Bodrum Gündem

SİGORTACILAR SİGORTACILIK YAPMASIN

28.09.2010
0
A+
A-

Fason Sigortacılık da olduğu gibi, Bankalar Sigortacılık yapmasın yazımın da içeriği iyice okunmadan başlığından etkilenerek birtakım eleştiriler yapıldığını gördüm.

Böyle başlıklar atarak yazılarıma dikkat çekmeye çalışıyorum. “Fason Sigortacılık” da olduğu gibi, “Bankalar Sigortacılık yapmasın” yazımın da içeriği iyice okunmadan başlığından etkilenerek birtakım eleştiriler yapıldığını gördüm. Bunlar saygı çerçevesinde olduğunda tartışabilir ve bir kamuoyu yaratılabilir. Bu başlıkta bu şekilde değerlendirilmeli. Ama korkuyorum, çünkü okuma alışkanlığımız az gerçekten.

Sigorta Acenteleri Yönetmelik Taslağını ve sonrasındaki yaşananları konunun tarafları açısından değerlendirmek gerekiyor. Bankalar sigortacılık yapmak istiyorlar çünkü bir çoğunun sigorta şirketi bağlantısı var ve bu işten para da kazanıyorlar. Ama kredi faizleri ile oynayarak haksız rekabet yarattıklarına dair şikayetleri hepimiz duyuyoruz. Bankalar sigortacılık hep yapıyorlardı. Ne zaman faizler düştü verilen krediler arttı, o zaman göze batmaya başladılar. Bankalardan yapılan poliçelerde şikayet oranlarının fazla olduğu, hasarı iyi yönetemedikleri de acentelerin müşterilerine yaklaşımları karşılaştırıldığında bir gerçek. Bankaların sigortacılık yapmasının düzenlenmesi konusunda Hazine üzerine düşeni yaptı bence. Şimdiden teknik personel arama ilanları çıkmaya başladı gazetelerde. Bankaların çıkacak yönetmeliğe uyup uymadığı ayrı bir takip sürecidir. Mutlaka yetkili kişiler bunun takipçisi olacak. Bence sivil toplum kuruluşları tüketiciye haklarını hatırlatmak için kampanyalar düzenlemeli bundan sonra. Kredi faizleri ile oynayarak haksız rekabet yaratılması en vahim girişimdir. Bu konuda da tüketici uyarılmalı.

Prim üretimini artırmak hedefi doğal

Sigorta şirketlerine gelince.. Sigorta sektöründe kıyasıya bir rekabet söz konusu. Bankası olan sigorta şirketi bu avantajını kullanmak istiyor. Bu da çok normal değil mi ? Prim üretimini artırmak için banka kanalını kullanmak istemeleri de çok doğal. Fakat yeni yönetmelik sonrası haksız rekabet ortamının yaratılmaması için sigorta şirketleri de üzerine düşen görevi yapmalı. Yeni yönetmelikte tüketiciye bankadaki her türlü baskıya rağmen yaptırılan poliçeleri iade edip dışarıdan aynı şartlarda poliçe yaptırıp getirme şansı verilebilir. Tüketici de bu konuda bilinçlendirilmeli.

Acentelere rakip çok



buy Accutane online Acenteler tarafına bakacak olursak. Prim üretiminin 3/2′sini yapıyor ama rakibi çok. Bir tarafta banka, diğer tarafta otomotivciler, brokerler ve tele-satışçılar. Bunların hepsi rakip. Bunlarla eşit mücadele etme şansı verildiğinde acenteler hep şanslı. Fakat acenteler de çuvaldızı kendine batırmalı artık. “Bu yönetmelikle küçük acenteler ortadan kaldırılmak isteniyor” eleştirisine katılmıyorum, çünkü onlar için piyasa koşullarında değişim bu yönetmelikle olmayacak. Fakat acenteler de bilmeli ki sadece trafik-kasko keserek sigorta acenteliği yapılamayacak. Bütün acente toplantılarında dendiği gibi “çapraz satış” ya da Güneş Sigorta Genel Müdürü İlker Aycı′nın dediği gibi “1 müşteri 5 poliçe” olmak zorunda. Bunun kolay olmadığını biliyorum ama şartlar böyle gerektiriyor. Sadece trafik ve kasko kesilmeye devam edildiğinde sigorta şirketleri de değişik dağıtım kanalları yaratacaktır. Daha önceki yazılarımda yazdığım gibi markette de, benzincide de, konfeksiyoncuda da satılacak. Bu nedenle gelecekte sigorta acenteleri arasında da birleşmeler kaçınılmaz olacak. Bu arada yabancı acente kavramını bir yerde okudum her halde broker falan denmek istendi. Böyle bir şey bildiğim kadarıyla yok. Ama bildiğim tek şey acentelerin gelecekteki çetin şartlara şimdiden uyum sağlamaya çalışmak zorunda olduğudur.

Yönetmelik üzerinde yoğun temaslar

Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi Hazine′nin, Ziraat Bankası, Vakıflar Bankası ve Halkbank′ın sigortacılık yapmasını engellemesini beklemek abesle iştigaldir. Ortada bir yönetmelik var taraflar fikirlerini ortaya koyuyorlar. Hazine her kesimden gelen eleştirileri topluyor. Hazine′nin bakış açısı öncelikle tüketicinin haklarının korunması olduğunu bilmek gerekiyor. Bankalar Birliği yöneticileri, TSRŞB Yönetim Kurulu ve tabii ki TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) acentelerin haklarını korumak için yoğun temaslarda bulunuyor. İnternette bir araya gelen acente dostlarımın Hazine′ye ve ATO′ya ziyaretlerini duydum. Bu arkadaşlar acentelerin en üst resmi kurumu olan SAİK′i ziyaret etmeyi unutmuş olmalı. SAİK′in acentelerin oylarıyla seçilmiş yönetimi var. Hiçbir sivil girişim kendisini resmi kurum olan SAİK′in üzerinde görmemelidir. 

Uçuk söylemlerden kaçınılmalı


“Bankalar sigortacılık yapmasın” uç söylemdir.  Bunun gerçek olmayacağını herkes biliyor. Çünkü bankacılık sektörü sigortacılık sektörü ile boy ölçüşmeyecek kadar büyük ve ekonomi yönetiminde de etkilidir. SAİK ve acente sivil toplum kuruluşları “Bankalar sigortacılık yapmasın” demiyorlar. Aksine bunun kurallara bağlanmasını ve haksız rekabetin önlenmesini istiyorlar. Bankaların ellerindeki müşteri datası ile önüne gelene (hatta kendi sigortalısı aranıyor) telefon edip ′sigortanızı bizden yaptırın size ekstra indirim yapayım′ dememeli.  Tüketicinin bilgisi dışında poliçe yenilememeli. Bunlar tüketici karşısında sektöre güveni azaltan unsurların başında geliyor. Banka dışında da sağda solda sigortacılığı ek gelir kapısı olarak görülmesi de istenmiyor. İşin özü bu….. cheap Fluoxetine
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.