SÜTSÜZ KAŞAR, ETSİZ HAMBURGER

Aradan bir ay geçti.

Yazdıklarımı sözlü olarak da bir çok kişi ile konuştum. Konuştuklarımın büyük çoğunluğu, “Bodrum için turizm dışında da farklı ekonomi seçenekleri olmalıdır” fikrine hak verdi.  

Bodrum ekonomisini sadece turizm olarak yeterli gördüğümüzde 10 yıl, 15 yıl önceyi hatırlamanızı öneriyorum.

Biraz hatırlatayım mı?

O yıllarda otel işletmeleri ve esnaf çok yüksek oranda kar elde ediyorlardı. Kumar henüz yasaklanmadığı için gelen zengin turistler çok para harcıyorlar, taksicisinden, hediyelikçisine, marketine kadar bütün esnaf çuvalla para kazanıyordu. Çok paraların kazanıldığı bu dönem1997 yılında tersine işlemeye başlıyor, 2003 yılından itibaren de zaten inişte olan turizm, dibe doğru hızla bu gün geldiğimiz noktaya geliyor. Maliyetler yüksek, gelir az, para harcayan turist yok. Otelci kazanamıyor, lokantacı, taksici, turcu, inşaatçı, kimse yeterince kazanamıyor.

Ecrimisil ile ilgili bir toplantıda, Flora Otel sahibi Ahmet Biçer turizm işletmelerinin durumunu o kadar çarpıcı bir cümle ile tarif etmişti “Maliyetler o kadar yükseldi ki biz bu maliyetlerin altından kalkabilmek için, sütsüz kaşar, etsiz hamburger üretmeyi başardık.” Bu cümle durumu anlatmaya yeter de artar bile.

Turizm her geçen gün geriliyor. Elbette çözüm üretmek için çaba gösteriliyor. Devlet ve yerel yöneticiler, turizm işletmeleri, meslek odaları ve sivil toplum örgütleri tanıtım çalışmaları yapıyorlar. Mutlaka bu çalışmaların faydası olacaktır. Ama bu yapılan çalışmaların yeterli olmadığı ve gelecek dönemlerde de olamayacağını düşünüyorum. Çünkü tüketerek ve büyüyerek yaşam alanlarımızı yok ettiğimiz gibi, turistler için cazibe olacak değerlerimizi de es geçiyoruz. Bu günü atlatalım, yarına Mevla Kerim diyerek, yarını da şimdiden yok sayıyoruz.

Bodrum’un turizm politikasını oluşturmak için az ve yetersiz de olsa düşünenlerimiz, çalışanlarımız var. Lakin Bodrum Tarım Politikası için düşünen pek az kişi var. Tarım Politikası oluşturmak için çalışan ise yok desek yeridir. Türkiye’yi yönetmeye aday siyasi partilerin hiç birisi bu konuda etkin çözümler ortaya koymadıkları gibi önerileri bile yok neredeyse. Türkiye için en önemli sorun olamayan tarım politikasıdır.

Bodrum farklı mı? Bodrum için de en büyük sorun olmayan tarım politikasıdır. Yarın için, turizm için, yat imalatı için ve aklınıza gelebilecek tüm sektörler için temel sorun tarım politikasının olmaması ve bu konuda çalışmalar yapılmamasıdır. Bitez’de turizm ve tarım yan yana yapılabileceğine dair çalışmalar yapılıyor.

Lakin bir bölge var ki orası Bodrum’un tam anlamı ile geleceğidir. O bölge Mumcular bölgesidir. Karaova bölgesini tekrar gündeme getirmek istedim, çünkü o bölge Bodrum’un geleceğinde çok önemli yer tutacak bir bölgedir. Tüm sektörler için, ekonomik gelişme ve kalkınma için, turizmden tutunda inşaat sektörüne kadar o bölge Bodrum geleceğinde temel taşı olabilecek özelliklerdedir.

Bodrum geleceği için, o bölgedeki tarımın gelişmesini sağlamak zorundadır. Bodrum turizminin ve diğer sektörlerin ayakta kalması için, o bölgelerde organik tarım başta, zeytincilik, hayvancılık yapılmasını desteklemek zorundadır.

Bodrum turizm yapısının butik işletmeler haline dönüşmesinin gereğini anlamışsa (geçte olsa) tarım konusunda da bir şeyler yapılmasının gereğini geç olmadan ve oralar yok olmadan anlamak zorundadır.

Bodrum Tarım Politikasını es geçersek, tarım alanlarımızı yok edersek ve tarımın gelişmesi için bir şeyler yapmazsak bırakın GDO’lu ürünleri, sütsüz kaşar peynirini, etsiz hamburgeri bile bulamayacak hale geleceğiz. 

Hadi ya demeyin. Nereden nereye, geldiğimiz noktayı biliyoruz. Geçmişte yaşadık tecrübe ile sabit.

Artık her şey ortada. Artık harekete geçme zamanı.

T.C. ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI

İL GENEL MECLİSİ

ve

DİĞER İLGİLİLER

MUĞLA ve BODRUM ÇEVRESİNDE ORMANLARIMIZ YOK OLACAK

ÇAM KESE BÖCEĞİ

İLE İGİLİ NEDEN HALA BİR ŞEY YAPILMIYOR?