Bodrum Gündem

Durmuş Ali Öztürk: Süpermarketler Küçük Esnafın Mezarı Oluyor…

CHP İlçe Başkanı Durmuş Ali Öztürkün Süpermarketler ile ilgili Değerlendirmeleri

Durmuş Ali Öztürk: Süpermarketler Küçük Esnafın Mezarı Oluyor…
28.09.2010
0
A+
A-

Ropörtaj Fatih Bozoğlu

BG : Bodrum′un ekonomisinde önemli yer tutan Süpermarketler, Zincir Mağazalar hakkındaki değerlendirmeleriniz nedir? buy misoprostol
Durmuş Ali Öztürk:
Bodrum yarımadasını adeta ahtapot gibi saran ve “vantuz” gibi sömüren zincir marketler hakkındaki düşüncelerim tabi ki müspet değil. Hem ekonomik, hem de sosyal açıdan ve hatta kültürel açıdan savunulabilir tek yanı olmadığı aşikardır. Ekonomik olarak bu zincir marketler tam bir “ticari ahlaksızlık” içindedirler.
Bodrum ekonomisinin çok büyük bir bölümünü ifade eden bu marketler  her gün Bodrum′dan topladıklarını aynı günün akşamı İstanbul′a ve yurtdışına taşıyan bir mantıkla ve sistemle çalışıyorlar. Adeta “bavul ticareti” yapıyorlar. Bodrum ekonomisinden topladıklarının zerresini Bodrum ekonomisine döndürmeyen bu marketler Bodrum için adeta “kapütülasyon” manasındadır. Bodrum ekonomisine zerre kadar dönmeyen, Bodrum′un ekonomik üretimi tamamen uluslararası sermayeye akmaktadır. Çünkü bu market zincirlerin tamamı artık küresel ortaklıklarla ve hatta bazılarının tamamı küresel sahipler tarafından işletilmektedir. Bodrum yarımadasına adeta sahipsiz “mera” gibi kullanan bu marketlere sadece yerel yönetimlerin yaptırım gücüyle “ıslah” etmek mümkün değildir. Merkezi idarenin bu konuda çok acil düzenlemeler  getirmesi zorunludur. Yerel yönetimlerinde bu konuda yapabilecekleri elbette vardır ancak yetersizdir. Söz konusu marketlerin açtığı sosyal yara ise korkunçtur. Bir marketin kapattırdığı bakkal sayısı en az 100 dür. Yarımadada 20-30 market olduğunu düşünürsek yok ettiği bakkal sayısı en az 200-3000 dir. Bu demektir ki yarımadada 200-3000 aile işsiz kaldı. Sadece bu açıdan bile baktığınızda 9-10 bin insanımızın işsizliğinden ve ekmeğini kaybetmesinden bahsediyoruz ki bu rakamlar iyimser rakamlardır ve sadece bakkallar açısından böyledir. Bu marketlerin satmadıkları hiç bir şey olmadığını düşünürseniz yaklaşık 25-30 sektörü tarumar ettiğini görürsünüz. Meselenin ekonomik ve sosyal boyutu iç içedir ve açtığı yaranın derinliği çok ama çok fazladır. Kültürel açıdansa Bodrum mimarisinin içinde adeta utanç abideleri gibi durmaktalar. Aslında burada sorulması gereken soru şu. Bodrum turizm kenti mi? Yoksa “serbest bölge” mi? Bu nasıl bir “özerklik”tir.
BG : Süpermarketlerin ilk girişi CHP belediyelerinin ağırlıkta olduğu döneme rastlaması ve sonrasında özellikle Ortakent′i işgal etmeleri sürecini anlatabilir misiniz?
Durmuş Ali Öztürk:
Sildenafil online Biliyor musunuz “ozon tabakası” nı da CHP delmiş. İyi olan her şeyin hemen müşterisi hazır, yanlış olan bir şey varsa da müsebbibi hazır… CHP. Dün Bodrum′a “Migros” u getirdim diye gerinenler bu gün “Migros” u CHP getirdi diyor. Dün “Gima” mağazasının inşatında çıkan antik mezarın üstünü betonla kaplayıp, mağazanın yapılmasını ve açılmasını sağlayanlar bu gün bu mağazayı CHP açtı diyebiliyorsa ben ne diyeyim. Bakınız Bodrum′a CHP iktidarı döneminde gelen tek bir “zincir market” yoktur. Sadece rahmetli Emin ANTER döneminde getirilen, getirilmesine ön ayak olunan, gelmesi için çaba sarfedilen bir tek TANSAŞ vardır ki, CHP nin ve rahmetli ANTER′in bu girişiminden bu günde gurur duyuyorum. Önce bir defa o gün Tansaş “zincir market” değildi,  küresel sermayenin elinde değildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi′nin kurduğu “tanzim satış” mağazasıydı ve Bodruma çok lazımdı. Bugün olduğu gibi neredeyse sadece “organ satışı” nın yapılmadığı, onun dışında her şeyin satıldığı bir zincir mağaza değildi. Gıda ürünleri ağırlıklı bir mağazaydı ve kontrol tamamen yerel yönetimdeydi. Hala pazaryerinin üstünde belediyenin kiracısıdır. Eğer zincir marketlerin açtığı yaraları bir nebze tımar etmek, kendi esnafına sahip çıkmak istersen, yani Emin abi gibi “önce halkım” dersen kapatırsın Tansaşı bu kadar basit.
BG : CHP bundan sonraki süreçte nasıl bir politika izleyecek?
Durmuş Ali Öztürk:
CHP iktidarında “bırakın gelsinler, bırakın geçsinler, bırakın sömürsünler” politikası son bulacak bu bir. Bu ülke üreten bir ülke olacak, tüketim toplumu olmaktan üretim toplumu olmaya çok hızlı bir şekilde evrilecek bu iki, “Ananı da al git” mantığı son bulacak “insanca, hakça bir düzen” gelecek buda üç.  Bu ülkeye çok uzun yıllardan beri “operasyon” yapılıyor. Ekonomik anlamda tamamen dışa bağımlı hale getirilen bir toplumun direnme gücünden bahsede-mezsiniz. Tarım için dünyanın en uygun coğrafyasında ve ikliminde olan ülkemizde bu gün mercimeği bile ithal eder hale geldiysek, yurtdışından “virüslü” etleri ithal edip bizzat hükümet kontrolünde bilmem ne KİNG restoranlarında halka yediriyorsan, gelir düzeyi biraz yüksek olan bölgelerde de “zincir market” lerde olduğu gibi “küresel” eşkıyalara toplumu mecbur ediyorsan daha neyi konuşuyoruz ki? Her şey bir yana CHP iktidarında üreten Türkiye′ye tekrar döneceğiz.
BG : Bodrum esnafı ile yakından ilgilendiğinizi biliyoruz. Süpermarketlerin esnafı yok etmeye yönelik politikalarının önüne nasıl geçilecek bir önlem alınabilir mi?
Durmuş Ali Öztürk:
buy Lithium online Bodrum esnafıyla yakından ilgilenmeye, onların sorunlarını gündeme taşımaya, çözüm önerileri üretmeye elbette devam edeceğiz. Çünkü Bodrum esnafı bütün Türkiye′de olduğu gibi tamamen kaderine, yok olmaya terk edildi. Biliyorsunuz Bodrum′da bir işgaliye sorunu yaşandı, yaşanıyor. İşgaliyeye düzensiz ticarete elbette karşıyız. Özellikle Bodrum çarşısındaki “imitasyon” satışına karşıyız. Ama bana söyler misiniz Bodrum esnafı dükkanından dışarıya neredeyse kafasını çıkardığında zabıta dikilecek, fakat zincir marketlerin otoparkları bile satış reyonu haline gelecek ve buna yerel yönetimler ses çıkarmayacak. Bunun neyini konuşacağız ki. Esnaf kapının önüne sandalye koyunca ceza yiyecek, ama “bazı” işletmeler kaldırıma bar yapacak. hazine arazisine restoran yapacak. Neymiş efendim onlar Bodrum′un değeriymiş. Bodrum′un onlarca “gonca” değeri var. O zaman hepsine yasadışı ticaret yapma imkanı verelim. Oldu mu şimdi? Yasadışı ticaret yapan kişi nasıl “Bodrum′un değeri” olabilir ki? Şimdi bu çifte standardı, hatta standartsızlığı Bodrum′a egemen kılarsanız, “zincir marketler” in yok ettiği değerlerimize sahip çıkıyor olmazsınız. Oysa esnafımız Bodrum′un gerçek değeridir. Toplumu ayakta tutan çok önemli bir kesimdir. Zincir marketlerin esnafı yok etmeye yönelik uygulamalarınaysa sadece yerel yönetimlerin yaptırımıyla engelleyemeyiz. Ama bu hiçbir şey yapamayız anlamına da gelmez. Belediyelerin de uygulayabileceği bir çok yaptırım söz konusudur.
BG : Süpermarketlerin açılış kapanış saatleri konusunda ve yeni kurulacak olanların şehir içinde olmaması için bir politika ve proje sunacak mısınız?
Durmuş Ali Öztürk:
Dediğim gibi yerel yönetimlerin uygulayabileceği bir çok yaptırım söz konusudur. Evet en azından açılış kapanış saatlerini sınırlandırarak esnafın birazcık nefes almasını sağlayabilirsiniz. Eğlence yerlerinin bile sabaha kadar açık olmadığı Bodrum′da süpermarketler sabaha kadar açık. Böyle bir şey olabilir mi? Koyun kuralı akşam 8 de kapattırın örneğin. Yada 9 da . Kapatmıyorsa dikin kapısına zabıtayı. Bakkal Osman′a, züccaciyeci Hasan′a, berber Aliy′e yaptığınız gibi? Bakın o zaman heykelinizi diktirebilirsiniz. Bu tüyoyu da yabana atmayın.Eğer amacınız gerçekten Bodrum′a ve Bodrum esnafına sahip çıkmaksa belediye olarak bunu yapabile-ceğiniz bir çok enstrüman var elinizde. İsterseniz yapabilirsiniz. Yeni kurulacak olanların olabilme ihtimali bile korkunçtur. Bir defa yeni kurulmaya kesinlikle izin verilme-melidir. Ortakent′teki alışkanlıktan vazgeçil-melidir ve yarımadadaki bütün süpermarketler derhal, hemen şehir dışına taşınmalıdır. Bu ütopik değildir, yapılabilinir bir öneridir. Yarımada da bulunan bütün süpermarketler zaten mimari olarak yasadışıdır. Güvercinlik-Mumcular bölgesinde yerini belirlersiniz ki fiziki olarak böyle bir alan vardır. Bütün zincir marketleri belli bir süre içinde buraya  taşınması zorunluluğunu getirirsin. Bu belediyeler birliği kanalıyla bütün belediyelerin ortak kararıyla, makro bir politika olarak uygulanabilir. Yada olmuyorsa en azından Bodrum olarak mikro ölçekte bunu yapıp abi belediye olarak örnek olabilirsiniz.
BG : Hükümetin bakkaları ve küçük esnafı yok sayan açıklamaları olmuştu, CHP′nin Bodrum yereli anlamda bu açıklamaya bir cevabı var mı? Proje oluşturacak mı?
Durmuş Ali Öztürk:
Hükümetin bakkallar ve küçük esnaf hakkında bırakın açıklamalarını politikalarına bakın. Tamamen küçük esnafı yok etmeye yöneliktir. Büyük abilere hizmet amaçlıdır. bakkal Hasan′ı hiç sevmeyen, market Hans′a hayran bir hükümetimiz var. Yimpaş′lar, Bim′ler, Kombassan′lar semirsin, küçük esnaf yok olsun, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bu çark tam tersine dönecek. CHP nin kefaleti Yasin El Kadı′ya değil Mersin′li köylüye, tekeldeki işçiye, Anadolu′daki memura, Bodrum′daki turizmciye-esnafa olacaktır.
BG : Süreç içinde Bodrumlu küçük esnafı ne bekliyor? Artık süpermarketlerde yemek bile satılmaya başladı.
Durmuş Ali Öztürk:
Eğer bu devran böyle dönmeye devam ederse, genel yönetim gibi yerel yönetimde esnafa yukardan bakmaya devam ederse korkarım esnafımıza daha zor günler beklemekte. Dediğiniz gibi süpermarketlerde yemek bile satılıyor artık. Biraz önce dediğim gibi “organ ticareti” dışında her tür ticaret yapılıyor bu marketlerde. Yarın öbür gün bir tarafına kuaför, berber, ayakkabı boyacısı koyarlarsa ve hatta üst katlarını da diskotek falan yaparlarsa şaşmayalım. Bodruma sahip çıkmamız gerekiyor. Bodrum′a sahip çıkmanın başlangıç noktası da esnafımıza sahip çıkmaktır. Eğer esnafımız ayakta duramazsa toplumsal yapımız hızla deformasyona uğrar. Bekir Çilek′in bakkalı kapanırsa Bodrum çok şeyini yitirir. Bodrum′lular olarak bu konuda son derece duyarlı olmaya devam etmeliyiz. Bekir Çilek′ler, Dayı İbram′lar, rahmetli Şalvarağa′larla Bodrum Bodrum′dur.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.