Bodrum İKKdan Doğal Sit Yasa Tasarısına tepki..

Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu, doğal sit ve koruma alanı ilan etme yetkisini Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan alıp Çevre Bakanlığı’na veren “Tabiatı Ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı”na ilişkin bir basın açıklaması yaparak; tasarının yürürlüğe girmesi halinde, Bodrum Yarımadası’nda yaratacağı tahribata dikkat çekti. Topamax 100 mg

Nurperi Değirmenci/Fatih Bozoğlu/ Bodrum Gündem

Mevcut SİT alanlarının statüsünü sona erdirerek,  sadece Çevre ve Orman Bakanlığı’na yetki verilmesini sağlayan yasa tasarısına tepki gösteren TMMOB Bodrum ilçe temsilcileri adına basın açıklaması yapan, TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu Sekreteri Semayi Yaman; “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı’’ ile  hükümetin, yürürlükteki koruma mevzuatına uygun şekilde gerçekleştirilmesi ticari ve siyasi bağlamda “karlı” olamayan bazı proje ve yatırımların önünü açma, bu sebeple son derece bilimsel ve teknik bir konu olan ‘koruma mevzuatı’nı siyasi bir metne dönüştürme ve söz konusu proje ve yatırımlara uygun hale getirme çabasında olduğunu söyledi. buy Paxil

TBMM gündemine Ekim ayı sonunda alınan söz konusu kanun tasarısının kasıtlı olarak kamuoyu gündeminden kaçırılmaya çalışıldığını ifade eden Yaman, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “TMMOB Bodrum İKK olarak tüm müdahalelerimize rağmen; 2002 yılından beri ülke genelinde özellikle üst ölçekli imar planlarının ve bölge özelinde alt ölçekli imar planlarının onaylanmasına ilişkin yetkiler bakanlıkların kendi aralarında ve bakanlıklar ile yerel yönetimler arasında bir iktidar ve erk savaşı haline dönüştürülmüş, Bodrum Yarımadası fazlasıyla zarar görmüş ve görmeye devam etmektedir. Söz konusu kanun tasarısının yasallaşması ile Bodrum Yarımadası’nda geçmişten bugüne tescil edilen ve Yarımada’nın yaklaşık yüzde 60’ını kapsayan tüm doğal sit alanları yağmalanacaktır. Tasarının 6. Maddesinde belirtilen ve içinde TMMOB’a bağlı meslek odalarından bir temsilcinin dahi yer almadığı, yerel uzmanların ise resmen saf dışı bırakıldığı kurulda, sit/koruma statüleri kalıcı olarak kaybedilebilecektir. Bu durum; yürürlükteki mevzuatın tüm eksiklerine rağmen bugüne kadar korunabilmiş Adaboğazı, Kissebükü, Adalar, Küdür Yarımadası, Kesire Burnu, Cennet Koyu, Haremten, Torba gibi bölgelerle Yarımadadaki tüm orman alanlarının spekülatif oluşumlar eliyle talan edilmesine yol açacaktır. Doğa, “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı” ile korunmasız hale getirilmeye, talan edilmeye çalışılmaktadır. TMMOB Bodrum İKK olarak bu kanun tasarısını yakından takip etmeye ve yasallaşması halinde gerekli tüm önlemleri alacağımızı, Bodrum Yarımadasının sakini değil sahibi olacağımızı ve bu yolda her türlü mücadeleyi vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha beyan etmekte fayda görüyoruz”

Bodrum Mimarlar Odası Başkanı Mahmut Yıldırım, sit kurullarının, şimdiye kadar hiçbir kuruma bağlı olmadan, bağımsız bir kurum olarak çalıştığını hatırlatarak, “Oysa bunun yerine getirilecek olan 20 kişiden oluşan kurulda, Çevre Orman Bakanlığı’nın uygun göreceği 4 tane akademisyen, yine Çevre Orman Bakanlığı’nın uygun göreceği 2 tane STK’dan temsilci, geriye kalan 14 kişi de başta Çevre Orman Bakanlığı olmak üzere muhtelif bakanlıkların bürokratları olacak. Yani sistemin, siyasi erkin görüşleri ve direktifleri doğrultusunda çalışacağı çok aşikardır” dedi. Yıldırım, “böyle bir kurulun, koruma mı, yoksa koruMA! mı yapacağı çok açık. İkizdere’de HES’lerle ilgili Koruma Kurulu’nun kararından sonra böyle bir ekleme yapıldığı göz önüne alınırsa; zaten bunun da demokrasi ile ne derece bağdaştığı ortadadır. Biz Mimarlar Odası olarak bangır bangır bağırmıştık. Demiştik ki; 1/100 binlik planlar siyasi bir belgedir. Ülkenin yönünü bu mecradan alıp, öbür mecraya koyma operasyonudur” diyerek tepkisini dile getirdi.

Şehir Plancıları Odası Bodrum İlçe Temsilcisi Banu Özberk ise, uluslararası işbirliği ile Dünya Bankası’nın Küresel Çevre Fonu’nca hazırlanan bu kanun tasarısının, Çevre Orman Bakanlığı tarafından içeriğinin değiştirildiğini belirterek “İkizdere’deki olaydan sonra Çevre Orman Bakanlığı bu taslağı alıp, kendisine göre kesip biçip, birtakım maddeler ekleyip Meclis gündemine getirdi. Kanun tasarısının yürütmesi normalde Bakanlar Kurulu’na bağlı, bu ise Çevre Orman Bakanlığı’na bağlı. Küresel Çevre Fonu’nun hazırladığı o metnin yerinde yeller esiyor. Yani aslında bu; çok uzun süredir hazırlığı devam eden ve Dünya Bankası’nın katkılarıyla hazırlanan, AB’ne uyum süreci doğrultusunda başlatılan bir çalışma ama geldiği noktada maalesef son derece siyasi bir metin olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

  isotretinoin online