TÜRKİYEDEN KALİTE MANZARALARI 2

Kitabı yazacak malzeme ve bilgi var, ancak bunları kağıda, hem de başkalarının faydalanabileceği şekilde dökmek başka bir iş. Kalite sistemi dokümantasyonu konulu kitabı yazmakla uğraşırken bir yandan kendi firmamda yapmamız gereken kuruluş içi kalite denetimleri ile boğuşuyordum. KalDer bünyesinde vermeye başladığım üç eğitim için İstanbul ve bazı diğer şehirlerde  ISO 9001 kalite yönetim sistemini kurma çabası içinde olan firmalarla tanıştıkça şunu gördüm: eğitim almalarına rağmen insanlar ellerinin altında bir kitap vb başka kaynaklara da gereksinim duymaktalar. Kalite sistem dokümantasyonu için kitap hazırlıklarım sürüyordu ancak “kuruluş içi denetim” konulu bir kitap da yoktu Türkiye’de.   Aslında, kalite güvence veya kalite yönetimine ilişkin hiç  kitap yoktu demek daha doğru olur. Daha sonraları, o sıralarda  Arçelik ve başka bazı dev kuruluşların kitaplıklarında Toplam Kalite Yönetiminin kurucuları arasında olan Juran’ın bazı kitaplarının olduğunu gördüm.

Yeni kitap konusunu gene KalDer genel sekreteri Selim Güven’e açtım, olurunu alınca da sistem dokümantasyonuna ilişkin kitabın yanı sıra, kuruluş içi kalite denetimlerine ilişkin ikinci kitabın hazırlıklarına başladım. Bu sırada çalıştığım firmada iç denetim yöntemimiz belli olmuş, iç denetçi eğitimini personelimize aldırmış ve iç denetimlerimizi yapmaya başlamış idik.  

Çalıştığım firmadaki işlerimin yanı sıra, hiçbir karşılık beklemeden, Dernek’deki faaliyetlerimin yanı sıra iki kitabı da elimdeki ilkel Mitac laptop bilgisayarda yazmaya çalışıyordum. Makinada Windows 2.1 ile çalışıyordu ve benim için bulunmaz nimetti küçücük ekranı ile.  Her iki kitabı yazmamda tek temel amaç vardı. ISO 9001 kalite sistem dokümantasyonunu oluştururken ve daha sonra iç denetimlere hazırlanırken doğruları bulabilmek için çok araştırmış, çok uğraşmış, çok zaman harcamıştım. Çalıştığım firma ve iyi niyetli yöneticilerimizin desteği ile ta Amerika’dan kitaplar getirtmiş, bunları günlerce okumuş, incelemiştim.  O yıllarda ülkede bu konuda yeterli kaynak ve eğitmen, danışman yoktu. Sadece KalDer vardı, yeni kurulan ve işte orada da biz vardık. Benim çektiğim sıkıntıları başkaları da çeksin istemiyordum hiçbir şekilde. Eğitimlerle ancak belli bir kitleye hitap etmek mümkün oluyordu. Oysa Dernek kitapları satarak hem misyonuna uygun bir harekette bulunur, hem de Dernek’e katkı sağlanırdı. Nitekim bu amaç yerine geldi. Dernek yönetimi  sağ olsun beni de ihmal etmedi; hiç beklentim olmadığı halde, zaten çok cüzi bir tutara satılan kitapların gelirinden bana da pay vererek beni onurlandırdı. Bu çok hoşuma gitti.

Kalite Sistem Dokümantasyonu adlı kitap ve Kuruluş İçi Kalite Denetimi adlı kitap 1994 gibi tamamlandı. KalDer her ikisini de  3000 er adet bastı, sattı. Her ikisinin de ilk baskıları bitti. Sonra, ISO 9001 kalite sistem standardı 1994 de revize oldu. Ben de oturup kitapları yeniledim 1996 ve 1999 yılları arasında. Bu baskılar da 3000 er adet basıldı,  satıldı ve bitti. Böylece toplam 12000 kopya satılmış oldu. Bu iki  kitap Türkiye’de bu alanda yayınlanmış ilk kitaplar oldu, yanlış anımsamıyorsam KalDer tarafından da basılan 4. veya 5. kitaplardı. Kitaplar ülkede TBMM’den  defterdarlıklara, emniyet müdürlüklerinden okullara, sayısız şirketlere, üniversitelere, bakanlıklara velhasıl pek çok yere dağıldılar. (Google’da adımla veya kitapların isimleri ile arama yapılırsa görülecektir) Ben de amacıma ulaşmış oldum.  Daha sonraki yıllarda sistem denetimleri sırasında, kitaplarımda treatment of erectile dysfunction   veya eğitim notlarımda sözü edilen yöntemlerin uygulanmakta olduğunu görme fırsatım oldu pek çok kez.

Kitapların ikinci baskısı ile birlikte telif haklarını gene cüzi bir tutarla KalDer’e sattım.  Kalite dokümantasyonu ve Tedarikçi Taşeron İlişkilerinde Kalite konulu iki eğitim programını ise 1994 e gelinceye kadar Dernek’te görev almaya başlayan bir başka eğitimci arkadaşa da aktardım, beş kuruş da karşılık almadım.

Bu kitaplar resmen 12000 kopya basıldı, hepsi satıldı ve bir daha basılmadı 1999 yılından sonra. 2000 yılında ISO 9001:2000 versiyonu yayınlandıktan sonra kitapların 3. baskılarını  hazırladım ve KalDer ile tekrar temas ettim belki basmak isterler diye. Ancak, köprünün altından çok sular akmış olacak ki net bir yanıt alamadım. Birlikte yola çıktığımız arkadaşlar da artık oralarda değillerdi. Hazırlanan metinler bilgisayarda kaldılar.

Internet’in yaygınlaşması ile birlikte kitapların korsan kopyaları parça parça nette gezmeye başladı. Hatta, 2000 yılında kitapların orijinal baskılarını bulup da master tezi olarak düzenleyip, bir üniversiteden master derecesi alan mühendisimiz bile oldu. Beni bu master tezinden kopya çekerek kitapları yazdığımı zannedenler de çıktı. Garip bir ülkede yaşamaktayız.

buy Lasix online Gelecek yazıda, bir yandan kitaplarla ve eğitimlerle uğraşırken diğer yandan o zaman ki adı ile TÜSİAD-KALDER Kalite Ödülünü nasıl ortaya çıkardığımızdan ve toplam kalite yönetiminin ülkemizde yaygınlaştırılması için bir avuç gönüllü olarak nasıl çabaladığımızdan  bahsedeceğim