Bodrum Gündem

Durmuş Ali Öztürk Dedi ki;

CHP Bodrum İlçe Başkanı Durmuş Ali Öztürk Cumhuriyet Balosunda yaptığı konuşma…

Durmuş Ali Öztürk Dedi ki;
31.10.2010
0
A+
A-

Merhaba;


buy Accutane          Hepinizi ilçe yönetimim, kadın kollarım, gençlik kollarım ve belde örgütlerim adına, saygıyla selamlarım.


Özellikle bizi bu gün çok mutlu eden, onurlandıran misafirlerimize, başta il başkanım ve sayın milletvekillerimiz olmak üzere çok teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.


         Bu gün bizi örgüt olarak çok onurlandıran bir üyemiz iki konuğumuz var, atatürk ün hayali ve hedefi olan “ÇAĞDAŞ TÜRK KADINI” nı gerçek manada simgeleyen, 9 aralık 1973 yılında bodrumdan partimizin belediye başkan adayı, sadece Bodrumda değil 1973 yılında Muğla’da ve Türkiye’deki tek kadın belediye başkan adayı olan sayın Sabiha ÖNCEL’e “ebe annemiz’e çok teşekkür ediyor, önünde saygıyla eğiliyorum. Ikinci konuğumuz için hiç bir sıfat söylememe gerek yok… ÇETIN DOĞAN PAŞAM…


         Sayın Sabiha ÖNCEL’ in partimize üye olmasını, partimizden aday olmasına öncülük etmiş olan rahmetli sn. ALİ YENİLMEZ ve sn. ADİL KARABAĞLI başkanlarıma teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyor, tanrıdan rahmet diliyorum.  CHP li olmanın çok zor olduğu yıllardan bu günlere bu partiyi, bu örgütü taşimış olan ve aramızdan ayrılmış olan parti büyüklerime, sn.Enver dayıma, sn. İhsan TÜRKOĞLU’na, sn. Emin ANTER’e, sn. Hüseyin TOPAN’a, sn. Adil KARABAĞLI’ ya ve adını saymayı unuttuğum bütün parti emekçilerime teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyor, tanrıdan rahmet diliyorum. Nur içinde yatsınlar inşallah…


         1992 deki kurucu ilçe başkanım Sedat KETEN hep anlatır. Şimdiki askerlik şubesinin yanındaki ilçe binamızda 11 kişiyi topladıkları gün “ilk 11 i kurduk, çıkın karşımıza, çıkabiliyorsanız” dediği günlerden, CHP’li oldukları için taksicilerin, taksilerine almaktan imtina ettiği günlerden, bu günlere bu partiyi taşıyan bütün herkese teşekkür ediyorum. Başta şu anda aramızda olan “YAŞAYAN EFSANELERİMİZ” geçmiş dönem ilçe başkanlarım ve ilçe yöneticilerim olmak üzere partimizde taş üstüne taş koyan herkese sonsuz şükran ve saygılarımı sunuyorum.


         Bizler sonucuz arkadaşlar, bize teslim ettiğiniz emanete layık olmaya çalışıyoruz. Bu örgütün Bodrumun tartışmasız “en büyük ve güçlü siyasi örgütü”, Referandumda TÜRKİYE de 4. örgüt olmasını sağlayacak güce ulaşmasını sizler sağlamıştınız. Biz sizin bize teslim ettiğiniz bu güçlü örgüte ve size layık olmaya çalışıyoruz.


         Değerli arkadaşlarım;


Bize iki şey hiç yakışmaz;


 1- Geçmişe ve emeğe, hem de çok zor şartlarda verilmiş yoğun emeğe saygısızlık. Bu konuda kırılmış olan parti büyüklerim varsa, ki olduğunu hissediyorum. Bütün örgütüm adına, ilçe başkanınız olarak “özür diliyorum”.


2-  Umutsuzluk – yılgınlık ve cesaretsizlik.


         Mustafa Kemalin dava arkadaşları, içinde bulundukları ahval ve şerait içinde “söz konusu vatansa, gerisi teferruattır” diyenlerdir.


         1918 yılında Osmanlı’nın imzaladığı MONDROS MÜTAREKESİ” ni okuduğunuz zaman, bu cumhuriyetin “küllerinden bile var olamadığını” görürsünüz. Külümüzü bile “denize atmışlardı” Mustafa KEMAL bu ülkeyi “yoktan var edip”, cumhuriyeti kurmuştur. 1919 yılında “imkansız bir hayal kuran” o “cesur Türk” ün içinde bulunduğu şartlardan kesinlikle daha zor şartlar içinde değiliz. Bizler o cesur Türk ün kurduğu “imkansız hayalin” yarattığı bir nesiliz.


         Size de, bana da soruyorlar, “cumhuriyet tehlikede mi?” diye. Cumhuriyet tehlikede değil arkadaşlar. “işgal altında” “Zigana dağına portakal dikilmez” diyorduk… Zigana dağına portakalı diktiler ve şimdi “hasat” a başlamak üzereler.


         Bu gün ülkemizde yürek sustu, vicdan sustu ve en önemlisi HUKUK sustu, HUKUK..


         Artık cumhuriyeti savunmanın tek bir cephesi vardır o cephede CHP dir. Bu mücadelede herkesi bu çatının altına bekliyoruz. Eline FAŞIZM in kanı bulaşmamış, TARİKAT çamuru üstüne sıçramamış herkese bu çatının altında yer var, hem de başımızın üstündedir yerleri… partimiz önümüzdeki seçimlerde iktidar olmaya mecburdur. Ve bunun için yılgınlığa, umutsuzluğa ve cesaretsizliğe kesinlikle yer yoktur.


          bu ülke için ÇANAKKALE de, SAKARYA da, DUMLUPINAR da can verenlere borcumuz var. Bu ülkede “BİAT ETMEYİP, BEDEL ÖDEYENLERE” sözümüz var.


    levonorgestrel price       Ömrünün son günlerini, “Ergenekon terör örgütü üyesi” suçlamasıyla adeta işkence içinde geçiren, Türkan SAYLAN evinin balkonundan o mübarek elini sallayıp bize veda ederken, yüzündeki ifadeyle “CUMHURİYETİMİ TESLİM ETMEYİN ÇOCUKLAR” diyordu.. Türkan SAYLAN’ a borcumuz var, İlhan SELÇUK’ a sözümüz var.


         Silivri zindanlarında çürütülen, “BİAT ETMEYENLERE” borcumuz var.


         Mustafa BALBAY 603 gündür o zindanda… 603 gündür kızının kokusunu duyamıyor. 603 gündür kızının kokusunu duyamayan Mustafa BALBAY’ a borcumuz var.


         Hepinizin bildiğini, okuduğunu biliyorum ama hafızalarınızı tazelemek için 21 haziran 2009 tarihinde cumhuriyet gazetesinde yayınlanan bir ilanı okumak istiyorum..


         “Canım babam Mustafa BALBAY’ a..


Ben kalemini satmamış bir ATATÜRK’cünün kızıyım…


Ve hep öyle kalacağım…


Benim babam SUÇSUZ dur…


Sizce bilmek, okumak, yazmak, düşünmek suçmu?


Bence değil…


Benim babam yazar..


Benim babam gazeteci…


Benim babam aydın…


Benim babam ATATÜRK…


Babacığım “babalar günün” kutlu olsun..


Seni çok seviyorum…”


Kızın Yağmur BALBAY


21 haziran 2009


         Yağmura borcumuz var arkadaşlar..


Bizler 19 Mayıs 1919 da samsuna çıkanların dava arkadaşlarıyız. “DEVRİM” yapmak için, SİVAS a gidilir.. ERZURUM a gidilir, SAMSUN a çıkılır… PENSİLVANYA’ya kaçılmaz…


         Korkularından kurtulmak için, ta AMERİKA’lara kaçanların, sam amca sının kucağına oturanların korkularını TOKAT gibi yüzlerine vurmaya devam edelim…


Cumhuriyetten korktunuz diye haykıralım..


   Kurtuluş savaşından korktunuz…


   Kurtuluş savaşını kazandıran “kuvayı milliye ruhundan” korktunuz…


   Türk bayrağından korktunuz…


   İstiklal marşından korktunuz…


   Bandırma vapurundan, SAVARONA dan korktunuz..


   19 mayıstan, 1919 dan korktunuz..


   Erzurum, Sivas kongrelerinden korktunuz..


   Kadın-erkek eşitliğinden korktunuz..


   Devrim şehidi KUBİLAY dan dizlerinizin bağı çözüldü…


   Gerçek İSLAMİYET ten korktunuz..


   NUTUK tan korktunuz, NUTUK tan…


   Laik çağdaş ve özgür TÜRK KADINI’ndan korttunuz..


   Türkan SAYLAN dan ödünüz patladı, ödünüz…


   Sormaktan-sorgulamaktan korktunuz..


   Hesap sorulmasından korktunuz..


   Görmekten-duymaktan-konuşmaktan korktunuz..


   23 nisandan, 30 ağustostan, 29 ekimden korktunuz..


   Bağımsız ve şerefli TÜRK YARGISI ndan korktunuz..


   Anayasa mahkemesinden, Yargıtay, Danıştay dan korktunuz…


   Cumhuriyetçilik, milliyetçilikten korktunuz..


   Ulus devletten-üniter yapıdan karktunuz..


   Halkçılık-devletçilik-laiklik-devrimcilikten korktunuz..


   Anıtkabirden korktunuz…


   Gazilerden-şehitlerden korktunuz…


   Hukuk devletinden korktunuz..


   Necip HABLEMİTOĞLU-Uğur MUMCU-Ahmet Taner KIŞLALI dan korktunuz…


   Milli egemenlikten-tam bağımsızlıktan korktunuz…


   ATATÜRK çü düşünceden, TSK dan korktunuz..


   Şerefli savcılardan korktunuz…


   “Şu çilgin Türkler” den korktunuz..


   CHP den, KILIÇDAROĞLU ndan korktunuz…


   Hakkını arayan işçiden-hesap soracak çiftçiden korktunuz…


   Emin ÇÖLASAN- Bekir COŞKUN dan korktunuz..


   Şehit çocugunun gözyaşindan-gazinin “kopan kolundan” korktunuz…


   Çagdas ve dinamik türk gençliğinden korktunuz..


   ALEVİ lerden korktunuz..


   Oktay EKŞI-Yılmaz ÖZDIL-Uğur MUMCU-Hayrettin KARACA-Soner YALÇIN dan korktunuz..


   YARSAV dan, BARO lardan korktunuz..


   Özgür irade den korktunuz..


   İlhan SELÇUK tan korktunuz…


   “Cumhuriyet mitingleri” nde güneş altında saatlerce dimdik ayakta duran 80 yaşindaki ANALARIMIZDAN korktunuz…


   “ATATÜRK öldü biliyomusun..?” diye ağlayan kız çocugundan korktunuz…


   ATA mın içtiği bir kadeh rakıdan korktunuz..


   “ne mutlu türküm diyene” demekten korktunuz, köy enstitülerinden korktunuz..


   Ulustan-Ulusalcılıktan korktunuz…


   Ormanlardan-ağaçlardan-çiçeklerden korktunuz..


   Mimar-Mühendis odalarından korktunuz..


   TÜSİAD dan korktunuz..


   Şerefli gazetecilerden korktunuz..


   “vatan bölünmez” diyen paşalardan, subay, astsubay, er-erbaştan korktunuz..


   hainleri karın tokluğuna kovalayan uzman çavuştan korktunuz…


   Başı açık-alnı dik namuslu – çağdaş Türk kızlarından korktunuz..


   “Türkiye laiktir, laik kalacak” diye haykıran emekliden korktunuz…


   Gerçek müslümandan-kul hakkı yemeyenden korktunuz..


   ATATÜRK diye gülümseyen 1,5 yaşındaki bebekten korktunuz..


   Bahriye ÜÇOK tan korktunuz..


   Mustafa BALBAY-Ümit ZİLELİ den korktunuz..


   ATATÜRK resimlerinden-rozetlerinden-heykellerinden korktunuz…


   “karga kovalayan, sarışın çocuk” tan korktunuz..


   Birlik olan,küsmeden, yılmadan,boş vermeden çalısan, mücadele eden CHP lilerden ödünüz koptu..


ödünüz…


   Sabih KANADOĞLU-Vural SAVAŞ-Yekta Güngör ÖZDEN den korktunuz..


   Tüm ihanetlerinizi yaşlı gözlerle izleyen ninelerimizden-dedelerimizden korktunuz..


   Rüşvet yemeden, adam kayırmadan evine ekmek götüren namuslu memurdan korktunuz..


   Bölücü HOCAEFENDİ nizin elini-eteğini öpmeden sadece ALLAH a kulluk eden milyonlarca MÜSLÜMANDAN korktunuz..


   Gaziden korktunuz…

Cheap Aciclovir

   Gazi Mustafa dan korktunuz..


   Gazi Mustafa Kemal den korktunuz..


   Gazi Mustafa Kemal ATATÜRKTEN ödünüz koptu.. ödünüz. Dizlerinizin bağı çözüldü…


  Korkularınızdan korktunuz, korkularınızdan…


 


Ama ne acıdır ki;


Daha fazla OY, daha fazla PARA, daha fazla GÜÇ, daha fazla İKTİDAR için, YÜCE ALLAHI sömürmekten, kullanmaktan, ve onun adına konuşmaktan hiç ama hiç KORKMADINIZ….


         Sizi ALLAHA havale etmiyoruz, sizi MİLLETE havale ediyoruz…


Özellikle bizi bu gün çok mutlu eden, onurlandıran misafirlerimize, başta il başkanım ve sayın milletvekillerimiz olmak üzere çok teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.