ORKESTRA GİBİ OLMAK..

Yeni yılın ilk gününde ben de güzellikleri,  mutluluk verici olayları paylaşmak istedim sizlerle.

1 Ocak Cumartesi öğleye doğru penceremden baktığımda, beni güneşli masmavi bir gökyüzü ve bahçemdeki gonca gül selamladı. Ardından TRT 2 de Rengim Gökmen’in yönettiği Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve konuk sanatçıların yer aldığı geleneksel yeni yıl konseri geldi. Geçmiş yıllarda Cumhurbaşkanlarının da mutlaka izlediği, özellikle İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı döneminde ve sonrasında da hiç kaçırmadığı CSO konseri,  bu yıl da Ankara’nın en büyük kapalı gösteri merkezinde yapıldı. Salonun balkonlara kadar dopdolu olması, seyircilerin çalan valslere eşlik ederek dans etmesi görülmeye değerdi. buy Valtrex online no prescription

Bodrum yarımadasında da benzeri güzel bir etkinliğe Ortakent-Yahşi Belediyesi imza attı. Bodrum Oda Orkestrası tarafından Marmara Kolejinde gerçekleştirilen yeni yıl konserini izleyenler arasındaydım. Bu yıl ikincisi gerçekleşen konser için Ortakent’in genç belediye başkanı M. Onur Şahbaz’ı ve emeği geçen herkesi kutluyorum. Yeni yıla böyle bir konserle girmekten bir Ortakent’li olarak ayrıca mutlu oldum.Umarım Bodrum, yeni yılda da  bu tür güzel etkinliklere ev sahipliği yapar.

Bazılarına seçkinci bir tercih gibi görünebilir klasik müziği ve orkestraları bu denli önemsemem. Oysa orkestralara başka bir gözle bakarım hep. Hayranlıkla izlerim. Yalnızca müzik açısından değil. Farklı seslerin, çeşitli sazların uyumunu bulursunuz orkestrada. Çok seslilik vardır. Emek vardır. Falsosuz çalabilmek için çok çalışmak vardır. Bilgi ve eğitim vardır. Disiplin vardır. Özen ve dikkat vardır.  generic Lithium Toplu çalışma ve dayanışma vardır.  Herkesin yeri ayrılmıştır. Biri diğerinin önüne geçmek için itip kakmaz. Keman sanatçısı “ben daha güzel çalıyorum, sesim flütünkini bastırsın” diye daha yüksek tondan çalmaz. Hiç kimse “piyano çok yer kaplıyor onu kaldıralım. Daha rahat çalarız” demez. Duygularıyla, sıkıntılarıyla, çeşitli karakter özellikleriyle 20,30,40 bazen çok daha fazla kişi bir araya gelir. Bir orkestra şefinin yönetiminde bize planlı ve düzenli bir çalışmanın örneğini sergilerler. Müziklerini hem beynimize hem yüreğimize hem yaşamımıza aktarırlar.

Bir orkestrayı seyrederken, yaşamın her haliyle ilgili olması gerekenin gerçekleştiğini görürsünüz. Ekonomide, siyasette, toplumun her alanında yaşadığımız aksaklıklar, sorunlarla karşılaştıkta yaşamımızın bir orkestra düzeninden yoksunluğu gelir aklıma. Orkestra olabilmek için önce bir arada yaşamayı bilmek ve bunu olumlu bir çalışmaya dönüştürmek için bilgili ve donanımlı olmayı öğrenmek gerek.

Bodrum yeni yıla girerken tüm dünyayı etkileyen ekonomik krizin yükünü ister istemez hissedecek. İnsanlar eskisinden daha fazla dayanışmaya, yardımlaşmaya gerek duyacaklar. Birçok aile çekirdek aile olmaktan yeniden geniş aile olmaya yöneliyor. Evlerini, kazançlarını birleştirerek ayakta kalmaya çalışıyorlar.  Bu yıl ister zorunlu, ister gönüllü olsun dayanışma yılı olacak.  Siyasi alanda da sıcak günler yaşanacak gibi görünüyor. Ülke ekonomisine katkısı, yurt dışı ve yurt içi tanınmışlığı Bodrum’a bu seçimlerde bir Milletvekilliği kazandırmaya yetecek mi bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa orkestra gibi olmayı bir an önce öğrenmesi gerektiği. Bu yalnızca Bodrum için değil tüm Türkiye için de geçerli aslında.

Hiç kolay değil bunun gerçekleşmesi ama dilemeye de denemeye de değmez mi? buy Premarin