BENDE HAYIR DİYORUM..
Milyonlarca insanı mağdur eden, yüz binlerce insanı cezaevlerine tıkan, on binlerce insanın faili meçhul cinayetlerde yok edilmesine neden olan; bugün sayıları 40 bine varan insanın terör belasında yaşamını yitirmesinin sorumlusu olanların mutlak surette yargılanmasını istiyorum.
Bu isteğimin önündeki engel de anayasanın geçici 15. maddesi. Bu madde kaldırılmadan 12 Eylülcüler yargılanamayacağına göre benim için öncelik bu maddenin anayasadan çıkarılmasıdır.
Anayasa Mahkemesinin kendi yetkilerini de aşarak, halk iradesini temsil eden parlamentonun yaptığı yasalara müdahale etmesini kabul etmek nasıl mümkün değilse, zaman aşımı gibi gerekçelerin ardına sığınarak, yargının 12 Eylülcüleri yargılayabilme yolunu açan anayasanın geçici 15. maddesinin değiştirilmesine karşı çıkanları da anlamak mümkün değil.
AKP’ nin hazırlayıp meclise sunduğu ve mecliste kabul gören Anayasa Değişiklik Paketinin; Türkiye’ nin demokratikleşmesi, özlemle beklenen yeni, sivil, demokratik bir anayasa beklentisine yeterince cevap vermediği hepimizin kabul ettiği bir gerçek.
Bu değişiklik paketine içeriğinden dolayı karşı olabilirsiniz, bu nedenle referandumda hayır oyu da verebilirsiniz. Ama bunu yaptıktan sonra,” ben aslında 12 Eylül anayasasına karşıydım “diyemezsiniz.
12 Eylül Anayasasını savunarak ya da en azından karşı çıkmayarak demokrat olunmaz.
AKP karşıtlığı üzerine politika yaparak, Ergenekoncularla, Jitemcilerle, Susurlukçularla, daha doğrusu derin devlet yapılanmasında yer alanlarla aynı safta yer alıp, sonra da demokratlıktan söz edemezsiniz.
Demokrat insanın muhalefeti, sisteme ve sistemi savunanlara karşı olmalıdır. Sistemle bütünleşip, statükonun devamından yana olanlarla saf tutup muhalefet yapanlara, dünyanın hiçbir yerinde demokrat denmez.
Geçmişte gencecik çocukları, yaşlarını büyütüp darağacında asanların, yaşlarını küçültecek halimiz yok.
Kuşkusuz biz onlar gibi insanların yaşama hakkını ellerinden almak da istemiyoruz. Tek istediğimiz, 12 Eylül darbecilerinin olağan mahkemelerde adil yargılanmalarını sağlamak.
Bizleri Sıkıyönetim Komutanlarının emriyle yargılayan vesayetçi yargıdan kurtulmak, evrensel normlarda hukuk sistemini hakim kılmak, darbecilerden hesap sormak istiyoruz. Ki, bir daha bu ülkede kimse bırakın darbe yapmayı, darbe fikrini bile aklına getiremesin.
Darbe planları yapanlar hala itibarlı vatandaş gibi ortalıkta caka satmasınlar.
Görev yaptıkları tüm bölgelerde faili meçhul cinayetlerden geçilmeyenlere bugün ulusalcılık adına selam duranlar, demokrasiyi ne kendi içlerinde, ne de örgütlerinde uygulayamayanlar, siyasi beklenti ve hırsları adına geçmişlerini inkar edenler, sonuç olarak 12 Eylül anayasasını savunma pozisyonuna düşmenin mahcubiyetiyle hırçınlaşarak, kendi gibi düşünmeyen herkese düşman gibi yaklaşanların, bence bir kez daha içinde bulundukları durumu değerlendirmeleri gerekir.
Gerçekten zor bir durumdur bu! Bir insan için inanmadığı bir şeyi savunmak ne büyük zuldür. Hem demokrat görünüp, hem de 12 Eylül anayasasını savunur durumda olmanın güçlüğü ve siyasi sorumluğu ne ağır bir yüktür.
İşte bu yüzdendir ki, ben bu ağır yükü taşımak, bu vebal altında kalmak istemiyorum.
Sisteme karşı muhalefet yapmayı beceremeyip, iktidar partisinin yapacağı yanlışlardan yarar umanlara, kendi gücüne inanmayıp, statükoya sırtını yaslayarak iktidara gelmek isteyenlere hayır diyorum…………………..
Geçmişten bu yana uygulanan, bildik korku senaryolarıyla halkı etkilemeye çalışanlara, gerçek halk iradesini yok sayanlara, varlık nedeni terör olduğu için barış ve özgürlük istemeyenlere hayır diyorum………..
12 Eylülde bizlere işkence yapanlara, onurumuzu ayaklar altına alanlara ve bu gün ne yazık onlarla aynı saflarda yer alanlara hayır diyorum………
Kısaca 12 Eylül askeri vesayet anayasasına hayır diyorum.
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar