HÜKÜMET BİNASI OTOGARIN YERİNE TAŞINMALI…

purchase Accutane Bodrum Gündem Ropörtaj / Fatih Bozoğlu
Başkanım Büyük marketler konusundaki düşünceleriniz nedir? Bu marketlerin mahalle aralarına girmesi Bodrum ekonomik yapısında nasıl bir etki yapar, dengeyi bozar mı?
Bu sadece Bodrum için sorun teşkil etmiyor. Bu Türkiye′nin bir sorunudur. Bu tür büyük marketlerin merkezde açılmaması gerekmektedir. Bununla ilgili hükümetler zaman zaman kararlar alırlar. Kentin dışında yapılması gerekir derler. Ama  bir türlü uygulamaya geçirmezler ve yasallaştırmazlar. Kent içinde de küçük marketlerin de olması normaldir. Markada olabilir. Ama belli bir metrekare sınırı olması kaydıyla. Bu bir ihtiyaçtır. Burada bir noktayı söylemeden geçmeyeceğim. Bodrum′da her meslek dalı çok fazla miktardadır. Arz talep dengesi bozulmuştur. İş merkezleri de, ticari alanlar da fazla. Buna bir sınırlama getirilmediği sürece bu mevzuları sürekli konuşacağız. Konu sadece süpermarketler değildir, her iş kolunda fazla işletme vardır. Bu nedenle işletmeler karlı iş yapamamaktadır.
Bodrum Gündem olarak geçen hafta, Bodrum Haber 2000 tarafından 2008 yılında yayınlanan bir haberi tekrar yayınlayarak “Tarih farklı mevzu aynı” başlığı ile bir şeylerin değişmediğini iddia ediyoruz. Gümbet′te ve başka yerlerde açılan mahalle arası zincir mağazalar konusunda size cevap hakkı doğuyor. Ne diyeceksiniz bu konuda?
Sizin gazetenizdeki haberde söz konusu süper marketin metrekaresi ne kadardır? Orası büyük bir alana yayılmış ve diğer mahalle marketlerinden farklı bir yapıda değil. Bütünü rahatsız edecek bir işletme de değil. İmar planına baktığınızda orası ticari alanda kalıyor. Diyelim ki buraya market değil de dönerci açıldı, restaurant veya başka iş kolundaki bir işletme açılsaydı yine o grupdaki iş yerleri rahatsız olacaktı, şikayet edeceklerdi. Demek ki sorun mahalle aralarına açılan marka da olsa marketler değil, sorun Bodrum′da ki ticari alanların ve aynı iş kollarının fazla olmasıdır. Ticari alanları azaltmadığımız sürece, biz bu konuları daha çok konuşuruz, çok yazarız. Geçen ayki meclis toplantısında da Kıbrıs Şehitleri caddesine imar planında konut alanı olarak onaylı olan güzergahın ticari alana açılmış olduğunu görüyoruz. Böylece mevcut ticari işletmelere yeni rakipler yaratılıyor, çarşıların pazar payı iyice daralıyor. Meclis de görüşülmeden önce imar komisyonunda üye olan mimarlar odasının, şehir plancıları odasının, ticaret odasının bu konu ile ilgili uyarılarda bulunmaları gerekirdi.
İş yeri fazlalığı nereden kaynaklanıyor ve neden çözülemiyor?
Bu her belediye başkanının kendi beldesini bir cazibe merkezi haline getirebilme çabası ve mevcut imar planlarında ki tadilatlar ile yeni ticari alanlar yaratılması işyeri fazlalığına neden oluyor. Sonuçta mevcut ve yeni yapılan imar planlarında arz talep dengesini dikkate alınırsa çözüme ulaşılır. Eğer planlamalar doğru yapılırsa ve sık sık tadilat yapılmazsa sorun kendiliğinden çözülecektir.
cheap Viagra online Şu anda en çok tartışılan ve Bodrum gündemini meşgul eden konu “Belediyelerin Birleşmesi”. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?
Kararları alırken ve önerirken yanlışlık da, haksızlık da  yapılmaması lazımdır. Mevcut belediyeler ihtiyaçlar ve yasalar ile kurulmuştur. Devlet bu belediyelerin açılmasına izin vermiştir. Peki şimdi neden bu belediyelere tekrar birleşsin diyorsunuz cevaplarını doğru olarak ortaya koymak gerekir. Şu açıdan bakmak doğru olacaktır sanırım; Belediye başkanları Yarımada′yı düşünerek değil, kendi bölgelerine bakarak kararlar ve imar planları yapmaya çalıştıklarında bütünlük sağlanamıyor. Hatta Yarımadaya zarar verildiği bile düşünülebilir. Bu açıdan baktığımızda birleşmesi uygundur. Bunun dışında vatandaşın belediyeler ulaşması ve işini yaptırabilmesi açısından bakıldığında büyük sorunlar çıkacaktır diye düşünüyorum. Tek belediye olduğunda kuyruklar meydana gelecek, başkanla ve meclisle iletişim kurmak zor olacak ve belediye çalışanlarının iş yükü daha da artacaktır.
Birleşme ihtiyacı nereden çıkıyor?
Planlama konusunda birleşme olursa yeterli olacaktır. Yarımada bazında Bodrum Belediyesi′ne planlama için karar verme yetkisi verdiğinizde, yani Büyükşehir statüsü sağladığınızda sorunların büyük bölümünün çözüleceği bir gerçektir. Vatandaş ise alışmış olduğu, belediye başkanından ve belediye binasından kopmamış olur.
O zaman siz planlama konusunun tek elden yapılmasını savunuyorsunuz?
Elbette çözüm buradadır. Yarımada ile ilgili alınacak kararlarda ortak olacakları için demokratik olacaktır. Hem her beldenin düzeni sağlanmış olacak, hem de beldenin aldığı yanlış bir kararın Yarımadayı olumsuz etkilemesi önlenmiş olur. Bir alternatif daha var. O da Bodrum Belediyesinin sınırlarını genişletmektir. Örneğin Yalı belediyesinin sınırlarına baktığınızda, nüfusu az ama neredeyse Bodrum Belediye sınırlarından daha geniştir. Gümbet yamacında Bitez›in, İçmeler tarafında Yalı Belediyesi›nin  sınırı vardır. Bu alanlar bir karmaşa oluşturuyor. Altayapı Bodrum′a bağlı hizmet başka yerden bekleniyor. Arada kalıyor. Bu tür alanlar tespit edilerek Bodrum Belediyesine, arsa kazandırılması lazımdır. Yani sadece belediyeleri birleştirerek çözüm üretemezsiniz. Ya sınırlarınızı nüfusa göre genişleteceksiniz, yada büyük şehir statüsüne geçeceksiniz. Birleştirme konusu mutlaka hukuka aksedecektir. Böylelikle kamuoyu yoklaması yapılması gündeme gelecektir. Halkın bu konuda birleşmeden yana olacağını sanmıyorum.
Kanun hükmünde bir kararname ile çözülebilir. Bakanlar kurulunun kararı yeterli olmaz mı?
Elbette buda yapılabilir. Devlet güçlüdür. Ama hukuk yolu açık olacaktır. Bu hakkı yasa ile vermişsiniz. Sonra ben şimdi birleştiriyorum derseniz vatandaş hukuk yoluna başvuracaktır. Hukuk da halkın yönünde karar verir diye düşünüyorum.
Hükümet Binasının taşınması konusunda ne diyeceksiniz?
Kaymakamlık makamının merkezde olması gerektiğine inanıyorum. Herhangi bir beldeye gitmesine gerek yoktur. 2003 yılında onaylanan imar planına bakıldığında resmi kurumların kent merkezinde nerede olacağı belirlenmiştir. Kaymakamlık ve Belediye binalarının planlanan yere taşınması en uygun çözümdür.
Peki neden olmuyor, planlar neden hayata geçmedi?
Bu sadece belediyelerin isteği ile olmuyor, başka kurumların da onaylaması gerekiyor. Bu nedenle uzun sürüyor. Keşke 2-3 yıl içinde onaylanarak bitseydi, biz de şimdi bu sorunları çözmüş olsaydık. Bodrum belediyesi planlama konusunda düşünüldüğü ve sokakta konuşulduğu kadar yetkili değildir. Çünkü sit alanı içerisinde kaldığı için bir çok kurumdan onay alınması gerekiyor. Bu da çok zaman alıyor. Sorunları tespit edip çözümleri biliyorsunuz. Bu sorunları çözmeye çalışıyorsunuz, yola çıkıyorsunuz. Ama size dur diyen kurumlar var. Yada sizin kadar önemseyerek hızlı hareket etmeyen kurumlar var. Ama onların onayı gerekiyor. Sıkıntıyı da Bodrum çekiyor. Karar merciinde olanlar burada yaşamıyor. Biz bunları yıllar öncesinden beri konuşuyoruz. Bizim artık yeni şeyler konuşmamız gerekiyor. Belediyelerin birleşmesini 2005 yılında yapılan yasa ile niye düzenlemediler. Yaz boz tahtası gibi olmaz ki bu işler. O yasa çıkarken belediyelerin birleşmesi için 5 bin değil de 20 bin nüfus denilseydi, şimdi birleşme kararı için bir mantık bulabilirdik. Şu anda ne mantıkla gidilecek anlamak zor. Buradaki tek sıkıntı Yarımada bazında bir planlamanın yapılamamasındandır. Her belde kendi planını yaparken farkında olmadan diğer bir beldeye zarar veriyor. Bu sorunu çözmek lazım.
Cumhuriyet Halk Partisi ile ilgili de görüşleriniz almak istiyorum. İktidar hedefleniyor. CHP ne durumda sizce?
Genel Başkanımız seçildiğinde bir şey söyledi. “Artık çocuklar aç yatmayacak”. Bu sözü çok önemsiyorum. Bu iktidarı istediğinin göstergesidir. Bu gün CHP Türkiye′nin gerçek sorunlarını ortaya koyarak, proje üreterek iktidara talip oluyor. Sonucunu iktidara gelerek alacaktır diye düşünüyorum.
Özellikle gündemde yer alan hassas bir konu olan “türban tartışmaları” hakkında ne düşünüyorsunuz?
cheap Fluoxetine CHP′nin mutlaka iktidar olması gerekiyor. Sosyal devlet anlayışını hayata geçirebilmek için, iktidar olmak zorundadır. Türkiye′nin gerçekleri var. Bunu benimseyen vatandaşlarımız var, bunları yok sayamazsınız. Başörtüsü takan, ama sosyal demeokrat düşünceye sahip olan insanlar var. Bu insanları da bizim bünyemizin içine almamız gerekir. Bunu genel başkanımız dengeli bir şekilde dokunulmazlıklar ile beraber çözelim anlayışı içinde yürütüyor. Türkiye^deki esas sorun başörtüsü değildir. İşsizlik var, ekonomik kriz var, öncelik bunlara verilmesi gerekir diye düşünüyorum. Ama başörtüsü sorunu da acilen, CHP tarafından çözülmelidir.
Bu soruyu polemik olsun diye sormuyorum. Bodrum farklı bir şehir. Hoşgörünün hakim olduğu bir yer. Bodrum Belediyesinin ve Mehmet Kocadon′un çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Ben kendi dönemimde “kentin dününü ve turizm kenti olduğunu unutmadan, yarınlara hazırlayan çalışmalar” yapmaya uğraştım. Bunları daha detaylı olarak daha sonra konuşalım. Başkanımız ve yönetimin sadece yol yapma ve ağaç dikmenin yeterli olmadığını bilmesi lazım. Kentin geleceği ile ilgili planlama çalışmalarını da yapması, en azından bizim planlama ile ilgili yarım kalan projelerimizi devam ettirerek, onaylatmasını, bir an önce bitirerek Bodrum için çalışmalar yapmaları gerekir.
Gümbet için ne düşünüyorsunuz? Başarılı oldu mu?
Gerçekten gittiğinizde oranın güzel olduğunu görüyorsunuz. Bu konuda başkanımız başarılıdır. Ama yetmiyor, bu çalışmaların yarım kalmaması gerekir. Gümbet ile ilgili bu düzenlemenin devam etmesi ve genişlemesi planlanmalıdır.
Aslında bu cevap pekde alışık olunmayan bir cevap. Sonuçta rakiptiniz ve kazanan taraf Mehmet Kocadon oldu. Yaptıkları başarılı diyebiliyorsunuz. Bu örnek bir davranış diye düşünüyorum.
Bu bir yarıştı. Halkın tercihi sayın Mehmet Kocadon oldu. Başarılar diliyorum. Başarılı olmasını da istiyorum. Başarılı da olacaktır da. Kendisindeki bu hevesi görüyoruz. 2024 yılına kadar başkanım diyor. İdiialı da. Böyle iddialı bir başkanın da kentin geleceğine dönük projeleri çalışmalarının içine almasını diliyorum. Belki de vardır. Meclisi takip ettiğim kadarı ile böyle kararlar yok, ama gelecektir mutlaka.  Bu çalışmalar yapılırken zaman alacaktır. Mutlaka ‹kent Meclisi› verimli çalışır hale getirerek Sivil Toplum kuruluşları , odalar, dernekler ve bürokrasinin katılımı ile geniş tabanlı katılımla, ortaya çıkacak projeler gerçek ve halkın kabul ettiği projeler olacaktır. Uygulaması da daha kolay olacaktır. Buna dikkat etmesini çok isterim. Çalışmalarında da başarılar dilerim.