Bodrum Gündem

GANDİ KEMAL

24.05.2010
0
A+
A-

12 Eylül sonrası ilk kez böylesine coşkulu bir kurultayın yaşandığı CHP de yeni bir dönem başladı. Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan oldu.



Kurultaya gelinen süreçte yaşanan tatsız olaylar, eski Genel Başkan Deniz Baykal’ ın çirkin bir kaset olayından dolayı görevi bırakmak zorunda kalması, Genel Sekreter Önder Sav’ ın son andaki taktik manevralarını bir kenara koyacak olursak CHP de aniden oluşan beklentiler sosyolojik araştırma konusudur. İleriki günlerde bu olaylar daha çok konuşulacak, tartışılacaktır.


 

CHP tabanında uzun zamandır bir yenilenme ve değişim arzusunun olduğu biliniyordu ancak Baykal yönetimince özenle seçilmiş İl Başkanları ve kurultay delegelerinin bir gece içerisinde Baykal’ ı terk ederek Önder Sav, Kemal Kılıçdaroğlu ikilisinin yanında yer almalarını değişim ve yenilenme arzusuyla izah etmek mümkün değil.


                   


Kuşkusuz CHP de yeni bir dönemin başlamasına neden olan o bir günün hikayesi olayın kahramanları tarafından önümüzdeki günlerde mutlaka kamuoyuna yansıyacaktır.

                        


purchase Furosemide
Önder Sav operasyonu, parti tabanının iktidar beklentisi ve Kemal Kılıçdaroğlu sevgisiyle birleşince CHP kurultayı bir karnaval havasında geçti.


buy Mebendazole                        

buy brand Levitra
Doğrusu kitlelerin olduğu kadar, CHP dışındaki kesimlerin ve medyanın kısa sürede CHP kurultayına gösterdiği ilgi ister istemez tek genel Başkan Adayı kemal Kılıçdaroğlu’ nun kurultayda yapacağı konuşmaya odaklandı.


                       


Türkiye’ nin siyaset tarihinde görülmemiş biçimde bir basın ordusunun izlediği kurultayda Gandi Kemal’ in yapacağı konuşmada CHP de yapılacak olası değişim ve yenilenmenin izlerini aradık.


                       


Yeni genel Başkanın konuşmasında ne yazık yükselen beklentilere cevap bulunamadı.


                       


Populizmin en üst düzeyde kullanıldığı konuşmada taktik anlamda başbakanı hedef alan polemiklerin ayarı iyi yapılmadığı gibi,” kalpazan başbakan” türünden gereksiz hakaretler sanki Baykal dönemini hatırlatıyordu. Ayrıca havuzlu villalardan yola çıkarak verilen, sermaye düşmanlığını çağrıştıran söylemler de kurultayın coşkusuna ve kitlelerin beklentilerine pek uygun düşmedi. 

                       


Öte yandan sıkça atılan sloganlarda yüklenen Devrimci Kemal misyonuna uygun mesajları ne yazık duyamadık. Ne 12 Eylül askeri vesayet anayasası, ne kürt sorunu ve terörün sonlandırılmasına yönelik yapılacak demokratik dönüşümler, ne de statükoya ilişkin tek sözcük duyamadık yeni Genel Başkan dan.


                       


Eğer bunlardan söz etseydi o zaman çok daha anlamlı hale gelecekti “Demokrasi çıtasını yükselteceğiz “ iddiası.

                      


Bir yandan “Faşizme geçit yok! Korku imparatorluğuna son vereceğiz diyeceksin ama öte yandan da ergenekona dolaylı selam göndereceksin. Türkiye de hukuksuzluğun, geçmişteki faili meçhullerin sorumlusu derin devlet bağlantılı çetelerin üstesinden gelebilecek özel yetkili mahkemeleri kaldırmaktan söz edeceksin.


                       


Tüm bunlara karşın, geçmiş CHP yönetimlerinde hiç sözü edilmeyen parti içi demokrasiye ilişkin vurguları, dokunulmazlığın kaldırılması talebi, yüzde on barajını kaldırma sözü anında kurultay salonundan olumlu tepkileri aldı.


                       


Ekonomik sorunlara çözüm konusunda iddialı yaklaşımı, özellikle de aile sigortası önerisi, “tek bir çocuk bile yatağa aç girmeyecek” türünden söylemler; yokluk ve yoksulluk konusunda mücadeledeki kararlılığı, önemli ve heyecan yaratan mesajlardı.


                       


Başkanının ana muhalefetten olacağı bir kesin hesap komisyonu, siyasi ahlak yasası gibi AKP yi köşeye sıkıştıracak öneriler yanında “ötekileştirme lüksümüz yok” ,”mayınlı arazileri topraksız köylülere vereceğiz.” Türünden, proğrama yönelik mesajlar konuşmanın en çarpıcı bölümleriydi.


                       


Tüzük değişikliği mesajı umarız genel sekreterin yetkilerini yeniden yükselten uygulamaya benzemez. Gençlik ve Kadın kollarını işlevli hale getirme konusunda samimiyeti, işsizliğe çözüm, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadeledeki kararlı, inançlı tutumu kemal Kılıçdaroğlu’ nun en olumlu ve beğenilen yanlarıydı.


                       


Her şeye rağmen kişi olarak Kemal Kılıçdaroğlu’ nun varlığı CHP ye yeniden umut aşılamış, heyecan yaratmıştır. Nazım Hikmet ve Ahmet Arif’ in şiirlerinde yer alan barış fikrinin ısrarla savunulduğu, demokrasi ve özgürlük alanında değişimden yana politikaların desteklendiği bir sosyal demokrat parti olma konusunda, CHP çok önemli bir fırsat yakalamıştır.


                       


Umarız büyük kitlelerin bu konudaki beklentileri boşa çıkmaz.

 


                       



 


 


 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.