Süheyl Batumun Kurultay değerlendirmesi…

Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem

CHP yönetimde olmanız konusu her zaman gündemdeydi. CHP Kurultayını değerlendirir misiniz?

Prof.Dr.Süheyl Batum : Gözden kaçırılmaması gereken bir husus var, bir süreden beri Türkiye’ye bir gömlek giydirildi. Bu gömleğin ekonomik sonuçları var. Bunu hep beraber yaşıyoruz. Türkiye’de işsizlik % 14.1 leri buluyor, gençlerin işsizlik oranı % 35 leri buluyor, tarım bitti, Türkiye kendini besleyebilen yedi ülkeden biriyken şimdi neredeyse tüm tarım ürünlerini ithal eder hale geldik. Üretim azaldı, tüm üretim zihniyeti ortadan kalktı. Yerini eğer sanayiciysen alışveriş merkezi, banka yada medya şirketi kurarsın anlayışına döndü.

Türkiye’de dört tane dolar  milyarderi varken, çok kısa bir süre içerisinde neredeyse kırka yaklaştı. Bu sistem devam ederken, yanı sıra hepimizin yakından da gördüğü gibi yüzde 25 den fazlası açlık sınırının altında yer almaktadır. Bütün bunlar olurken giydirilen bu gömleğin ekonomik ve sosyal boyutları olduğu gibi hiç kuşkusuz siyasal boyutu da var, ayrıca hukuksal boyutu da var elbette.

purchase Clonidine  

Hukuksal boyutu, bir dönemden beridir “demokratikleşiyoruz” görüntüsü altında getirilen yasalardı ve en sonunda da “demokratikleşiyoruz, darbe Anayasasını değiştiriyoruz” görüntüsü altında getirilmeye çalışılıyor. Ancak otoriter ülkelerde görülen, yargının tamamını yürütmenin iki dudağının arasına bağlayan ve bundan başka da hiçbir şey getirmeyen, ne grev hakkını,  ne sendikal hak, ne katılma ilkesine genişleme getiren bir Anayasa boyutuydu getirilmek istenen. Bütün yurtta insanların bütün bu olup biten ve giydirilmek istenen gömlek karşısında bir şekilde çok iyi yaşadıkları, çok iyi oldukları, krizin teğet geçtiği şeklinde bir sanal dünyanın yaratılması lazımdı. Zaten yandaş medya da bunun için getirildi.

Şimdi buna bağımsız olarak insanların ne işçinin, ne sendikanın ne işverenin ne tarım kesiminin, ne esnafın, ne emeklinin karşı çıkabilmesi mümkün değil. Birey olarak karşı çıkmak istediğinde, ya Ergenekoncu diye içeri atıyor, ya seni dinliyorlar, ya seni Sayın Başbakanın söylediği gibi “Zonguldak’a gittiğimde beni protesto ettiler, benim emniyetim, emniyet müdürüm, onu soruşturdu ve provokatör olduğunu öğrendi” diyerek korkutma politikası uygulanarak insanların konuşması engelleniyor.

Dolayısı ile Türkiye’de bunu bireysel olarak söylediğinizde, altından kalkılamayacak şeyler başınıza gelir. Örneğin büyük vergi cezaları, soruşturmalar başlar. TOBB’u, TUSKON’u gördük işte. Yani bunlara küçük örgütler, bireyler olarak karşı çıkmak mümkün değil.

O nedenle güçlerimizi birleştirerek taleplerimizi dile getirmek gerekiyor. Bu ancak birleşerek, el ele vererek, ortak talepleri dillendirerek olabilir. Bu gün için CHP yeni bir değişiklikle, Kılçdaroğlu’nun gelmesiyle bir şekilde sağlayabilecek bir görünüm kazandı. O bakımdan ben bu gidişin, bu düzene, giydirilen o gömleğe el birliği ile karşı çıkmamız gerektiğine inanıyorum. Daha önce bu karşı çıkışı bireysel olarak yapmak isteyenlerin başına neler geldiğini hepimizin gördüğünü düşünüyorum. O nedenle CHP’de bu gün halk ile el ele vererek sorunları çözmek, sorunları çözerken de halka sorarak çözmek düşüncesinin yer etmeye başladığını görüyorum. Bu mücadelenin içinde hepimizin olması gerektiğini düşünüyorum.