Golf Tartışmasını Hukuk Kazandı…

Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem

“9. gündem maddesi İlçemiz Kumköy, Armutlu, Süpürgelik, Düşelge, Kocagöl, Kanlıgöl Mevkiinde  1/5000 ve 1/1000 ölçekli İmar Planı Teklifinin görüşülmesi.” ne geldiğinde kısmen bir gerginlik oluştu. Zaman zaman tansiyonun yükseldiği anların da yaşandığı “golf” konulu gündem maddesi ile ilgili çeşitli görüşteki kişiler söz aldılar. Başkan Kocadon konu ile ilgili İmar Komisyonu kararını sordu. Komisyon Başkanı Cumhuriyet Halk Partili meclis üyesi Ali Galip Güven “Bu konuda imar komisyonu daha önce aldığı karar doğrultusunda yargı kararının beklenmesi görüşündedir.” Diye bildirmesi üzerine salonda alkışlı sevinç gösterisi yapıldı. Başkan Kocadon Mavi yol girişiminin mücadelesinden övgü ile bahsetmesi ve artık bu konunun bu gün sonuçlanmasını istediğini söylemesi dikkat çekti. Kocadon “Sizi mücadelenizden dolayı tebrik ediyorum. Ama tabi ki burası bir turizm bölgesi. Bizim de olmazsa olmazlarımız var. Alternatifler yaratmak zorundayız turizmde. Tabi ki takdir meclisimizindir.” dedi.

buy Fluconazole Duran Öztürk: Belediye Başkanı ve meclis üyeleri Bodrum’un aile reisidir…

Duran Öztürk ilk sözü alarak bir yurttaş olarak fikirlerimi paylaşmak istediğini üzerine basarak belirtti. Öztürk Bodrum yarımadasının insan, tarih ve kültürel çeşitliliğinin ve iyi yönetilmesi gerektiğini ifade etti. Duran Öztürk; “Tarihi çeşitliliğinde iyi yönetilmesi tarihimize ve kültürümüze sahip çıkılması gerekiyor. Bodrum Belediyesi yarımadanın amiral gemisidir. Yani siz ve meclis üyeleri Bodrum’un ağabeyidir. Bodrum’da alınacak herhangi yanlış bir karara karşı dik durması gereken ve Bodrum’a sahip çıkması gereken konumdasınız. Bodrum yarımadasında yapılmak istenen golf alanları ile ilgili olarak nereye yapılmak istenirse istensin çok iyi değerlendirilip Bodrum’un tarihine kültürüne, Turizm alanlarına turizm politikalarına, tarımsal alanlarımıza zarar veriyor ise karşı durulması gerekmektedir. Siz Ortakent Belediye Başkanlığı yaptınız. 2008 yılında turizm bölgesi ilan edilmesine karşı durarak konuyu mahkemeye getirdiniz. Bu eyleminizle Bodrum’a, insan çeşitliliğine, tarih ve kültür çeşitliliğine sahip çıkan bir algı yarattınız. Bunun sonucu bu gün Bodrum Belediye başkanısınız.” Dediği sırada Başkan Kocadon sözlerinin arasına girerek; “Bu gün bu konu burada tartışılabiliyorsa bunun benim eserim olduğunu unutmayın.” dedi.

Öztürk konuşmasına devam ederek şunları söyledi; “O gün mahkemeye vermenizle ilgili basında bir yazı vardı. Diyorsunuz ki “ Oratakent Yahşi Belde Belediye başkanı Mehmet Kocadon şahsen de olsa illaki takipçisi olacağız. Bodrum’un bir marka olduğunu büyük otellerin yapılmaması ve dokunun bozulmaması adına bir turizm politikası ortaya koyuyorsunuz. Bodrum Yarımadasında küçük ve orta işletmeler ile 100 bin yatağa sahip çıkıyorsunuz. İnsanlarımızın turizm pastasından daha iyi faydalanmasını söylüyorsunuz. Bu söylediklerinizin Bodrum Belediyesi başkanlığınızda da sürdürülmesi gerekliliğine inanıyoruz. Danıştay’ın aldığı kararda golf alanı sakıncalıdır diyor, yapılacak bölgenin birinci derece verimli tarım alanı olduğu söylüyor. Oraya gittiğinizde oranın çorak bir alanmış gibi görüyorlar. Oysa bilim insanlarının analizlerinde o bölgenin verimli ve birinci sınıf tarım alanı olduğu anlaşılıyor. Biliyorsunuz ülkemizde bir sömürgeleşme süreci yaşanmaktadır. Bir çok alanı ellerine geçirdikleri gibi TOKİ ile Bodrum Yarımadasının sit alanlarını tehdit etmekteler golf alanları ile bu tehditlerini artırmaktadırlar. Yarımadada bir çok alan, Ortakent Çakmak mevkii, Kisse Bükü, Çökertme ve bir çok alan tahsisler yapılarak yok edilmek isteniyor. Bu konuda sizin ve meclis üyelerinizin dik bir duruş göstermenizi diliyoruz. Duran Öztürk konuşmasının son bölümünde Mehmet Kocadon ve meclis üyelerine “Bizlerin büyüğümüz ailemizin reisisiniz. Sizler sadece yol, su, elektrik, asfalt gibi hizmetler yapmakla görevli değilsiniz. Bodrum tarihine kültürüne ve bizlere sahip çıkma sorumluluğunuz var. Bodrum belediye başkanı ve meclis üyelerinin böyle bir tanımlaması vardır. Hepimiz çocuklarımızdan aldığımız emaneti geleceğe taşımak zorundayız” diyerek sözlerini tamamladı.

Golf Sahalarında Kullanılan Tarım İlaçları Kanser Yapıyor İddiası

Mavi Yol Girişimi üyelerinden Dr.Taşkın Atılgan söz alarak, golf sahalarının özellikle su kaynaklarına vereceği zararların üzerinde durdu. Dr. Atılgan konuşmasında Amerika ve Avrupa ülkelerinde çok yaygın olan ve uzun yıllardır golf kulüplerinin var olduğunu ve olumsuz etkilerinin ortaya çıktığını kaydederek; “Amerika ve Kanada’da golf kulüplerinin sayısı 10 binlercedir. Amerika ve Avrupa’da yüzyıldan fazla golf oynanmaktadır. Bu nedenle bu ülkelerde önemli birikimler sağlanmıştır. Golf sahalarının çevreye yaptığı tahribatlar ve sonuçları artık net olarak ortaya çıkmaya başlamıştır. Yapılan çalışmalarla meydana gelen olumsuz etkiler dokümanlarla kamuoyuna açıklanıyor. Amerika, Kanada ve Avrupa’da su problemlerini çözmek için milyonlarca dolar harcanmakta ancak çözülememektedir. Amerika ve Kanada’da kişi başına düşen yenilenebilir su kaynağı 19 bin metreküp. Türkiye’de ise 3 bin 100 metreküp civarındadır. Bu oran Karadeniz bölgesi dahil bir rakamdır. Bu oran Bodrum bölgesinde bin 400 metreküplere kadar düşmektedir. Bu nedenle golf kulüplerinin kullanacakları suyu düşünürseniz ortaya çıkacak büyük sorunu göreceksiniz. Diğer bir sorun ise zirai ilaç kullanımıdır. Tarımda kullanılan zirai ilaçlar ile karşılaştırdığımızda 7 misli daha fazla kullanılmaktadır. Burada çalışanların büyük bölümünde kanser vakaları görülmektedir. Beyin ve lösemi kanserinden ölenlerin sayısı genel ortalamanın iki mislinden daha fazla olduğu saygın üniversitelerin raporlarında belirtilmiştir. Aynı raporda prostat ve kalın bağırsak kanserinden ölenlerin oranı ise 4 mislidir. Sadece bu bile golf sahalarının yapılmasına hayır demek için bir nedendir.” dedi.

Konuşma sonunda Başkan Kocadon bu iddiaya inanmadığını belirtir bir şekilde “Bu sözlerden anladığım kadarı ile sporun sağlığa faydası yok” demesi salonda soğuk bir hava esmesine neden oldu.

Tuzla Bölgesindeki Golf Sahası Flamingoları Kaçırdı…

Mavi Yol Girişimi üyesi Cüneyt Karaloğlu ise, golf sahalarının yarattığı çevre tahribatını çok yakınımızda ki Tuzla’dan örnekleyerek anlatacağını belirterek şunları söyledi; “Tuzla sulak alanında geçmiş beş yılda yapılan ölçümlerde 242 tür tespit edilmişti. Geçtiğimiz kış iki bucuk ay gecikme ile 3 bin civarında gelen flamingo sayısı 3 yüz civarında geldi ve üç hafta içinde de gittiler. Pek çok kuş türü ise bu bölgeden yok oldu. Biz zaten şu anda golfun yarattığı bir çevre felaketini fiilen yaşıyoruz. O alan aynı zamanda balıkçılık için de önemli bir alandı, çünkü o alan balık yumurtalarının geliştiği alanlardır. Şimdi oradaki olumsuz sonuçları da canlı olarak görüyor ve yaşıyoruz. Balık popülasyonundaki hızlı azalmanın başka açıklanır bir tarafı yok. Mandayla körfezinde balıkçılar ciddi sorunlar yaşamakta. Bütün bu çevre felaketleri arka arkaya gelirken doğru dürüst bilimsel çalışmalar yapılmadan böyle projelerin gündeme getirilmesi anlamak mümkün değildir. Rica ederim kişisel çıkarları, kamu yararlarının önüne geçen bir çok örneğe bir tane daha eklemeyin.”

Yatırımcı Firmanın Genel Müdürü Hiç Ağaç Kesilmeyecek Dedi…

Elitkent Emlak Pazarlama inş. San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin Genel Müdürü Tolga Ozan order Orlistat bu arazi uzun yıllardır topladığımız kendi mülkleri olduğunu kesinlikle tahsis edilmiş bir arazi olmadığını belirterek başladığı konuşmasında bu araziler kesinlikle tarım arazisi olmadığını iddia etti. Tolga Ozan “Benim elimde T.C.Çevre ve Orman Bakanlığının 11/07/2008 1530 karar nolu ÇED Olumlu Raporunda hepsi detaylı olarak izah edilmektedir. Biz burada bu yatırımı yapmak isterken ağaç kesmeyeceğiz. Doğayı da katletmeyeceğiz. Biraz önceki beyefendi tarım ilaçlarından bahsetti. Elimde TEMA Vakfının yaptığı analizler ve yapmış olduğu araştırmalarda Bu ilaçlar İspanya’da tarımsal faaliyetlerde 2.6 kg. kullanılıyor, İngiltere’de3.6 kg. Almanya’da 4.4 kg. Yunanistan’da 6 kg. İtalya’da 17.5 kg. kullanılırken bir golf sahasında dekar başına kullanılan bunların yüzde biri yani yaklaşık 0.5 kg. dır.” dedi.

Golf’e karşı çıkılmasının en önemli nedenlerinden birisi olan su kaynaklarının tahrip edilmesi ve suyun yok olması tehlikesi ile ilgili olarak golf sahalarında söylendiği gibi çok su kullanılmadığını iddia etti. Ozan konuşmasını şöyle sürdürdü; “Golf sahalarında günlük 2 bin tondur. Yer altı sularının kullanılması ve tahrip edilmesi konularından da bahsedildi. Biz burada yer altı sularını tahrip etmeyi bir tarafa bırakın Bodrum Belediyesine muhtelif zamanlarda verdiğimiz raporlarda belirttiğimiz gibi deniz suyu arıtması yapacağımızı ve bu arıtılan sudan sulama yapacağımızı su temini bu şekilde yapacağımızı, onun haricinde oradaki turizm tesislerinden çıkan atık suların yine arıtılarak golf sahasının sulamasında kullanılacağını ve bu deniz suyunun arıtılmasından dolayı deniz suyunun doğasının da hiçbir şekilde bozulmayacağını da ifade eden İTÜ’den aldığımız bir raporla beyan ettik. Sonuç olarak bu yatırımı hem kendimiz için hem Bodrum için yapmayı istiyoruz. Golf turizmi yılın 12 ayı faal olan bir turizm çeşididir. Antalya Belek’e kış aylarında golf turizminin katkısı 4 bin kişi civarındadır. Bu bölgesel olarak kalkınmanın anahtarıdır. Biz hem kendimiz hem de Türkiye için golf sahalarının yapılmasının gerektiğini düşünüyorum. Biz buraya golf yapmayı istiyoruz.”

Elitkent Emlak Pazarlama inş. San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin Genel Müdürü Tolga Ozan salondakiler tarafından protesto edilerek yerine oturdu.

Çevre Yüksek Mühendisi Muammer Erkin İslam ise yaptığı konuşmada yapılacak golf alanının oldukça fazla su tüketeceğini ifade ederek yetkili bir ağızdan tam olarak ne kadar su tüketileceğini sordu.

Bir şey mi değişti? Neden tekrar gündeme geldi?

Dr.Kerim Cangır  8 Ocak 2010 tarihinde yine aynı konunun meclis  gündemine geldiğini ve bu meclis kararında da mahkeme kararlarını beklemesine  karar verilmiş olmasına rağmen neden tekrar geldiğini sorguladı. Dr.Kerim Cangır konuşmasında “Şu an mahkeme süreci devam ediyor. Zannedersem mahkeme kararı beklensin denilen bu süreç o süreçtir. Bu süreç konusunda bir gelişme var mıdır? Yine Bodrum yarımadasının 2006 yılında Kültür Turizm Koruma Gelişme bölgesi ilan edilmesinden sonra başkanlığınızca Muğla barosunun dava etmesi ile Danıştay kesin kararı ile Bodrum Yarımadasının Muğla Turizm Geliştirme bölgesi olmasını iptal etti. Bu karar su ve golf ile ilgili karardı ve Danıştay kararında mevcut. Danıştay kararında bir değişme var mı? Bu mahkeme kararları beklenilsin kararı varken 2-3 ay sonra neden tekrar gündeme geliyor onu da merak ediyoruz” Depression diyerek kamuoyunun bilgilendirilmesini talep etti.

Çarpıcı cümle…

Golf sahası yapılacak olan çevrede yetişen bitki ve çiçeklere dikkat çekmek amacı ile fotoğraflar ve civciv ile daha önceki meclis toplantısına katılan Ayhan Eyikocak ise Türkiye Golf Federasyonunun “Golf ve Çevre” konulu bir konferansında söylenen tek bir cümleye dikkat çekti. “Bir golf sahasının Ekololojik etkisini henüz tam olarak bilmiyoruz” diyerek salondakiler tarafından yoğun alkışla destek aldı.

Haysiyet ve şeref burada oturan herkeste de vardır…

Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi ve sözcüsü Taner Uslu söz alarak konu ile ilgili değerlendirmesini katılımcılarla paylaştı. Daha önce hukuki sürecin beklenmesi kararın alındığını, imar komisyonu kararının da bu yönde olduğundan daha önce alınan karar doğrultusunda hukuki süreci beklemek gerektiğini düşündüklerini ifade etti. Taner Uslu “Bizler Cumhuriyet Halk Partisi Meclis grubu olarak bir turizm bölgesi olan Bodrum’da yatırıma ve yatırımcıya karşı görüşümüz yoktur. Bu asla böyle düşünülemez. Ayrıca herkeste olduğuna inandığımız haysiyet ve şeref burada oturan herkeste de vardır.” dedi.

Araya giren Başkan Kocadon sert bir şekilde “Böyle bir söz söylenemez, söyleyeninde ağzını dikerim arkadaşlar” dedi. Taner Uslu sözlerine şöyle devam etti; “Bizler mecliste 6 ay önce alınan karar doğrultusunda ve polemiğe girmeden bekleyelim. Hukuki sonuç geldiğinde golf ve yapılacak projeyi tartışalım. 08/01/2010 tarihli ve 2010/17 nolu kararın devamını istiyoruz” diyerek çok tartışılan konuya son noktayı koydu.

Başkan Kocadon oylama yapılması ve bu konunun tamamen kapatılması konusunda ısrar etmesi ile oylama yapmak istedi. Salondakilerin oylama yapılmasına alkışlarla destek vermelerine karşın Taner Uslu’nun meclisin kendi ilkelerine ters düşeceği ve hukuki süreçte karşımıza sorun olarak çıkacağını belirtti. Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi İncilay Sever “Hepimiz eğer hukukun üstünlüğüne inanan kişilersek, yargı neticesini beklemek zorundayız” dedi. Bu tartışmalar sırasında bölge köylülerinden Fatma Keskin kürsüye gelerek “Biz golf istemiyoruz. Buna hayır diyoruz. Sizde hayır deyin” diyerek köylünün golf sahası yapılması ile ilgili fikirlerini meclise taşımış oldu.

Başkan Kocadon herkesin değerlerinin var olduğunu ve haklı olduğunu söyleyerek şunları kaydetti; “Yatırımcı da kendi değerlerini savunuyor, bizim çevreci arkadaşlarımızda kendi değerlerini savunuyor. O nedenle artık bu işi gündemden düşürelim oylayalım ve bitsin bu konu. Ya evet diyelim ya da hayır neyse artık Bodrum gündeminden bu golf olayı düşsün artık”. Belediye avukatı eğer hayır çıkarsa yargı sürecini beklemeye gerek kalmayacağını, ancak “Evet” çıkarsa yargı kararını beklemek durumunda kalınacağını belirtmesi üzerine, İmar Komisyonun kararının oylanmasına karar verildi.

İmar komisyonu tarafından alınan “Bu konuda imar komisyonu daha önce aldığı karar doğrultusunda yargı kararının beklenmesi görüşündedir.” kararı oylamaya sunularak oybirliği ile kabul edildi.