Kadın ve Siyaset…

KADIN VE SİYASET

Geçmişte kadının toplumsal yaşama birey olarak, erkeklerle eşit koşullarda katılmasını sağlayan devrimlerin yapılması, ülkemizin aydınlanma yolunda en büyük gücü olmuştur. xenical to buy online

Haklarının bilincine varan kadınlarımız, ülkemizin gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Elde ettikleri başarılarla, ülkemizin demokratik, çağdaş ve eşitlikçi yönünü ortaya çıkartmışlardır.Yetiştirdikleri kuşaklara bu bilincin aşılamayı en doğru şekilde başarmışlardır.. “Atatürk der ki, ′Yolumuz büyük Türk kadınını mesaimizde müşterek kılmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, Türk kadınını ilmi, ahlaki, içtimai, iktisadi hayatta erkeğin refiki, muavin ve müzahiri yapmak yoludur. İşte bu nedenle artık konuşma zamanı değil, hareket zamanı diyoruz. Yaşamın her alanında birlikte olmak ve doğru kararlar almak adına sesimizi yükseltiyoruz’’. Bu sözlerin ardından yıllar geçmiş olmasına rağmen  Türkiye Cumhuriyeti′nin kadın hakları alanında ulaştığı düzey sevindirici olsa da kadınlarımızın siyaset ve karar verme odaklarında edindikleri konum, bugün istenilen düzeyde değildir. kadınlarını üretime ve yönetime katmayan ülkelerin gelişmişliğinden ve geleceğinden söz etmek doğru olmaz

 Türkiye’de her alanda olduğu gibi siyasette de erkek egemenliği vardır.Oysa ki ‘’her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır ‘’sözünü söyler dururuz.Peki doğrusu buy Fluconazole   buysa erkeği başarıya ulaşmasında  destekleyen ve tamamlayan kadınsa neden siyaset arenasında daha etkin ve sayıca fazla olmasınlar?ve bunun öncüsü neden CHP olmasın?Kadını artık işin mutfağından çıkarmanın vakti geldi.Seçim dönemlerinde yapılan listelere bakın kadınlar elbette ki var ama  sadece çağdaş ve demokratik çizgide olduğumuzun simgesi olarak  fakat etkin görev alamayacak kadar arka sıralardalar.Bizler artık simge olmak istemiyoruz!!! Kusura bakmayın ELİMİZİN HAMURUYLA ERKEK İŞİNE KARIŞMAK İSTİYORUZ…

Cumhuriyet Halk Partisi…

Bizler kocaman bir aileyiz .Türkiye’nin en köklü ve en güçlü partisi olduğumuz gerçeğini unutmamalıyız..Mutlak gücümüzün farkına varmalıyız !!! Gerçekten yenileşmek ,değişmek ve halkın isteklerine cevap vererek çözüm bulmak istiyorsak öncelikle kişi odaklı politikalardan vazgeçmeliyiz.Kendi içimizde didişmeler, hesaplaşmalar,hazımsızlıklar,koltuk kavgaları yaşamak yerine birbirimizi sevip saygı göstermeyi öğrenmemiz gerekir.Hala kendi içimizde ve tüm Türkiye’nin gözü önünde bunları yaşıyor olmamız trajedidir.

Artık film bitti… İktidar olabilmenin tek koşulsuz şartı ‘’eylem’’dir. İşte bu CHP’liler yine boş konuşuyor söylemlerinden sıkılmadık mı? Değiştik, yenilendik, iktidara koşuyoruz gibi üç beş tane yaldızlı sözle halkın karsına geçmek yerine CHP’nin tarihsel misyonunu, bugünkü sorumluluğu ve gelecekteki amaçları konusunda halkı bilgilendirmeliyiz.Halkın duymak ve görmek isteği kısır siyasi çekişmeler değil  CHP’nin; ülkenin içinde bulunduğu karanlıktan ne gibi çözümlerle aydınlığı vaat ettiğidir.

BODRUM VE MİLLETVEKİLİ ADAYLIKLARI…

Yönetim kurul üyesi olarak Bodrumdan milletvekili çıkması ve mecliste bizleri temsil etmesi düşüncesi beni son derece heyecanlandırıyor.

Seçilecek olan millet vekilinin şu an ülkede yaşayan nüfusun hayatlarını ve gelecekteki hayatlarını değiştirecek konumda olduğunu unutmaması gerekir. Bundan yola çıkacak olursak benim gelecekteki hayatımı değiştirecek kararlar alabilecek ve beni temsil edebilecek adayın her şeyden önce düşünen, çözüm üreten, korkmadan düşündüklerini doğru ve yalın olarak ifade edebilen, ifade ettiklerinin arkasında duran sözünün eri dürüst biri olmasını temenni ederim. Bodrum’u temsil edecek adayın  kadın olarak elbette ki kadın olmasını isterim, ama en önemlisi Bodrum’un karış karış her yerinin A’dan Z ‘ye sosyo kültürel yapısını sorunlarını ihtiyaçlarını önceden etüt edip özümsemiş ve çözüm arayışları içersinde olan birisi olması gerektiğini düşünüyorum. Açıkçası buradan gidecek adayın ülke sorunlarının yanı sıra Bodrum için de çözüm olabilmesi gerekiyor. Bu konuda Bodrum örgütünün en doğru kararı vereceğine eminim. Aydınlık günler bizim olsun!!!