STRATEJİK PLAN ve BİRLEŞİK BODRUM…

Ahmet Karataş 

Prof. Fahriye Sancar yönetimindeki ekibin 1999,2000,2001,2002,2003,2004 ve 2005 yıllarında yarımada ölçeğinde yaptığı planlama ve politika önerilerini içeren bu çalışmaya kaç belediye ve kaç kişi kulak verdi?

Bu çalışma yarımadanın tümünü ele alacak herhangi bir planlama çalışmalarına ışık tutacağı için çok önemliydi. Hala önemini koruyor.

Planların iki ana amaca öncelik vermesi kaçınılmazdır.1- Toplumsal ve mali istikrarın gözetilmesi. 2- Sürdürülebilir yüksek bir yaşam düzeyi sağlaması. Bir başka deyişle, ekonomide sektörel çeşitliliğe planlarla yön verilmesi esastır. Bu da kültürel ve çevresel sürdürülebilirliği ve yeni iş olanaklarını beraberinde getirecektir.

Yukarıda bahse konu olan Prof. Fahriye Sancar ve ekibinin yaptığı çalışmadaki önerilere kısaca bir bakalım: “Yarımda ekonomisinin çeşitlendirilmesi yarımadadaki iş sektörlerinin sayısının arttırılması anlamına gelir. Geleneksel iş sektörlerinin desteklenmesi,alternatif turizm girişimlerinin özendirilmesiyle aynı öncelikte görülmelidir.Yarımadanın kendine özgü yerel girişimleri, Turizmin geliştirilmesi adına feda edilmemelidir.Çünkü bu alanlar kendilerini çeşitlendirerek ve destekleyerek gelişirler.”

Ayrıca bu rapora göre halk desteğini arkasına alan bütüncül-gerçekçi planlar sağlıklı yapılaşmanın da ön koşuludur. Yarımadadaki yapılaşma yoğunluğu,ölçeği,hızı,monotonluğu,kalitesizliği yarımadanın planlama gündemindeki sorunların en önemelilerinden biridir.Bu yapılaşmanın olumsuz içsel ve görsel

niteliği ötesinde yaptığı en büyük tahribat,yarımadadaki bir daha asla geri kazandırılamayacak olan doğal kaynak ve güzelliklerin tüketilmesidir.

Şimdi biz ne yapıyoruz? Bütün koyları, sahilleri,ufuk hatları işgal edilmiş,mahremine kadar girilmiş, bütün değerleri hunharca katledilmiş BODRUM’da TOKİ tartışması yapıyoruz.Efendiler,şimdiye kadar neredeydiniz? Tecavüzü siz yapınca iyi,başkaları yapınca kötü mü olacak.İnandırıcılıktan ve samimiyetten uzak bu timsah gözyaşlarına artık aşinayız..

Geriye kalabilmeyi başarmış değerlerimizi ve kaynaklarımızı kurtarmak için yeni öneriler ve projeler lazım.Bunun için en öncelikli vazgeçilmez önlemleri acilen hayata geçirmeliyiz.

1- Bodrum Yarımadası özellikle imar ve planlar açısından “büyükşehir” modeliyle yönetilmelidir.

2- Yarımada’daki 11 belediye sayısı en fazla 4’e indirilmelidir. Bu konudaki çalışmaların İçişleri Bakanlığına iletildiğini biliyoruz.

3- Acilen ve öncelikle STRATEJİK PLAN çalışması başlatılmalıdır. Gelişim dönüşüm ve sürdürülebilir yaşam ve turizm açısından stratejik plan olmazsa olmazıdır. Aksini düşünmek,rehbersiz,pusulasız araziye çıkmaya benzer.Yani STRATEJİK PLAN yarımadanın anayasası niteliğindedir.

Bu konular acilen son defa tartışılmalı ve neticeye varılmalıdır.Bodrum’un zaman kaybetme lüksü yoktur.Ama sonuç olarak önemli olan bizim görüşlerimiz değil,yarımada sakinlerinin görüşleridir.O halde “belediyelerin birleşmesi” başta olmak üzere yukarıdaki önerilerimiz tartışmaya açılmalı “Yarımada görüşü” olarak ilgili makamlara iletilmelidir.Zaman aleyhimize işlemektedir.Ey Bodrumlu! Şahsi çıkarları için Bodrum’u feda edenleri artık tanı..

Bütün bu devasa projeleri hayata geçirmek Ankara meydan savaşlarıyla olmuyor.Bakanlığın daha önce hazırladığı ve Bodrum bizden sorulur diyen istemezükçü zihniyet tarafından iptal ettirilen “Yarımada Kültür Turizm KORUMA ve GELİŞİM Bölgesi” kararının yeniden ele alınması artık kaçınılmazdır.

Görüldüğü gibi,her yol Ankara’ya çıkıyor.Bodrum özerkliğini ilan etmiş muhtar cumhuriyet mantığı ile yönetilemez.Nitekim Bodrum’a yapılan 1 milyar tl’lik yatırımlarda gösteriyor ki ,Bodrum’un en öncelikli ihtiyacı Ankara ile diyalog ve projedir.