Bodrum Gündem

BİZİMKİSİ NE?

19.07.2010
0
A+
A-

Tarih Ekim 1939 Adolf Hitler, yaşamaya layık bulmadığı Almanların sistemli bir şekilde öldürülmesini kapsayan ötenazi programının başlatılması emrini verdi.

Bu emir savaşın başlangıç tarihi olan 1 Eylül 1939 ‘dan itibaren geçerliydi. Birçok Almanın zihnindeki mantık aynıydı arı saflığındaki “üstün ırk “kavramında fiziksel yada zihinsel olarak özürlü olanların toplumda yeri yoktu. Ölüme mahkûm edilen Özürlü bebekler ve küçük çocuklar ve diğerleri iğne ile ölümcül dozda ilaç verilerek ya da aç bırakılarak öldürüldü. Ağustos 1941’de Alman ve Avusturyalı yaklaşık 75.000 fiziksel yada zihinsel engelli öldürülmüştü…


 


Savaş sonrası değişen Almanya’da ise, çocuğun varsa özrü anne karnında tespit ediliyor. Yaşamak o’nun da hakkıdır artık… İlk müdahalede durumu tespit ediliyor. Doğumdan sonraki bir, iki gün içinde ameliyata alınıyor. Daha sonra günlük kontroller ,filmler , seri ameliyatlar,.. Aynı anda aileye danışman ve psikolog temin ediliyor.. Çocuğun kalıcı engelliliği giderilmeye çalışılıyor, ancak belirli bir süre devam edecekse engelli bir çocukla nasıl yaşanılacağına dair bilgiler veriliyor. Varsa ailenin soruları cevaplanıyor.. Bu arada ülke, sistemi gereği aileden hastane masraflarını almıyor.


 


Çocuğu sürekli takip eden sosyal hizmet uzmanı, rehabilite doktoru ve fizyoterapist belirli periyotlarla ev ziyareti yapıyorlar. Ev, çocuğun hareket kabiliyetini kısıtlayacak kadar küçük ise değiştiriliyor. Çünkü esas olan kimseye ihtiyaç duymadan tek başına yaşayabilmektir ileriki zamanlarda. Yatağı, banyosu, tuvaleti elle kumanda edilebilen elektrik sistemleri tasarlanıyor.


 


Fizyoterapist zamanı yaklaştığında çocuğun özel ayakkabılarını, tekerlekli sandalyesini, ihtiyacı olabilecek her türlü aleti getirtiyor. Aile aracının büyük ve çocuğa göre tasarlanması sağlanıyor. Devlet, toplu taşıma araçları da engelliye göre tasarlanıyor, eğer toplu araçları kullanamama durumu var ise taksi hizmeti de sağlayabiliyor. Evden alıp istediği yere bırakıyor. Yüzme dersleri, at binmeler, fizyoterapi, logopedi, ergoterapi, pedagog hizmeti de devletin görevi ve ücretsiz… Her aileye çocuk parası veriliyor. Engelli çocuklara iki çocuğun aldığı para veriliyor ki imkanları daha iyi olsun… Daha sonra iyi bir eğitim ve mesleğe yönlendirme. Ekonomiye katkı ve toplumda sosyal bir birey olma yolunda ilk adımlar…Sanki yaptıklarıyla geçmişinin kötü izini siliyor devlet. Ya da insanca yaşama aslında bu. Fakat biz hala farkında değiliz… treatment of depression


cheap Lithium  


1961 Ankara. 222 sayılı “İlköğretim ve Eğitim Kanunu” nun 12. maddesi “mecburi ilköğretim çağında bulundukları halde zihnen, bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan özürlü olan çocukların özel eğitim ve öğretim görmeleri sağlanır” meclisten geçer. Ancak ülkemde uygulama ve denetim ne zaman olmuştur ki o dönemlerde olsun!. Kırsal ve yoksul kesim cahilliğin de etkisi ile zihinsel ve bedensel engelli çocuklarını doğar doğmaz gömerdi. Olmadı evinin kuytu bir köşesinde saklar biraz büyüyünce de zincirlerdi. Mahalle halkından utanırdı çünkü. Batıda ise pencere kenarına oturtulurdu çocuk. Etrafı seyredip hava alsın diye.


 


Günümüzde kırsal ve yoksul kesimlerde çocuk zincirlenmiyor. Gezebildiği yerler ise televizyon kanalları veya internet siteleri ile sınırlı… Sosyo Ekonomik durumu biraz iyi olan aileler çocuklarını okula gönderebiliyorlar şehir yaşam şartlarını zorlayarak. Kendi kendine yetebilme, ekonomik bağımsızlık, sosyalleşebilme sonraki meseleler. Paxil online  


 


Savaştan çıkan Almanya’nın sosyal devlet anlayışı ve insanına saygısı bu ise;


 


bizimkisi ne?

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.