Bodrum Gündem

Asım Başaran: Hedefimiz Muğladan 3 Milletvekili..

Bodrumdan bir milletvekili çıkması konusunda verdiği kesin ve sert cevap, bana en çarpıcı gelen bölümdü.

Asım Başaran: Hedefimiz Muğladan 3 Milletvekili..
02.08.2010
0
A+
A-


Röportaj/Fatih Bozoğlu-Bodrum Gündem 




29 Mart yerel seçimlerde Bodrum′da Türkiye ortalamasının üzerinde bir başarı elde eden Milliyetçi Hareket Partisi,  order Viagra İlçe Başkanı Asım Başaran ile geçtiğimiz günlerde Bodrum, siyaset ve her şeyi konuştuk. Bu başarının altında yatan sırları almaya çalıştık. Sorularımıza net cevaplar verdi. Karadenizli olmasına karşın Bodrumlu olmayı seçmiş başkan. Yarımada ve Ankara arasında mekik dokuduğunu da konuşmalarından çıkarabilirsiniz. Üstelik iktidar partisi ile çok keyifli ilişkileri olmamasına karşın Bodrum için her projeyi onaylatabiliriz diyecek kadar kendine güvenen bir ilçe başkanı. Bodrum′dan bir milletvekili çıkması konusunda verdiği kesin ve sert cevap, bana en çarpıcı gelen bölümdü.


 


Gerçi sizi herkes tanıyor ama, sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Bodrum′da yerli, dışarlıklı olma kavramı hala yaygın. Lakin, siyasi partilerin ilçe başkanları Bodrumlu değil.


Ben Bodrumlu olmak ya da dışarısından olmak, konusunun kaşınmasını istemiyorum. Ben kendi hür irademle, kendi kalbimle ve aklımla Bodrum′da yaşamayı ve Bodrum′u kendime ideal şehir olarak seçtim. 1988′den bu yana Bodrum′da denizcilikle iştigal eden, ticari faaliyetlerimi denizcilik üzerine sürdüren birisiyim.


İlk gençliğinizden beri siyasete ilginiz vardır sanıyorum. Aktif siyasette ne zamandan beri varsınız?


2000 yılı itibarı ile de aktif siyasete atıldım.Bodrum meselelerine sosyal sorumluluklarına duyarlı meselelerine katkıda bulunabileceğime inandığım için kendi dünya görüşüme uygun kendi partimde partililerimin de teveccühü ile ilçe başkanlığı görevimi takriben 10 yıldır yürütüyorum.


1988′den beridir Bodrum′da yaşayan ve ticaret yapan birisi olarak, bu değişim sürecini iyi bilenlerdensiniz. Neler oldu Bodrum′da bu 20- 25 yıllık dönemde?


Elbette olumlu ve olumsuz değişimler var. Bazı şeyler insanların kontrolünden çıkıyor. Teknoloji ve iletişim bu kadar hızla ilerlediğinden ister istemez o hıza ayak uydurmak zorunda kalıyorsunuz. Bu manada Bodrum′da çok hızlı bir değişim süreci yaşıyor. Bana göre maruz kaldığı değişim, idare edilenin çok üzerinde seyretti. Bu noktada gönül isterdi ki bu Açıkhava müzesi olan, doğal cennetin değişimlere karşı kendi-sini koruyabilecek, kendi kimliğini oluş-turabilecek bir tutarlılık içerisinde olma-sını yeğlerdim. Ancak bazı şeyler baş döndürücü bir hızla almış başını gidiyor.


Suçlu kim o zaman, kurumlar mı, kuruluşlar mı yoksa insanlar mı?


Kimseyi suçlamıyorum. Ama Yarımada′nın da mahrum kaldığı hizmetleri yok sayamıyorum. Önemli olan herkesin kendine düşen görevi yapabilmesidir ki biz kendi adımıza bu görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. Bana göre Yarımada′nın bu kadar hızlı gelişmesi bu kadar revaçta bir yer haline gelmesinde çok üzücü bir durum var oda hala altyapı sorunlarının halledilememiş olmasıdır. Hayat standartları değişti insanların, lüks ve zengin bir yaşam oluştu. Bu doğal güzellikler, Yarımada insanlarına bu standartları sağlamışken, bu insanlar bunun karşılığında görevlerini yerine getirebilmişler midir?


Sizin sorunuz bende soru ile karşılık vereyim, yarımada belediyeleri bu kirlenme ve diğer olumsuz etkenler için ne yapıyorlar?


Bir çok belediyenin arıtması tam olarak yapılmış değil veya yeterli değil. Dolayısı ile denizlerimiz kirlenmeye devam ediyor. Eğer bu koylar yok olursa ve denizlerimiz kirlenirse Bodrum 70 li yıllara geri döner. Bu noktada bütün, yöneticilere çok net ve çok ağır bir görev düşüyor.


Bodrum′un büyük sorunları var, en önemlileri hangileri sizce?


Başta gelen sorun kanalizasyon ve altyapı sorunudur. Diğeri ise katı atık sorunudur. Sahipsiz hayvanları barındırabileceğimiz bir hayvan barınağımızda yok.


Son dönemde gündem de olan Kisse Bükü. Siz hem denizden bakan birisi olarak hem de siyasi yetkili olarak ne düşünüyorsunuz?


Olaya iki taraftan da bakabilecek durumda olmamız lazımdır. Sadece bir denizci gözü ile değil, çevreye, doğaya ve aynı zamanda da istihdama duyarlı bir insan olarak bakıyorum. Projeyi çok detaylı görmedim. Bana projenin bir katalogunu göndermişler. Bildiğim kadarı ile 160 dönümlük bir yer burası ve 18 dönümlük alana da tamamen doğaya duyarlı, bir çevre ve görüntü kirliliği yaratmayacak bir proje haline getirilmiş. Projeye baktığınızda rahatsız edici bir şey yok. Eğer bahsettikleri şeyi yaparlarsa çevrede yetişen ürünler o otelde değerlendirilerek ekonomik bir katkı sağlayacakmış. Herhalde bu kadar kamuoyuna söylediklerine göre herkes takipçisi olur. Mavi yolculuk açısından bakıldığında orada beyaz binaları göründüğü bir durum meydana gelirse mavi yolculuk yapılamaz. Ama ben şunu savunuyorum; o koyların doğal güzelliği bozulmadan, yukarılarda sahillere inmeden, denizden bakıldığında bir metre kare beyaz gözükmeden, siluet bozulmadan, belirli aralıklarla istihdama kazandırılabilirse, hem o bölgedeki orman yangınları engellenecek ve düzenli bir hale gelmesi sağlanacak, hem de bölge halkına bir istihdam sağlamasına sebebiyet verir. Belli bir düzen içinde oraların da ekonomiye kazandırılmasını düşünüyorum. Ama asla mavi yolculuğa engel olmayacak ve plajların kapatılmaması kaydı ile.


O bölgede tarımsal gelişme sağlanması daha uygun olmaz mı? Turizm yatırımları tarıma fayda sağlayabilir mi?


Tabi ki istihdam sağlayacaktır. Aynı zamanda insanların daha kaliteli tarım yapmasına vesile de olabilecektir. Bu arz talep dengesidir. Eğer oraya gelen insanlar organik ürün isteyeceklerse onu üreteceksiniz. Burada ne yapılabilire kafa yormak gerekiyor. Hiçbir şey yapmamaktansa neler yapılabilir diye düşünmek gerekli-dir. O zaman birilerinin buna kafa yorması lazım. Biz bunlarla ilgili çok kafa yorduğumuz konular oluyor ve dünyanın çeşitli yerlerine gidip incelemelerde bulunuyoruz. Kim yaparsa yapsın ama Yarımada için bu konularda kafa yoran birilerinin olması gerekiyor.


Çarşı ve çarşı esnafı ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?


Bunun için her açıdan bakmak lazım. Ha bizim arzu ettiğimiz idealize ettiğimiz Bodrum bu mu? Değil. Biz tabi ki gönlümüz arzu ediyor ki burada en ünlü Türk markaları yaygın bir şekilde kendilerine yer bulsun kendilerine pazar bulsun bu ülkenin ürettikleri bu ülkenin ihracatına katkıda bulunsun döviz girdisi sağlasın ve bu para burada kalsın şimdi çarşıda bence tek bir şeyde somut bir şey söyleyebilirim. Kesinlikle hanutçuluğun önüne geçilmesi lazım bir kere biz hem esnaf olarak hem çalışanlar olarak. Bu noktada da eğitimlerin verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama öyle cambaza bak, cambaza mantığıyla yaklaşıp işte insanları kandırarak yada insanlar tatile geldiğinde  zaten yılda on bir buçuk ay çalışıyor 15 gün tatilleri var. Buraya geliyorlar huzur bulmak isterken sokakta yürürken birilerinin kolundan çekilmesinin sözler tarafından sözlü tacizde kalmasının kabul edilir bir tarafı yoktur. Bunu çok yadırgıyorum ama tabi diğer taraftan çarşı esnafı çarşı esnafı neden bu duruma düştü. Neden bu hale geldiğine neden bu iş böyle bir sektöre kaydı bunu irdelediğimizde eskiden böyle bir şey yoktu.


Bu sistem kendiliğinden mi oluşuyor Bodrum′da?


Sonra satışı yüksek alım gücü az olan yani imitasyon ürünlerin gerçekmiş gibi satılarak o aradaki şişirilmiş kazançlarla ancak buralarda kendilerine kiracı bulmaya çalıştılar. Olaya birde buradan bakacağız, sebep sonuç ilişkilerini değerlendirmemiz lazım. Bu noktada eğer siz buna bir yön verebilecek şekillendirebilecek bir projeden yoksunsanız sokak kendi dengeleri içinde bir yol seçecektir. Bu anlamda hem ticaret odasına hem yerel yönetimlere hem esnaf odalarına hem siyasetçilere hepsine görev düşüyor. Bunla ilgili insanlar model olabilecek projeler üretebilirler bunların örnekleri vardır. Yoksa Bodrumun kendini tanıtma gibi bir problemi yok.


Burada bir çözümsüzlük de çıkıyor, iktidarın söylemleriyle, iş dünyasının söylemleri arasında bir fark oluşuyor. Sayın Hisarcıklıoğlu söylemlerinde diyor ki “Bana sadece birazcık destek verin ben istihdam problemini  çözeceğim” diyor sonra Devlet Bakanı Babacan diyor ki hayır siz tek başınıza çözemezsiniz. Bu çelişki olmuyor mu?


İşte bunlar siyaset yapıyor Yani çirkin siyaset diyoruz biz buna çünkü popülist siyaset öbür taraftan baktığımız zaman senin adına külfetini sen çek kaymağını ben yiyeyim siyaset olarak bunu ben yapmış olayım ama vatandaş olarak faturasını sen öde. Bunun ilahi adaletle uzaktan yakından alakası yok.


Paxil online Bodrum özgün değerlerinden Mandalina değerlenmeye başladı. Ticaret Odası bu konuda oldukça emek harcadı. Mandalina bahçeleri-nin korunması ilgili parti anlamında sizin görüşünüz nedir?


Şimdi ben burada kendi görüşümü ifade edeyim. Bu tip çalışmaların yapılmasını taktirle karşılıyorum yani Bodrum′un bir markasının ortaya çıkarılmasını taktirle karşılıyorum. Ama sonuçlarına baktığınız zaman şimdi bu uygulama inşallah ileride şey olacak baktığım zaman kimse ondan sonra mandalina bahçesi ekmemiş. İnşallah ilerde Bodrum mandalinasına talep artar ya da Bodrum mandalina gazozu çok daha rağbet görmeye başlar o zaman herhalde yarımadanın bu tarafında değil de artık turizm yapılmayan alanlarına da mandalina bahçesi ekilerek insanların ektiğine değebilecek uğraşlarına değebilecek kadar bir kazanç seviyesine gelir.


Plansızlık ve belirsizlik çok sıkıntı yaratıyor değil mi?


Bu noktada o belirsizliklerin ortadan kalkması lazım ve psikolojik olarak da mentalite olarak da topluma yerleşmesi lazım. Yoksa ben şimdi burayı alayım 5 sene sonra imar gelir. O mentaliteden kurtulmamız lazım. Yakışmıyor bize. Bu yarımadanın hala bazı yerleşimlerin palanları yoktur hala yeşilliklerin yeri belli değildir. 100 binlik yerin planını çevre bakanlığı ben yaparım diyor, bayındırlık bakanlığı ben yaparım diyor, turizm bakanlığı bu alanı turizm alanı ilan ediyor ve herkes yetki kavgası ederken maalesef kaybeden yarımada oluyor. Yani bunlarla da ilgili de iktidarı suçlamaktan da geri duramayacağım, çünkü hani biz koalisyon hükümetleri dönemlerinde bu kararların daha zor çıktığını zannederdik ama tek başına bir iktidar var ama 8 yıl geçmesine rağmen bu planlama yetkisinin kimde olduğunu ben açıkçası bilmiyorum.


Bodrum belediyesinin icraatlarını ve Sayın Mehmet Kocadon′u nasıl buluyorsunuz?


Şimdi benim konuları kişisel olarak eleştirmem doğru değil. Kendi siyaset yapı anlayışıma uygun bulmuyorum. Ama Bodrumun menfaatleri söz konusu olduğu zaman da sözümü kimseden esirgemem. Trafik sorunu var, yolların durumu var, bir sanayi problemi var, sanayi ile ilgili ne düşünüyorlar bunlarla ilgili neden bir açıklama yapmazlar hala. Terminal şehrin ortasında orada çakılıp kalmışken her taraf otopark sorunu ile inin inim inlerken bu terminalle ilgili neden bir açıklama yapılmaz. Onlar kapalı kapılar ardından kendi planladıkları şeyin halkı bilgilendirmek gibi bir sorumluluk duygusu içermez mi?  Order Retin-A


Bodrum ekonomisi için en önemli noktalardan birisi olan İçmeler Tersanesi için neler yapmalı?


Orası ile ilgili gerçekten çok üzgünüm. Gittikçe kan kaybeden ve kangren haline gelen bir hal aldı orası ve bununla da ilgili bir gayret gösterildiğini zannetmiyorum. Ben duymadım. Şimdi orası bir kısmi Yalı Belediyesinde bir kısmı Bodrum Belediyesi′nde planlan-mış plan itibariyle öyle tanzim edilmiş bir bölgemiz.


Ama yine plansız galiba değil mi orası?


Yine plansız ve oradaki yapıların simdi bir tersanecinin bir tekne imalatçısının bir tekneyi inşa edebilmesi için bir işletme ruhsatı olması lazım. işletme ruhsatı alabilmesi için faaliyet gösterdiği binanın iskanı olması lazım iskan verilebilmesi için oranın planda tanzim edilmesi lazım tanzim edilmesi lazım derken orası sanayi alanı mıdır tarım alanı mıdır tersane alanı mıdır, konut alanı mıdır, turizm alanı mıdır, bunun da belirlenmesi lazım. İmalatçılar standartlara uygun üretim yapmak istiyorlar, o standartlara gelmek istiyorlar belediyeye gidiyorlar, ruhsat istiyorlar, belediye ruhsat veremiyor imar planı yapılmamış ve bununla ilgili kan kaybı belirsizlik ve kaos sürüp gidiyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Problem kimin kucağına düşerse o problemle o yanıp kavruluyor. Ve sessiz çığlıkları orada biz duyuyoruz.


Eğer önümüzdeki dönem iktidara gelirseniz veya ortak olursanız  Bodrumlular için hizmet sözü alabilir miyiz?


Bu soruyu sorduğunuz için teşekkür ederim. Bizim iktidarda olmasak bile, yerel iktidarda da sorunları çözmek için uğraşırız. Yani bizim belediyelerimizin birçoğu plan sorunlarını çözmüş ve bununla ilgili de çok somut örnekler var. Sanayi alanları nerde planlanacak işte tarım alanları nereye konulacak işte konut içi kentsel çalışma alanları nereye konulacak bütün bunların planları onaylanmış yapılmış bitmiş buğun nereye giderseniz gidin orayla ilgili önünüzde her şeyi yapabilecek somut bir yol haritası vardır. Bizim iddiamız ve arkasında durduğumuz söylev şudur. Bodrum halkı MHP′nin  bu günkü bu kadrolarını yetkiyi verdiğinde abartılı olmasın ama, iki yıl içerisinde biz oranın plan sorununu çözeriz.


Bodrum′dan bir milletvekili çıksın isteniyor. Bu anlamdaki hem sizin parti çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? CHP′den başlayarak millet vekilliği konusunda görüşleriniz öğrenebilir miyiz?


Şimdi CHP′deki değişimin yaşanan hadiseleri biz de basından takip ediyoruz bir olumlu rüzgar estiği aşikar tabi işin gelişimi itibariyle ben hala daha o rüzgarın arkasında aydınlanması gereken bazı soruların aydınlanmadığını düşünüyorum. Muğla′da biz bir milletvekiline sahibiz sonuçlar itibariyle baktığımız zaman ikinci milletvekilini de geçen seçimde çok az bir oy farkıyla kaybetmiştik bizim hedefimiz tabi ki en az üç milletvekilliği bu yönde de çalışmalarımız sürecek ha tabi ki kuzguna yavrusu şahin gözükür CHP kendisine göre daha fazla bir çıta koyar AKP farklı bir çıta koyar. Onlar onların bileceği iş benim onlara bir şey söyleme hakkım yok, ama ben bizim partimiz Muğla′da en az üç millet vekilliği nasıl çıkarabilir diye bunun üzerine hızlı bir şekilde çalışmalarımı sürdürüyorum bununla ilgili de tüm kararlığımı sürdürüyorum


Sizin de bir milletvekilliliği adaylığı gibi bir düşünceniz var mı? İllaki bodrumdan bir milletvekili çıksın, aslında bu partiler üstü bir durumda.


Bunun temelinde yatan düşünde şu Bodrum hizmet fukarası durumuna düşürüldüğü için sanki Bodrum′dan bir milletvekili çıkarılır ise bu hizmetlerin daha fazla geleceği düşüncesi ile söyleniyor bunlar. Ben bu dönem için milletvekilliği düşünmüyorum çünkü ben Bodrum′u çok seviyorum.


Peki başkanım bir samimi soru daha diyelim ki Bodrum′dan CHP seçilebilecek bir aday çıkartırsa, Bodrum′dan bir milletvekilini meclise göndermek için destek verir misiniz?


Kesinlikle vermeyiz. Şu açıdan söylüyorum bir kere bizim Bodrum′a hizmet getirememe gibi bir problemimiz yok. Bizim milletvekilimiz Milas′lı ne zaman Bodrum′la ilgili bir şey olduğu zaman 24 saat bize hizmet eden vekilimiz. Yani Milas′a hizmet etmiş de Bodrum′a hizmet etmemiş diye bir durum söz konusu değil. Bu anlamda MHP buradan aday da çıkarabilir, aday da çıkarmaya bilir ama her iki durumda da MHP′nin Ankara′dan buraya hizmet getirme noktasında hiçbir sorunu olmaz. Elbette ben kendi partimin milletvekillerinin seçilmesi için çalışırım. Ben MHP′nin İlçe Başkanıyım. Bodrum′la ilgili bir hizmet söz konusu olduğunda, buraya getirmezler ise o zaman düşünürüz. Bizim hizmet aşkı bir kere Türk Milliyetçiliğini benimsemiş siyasi hareketiz. Bu noktada vatanın Bodrum′u ayrı da Milas′ı, Fethiye′si ayrı diye düşünemeyiz. Onun için biz burada hizmetleri buraya Bodrum′dan da milletvekilimiz olsada olmasa da buraya getirme konusunda hiçbir problemimiz olmaz.


Çok teşekkür ediyoruz. Samimi ve net cevaplarınız için.


Ben teşekkür ederim.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.