalığa yetmediği gibi, Mavi Yolculuğun beşiği ve koylarıyla ünlü Bodrum’da tatil yaparken, kent merkezinde denize girmenin hava atacak bir tarafını da göremeyenler; teknelerle seyahat edip eşsiz koylarda denize girmenin zevkini de alınca, günlük gezi yaygınlaşıp devasa bir sektör oluşumuna yol açmıştır.

Kumbahçe’de de yoğunlaşan günlük gezi teknelerinin yarattığı kargaşa, kirlilik ve işgaliye; halka denize girecek yer bırakmayınca, Belediyece tek çare sahili tahliye etmek olmuştur. Ancak ardından verilen yanlış karar ve uygulamalarla sahil tıka basa mıcırla doldurulmuştur.

Önceleri kurtarma kuleleri dikilip “Halk Plajıdır” tabelası dikildikten sonra bu mıcırdan plaj Mavi Bayrak bile kazanmıştır. Belediyece parasal gelir kaynağı olar görülen Kumbahçe Plajı, sahile kıyısı olan işletmelere tamamı kiraya verilince hem mahalle halkı denizden koparılmakta hem de denizin doldurulmasına neden olunmaktadır.

Uzun yıllardır her yaz sezonu başında plaj düzenlemesi yapmak amacı ile Bodrum Belediyesi ve kıyıda işletmesi bulunanlarca mıcır dökülerek KUMBAHÇE SAHİLİ ‘ne sürekli DOLGU yapılıyor.

Yaz sezon başında sahile dökülen/serilen mıcırların büyük bir kısmı, kış aylarında, özellikle lodos fırtınalarının yarattığı büyük dalgalarla denize çekiliyor. Yaz başında bu eksilen mıcırların yerine yenileri seriliyor ve sahil her yıl biraz daha genişliyor, paralelinde kıyısı da sığlaşıyor.

Yasalara uygun yapılmış olduğunu varsaydığım bu dolgu işleminin hatalı olduğunu, öngörülenden farklı oluştuğunu ve uygulamaların aşırılığa kaçıldığını gözlemekteyim.

Kumbahçe Plajının doğu ucundaki “Gözegir Otel” önüne denk gelen başlangıç bölümü, doğası gereği, dalga gelgitlerinden daha fazla etkilendiği için, bu bölüme dökülen mıcırlar, daha sık periyotlarla denize çekilmekte, dolayısıyla daha fazla mıcır dökülmektedir.

Kıyıya serilmekte olan bu mıcırlar dolaylı olarak denizi doldurmaktadır.

Her yıl tekrarlanan bu işlemin kamu yararı gibi görülmesi yanlıştır, birkaç işletmenin para kazanmasından öte bir yararı yoktur.

Uzun dönemde Kumbahçe Koyu sığlaşmış su altı yaşamı öldürülmüş bir koy haline dönüşecektir.

Yapılan işlemin yasal olup olmadığı bir yana bırakılsa bile birkaç kişinin para kazanması için sürdürülen bu uygulamalar ile geri dönülemez olumsuzluklara neden olunacaktır.

Bodrum’umuzun bu nadide kıyısına dolgu yapılması için gerekli mercilerden alınan iznin dolgunun sürekli yapılabilir olmasını haklı kılamayacak olup, gelecekte pişmanlıklar ve dövünmelerimize neden olacak, Kumbahçe Sahilinin bu yanlış uygulamadan kurtarılması ve dolgunun durdurulması gerektiğine inanıyorum.

Henüz yeni dolgu yapılmayan bu kısımda erozyonun giderilmesi ve yeni dolgu yapılmaması ve kıyıya etkide bulunan kişi, kuruluş veya işletmelerin disiplin altına alınması gerekmektedir.

Kanunları hiçe sayarak, keyfince dolgu yapanlar ile onları emsal alanlar, sorumsuzca dolgu yaptıkları için, yarımadamız çevresinde, kıyılarımız ve koylarımız düşüncesizce dolduruluyor ve hatta katlediliyor. Anayasa, Kıyı Kanunu ve Çevre Kanunları çerçevesinde bu konuda duyarlı olmak vatandaşlık hakkım ve görevimdir.

Aksi yönde gözlemleyeceğim davranışlar hakkında yetkilileri ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğim.

Sağlıcakla kalın saygılarımla.