Yumurtasız Omlet Yapacaklar…

Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan, Yürütme ile Yargı Arasındaki Tartışmalar İçin Yazılı Bir Açıklamada Bulundu.

“YUMURTASIZ OMLET YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR” cheap Nolvadex

Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan, yaptığı yazılı açıklamada Yüksek Yargı organlarının temsilcileri ile yürütmenin temsilcileri arasında yaşanan kıyasıya mücadelenin ülkenin hukuk sistemine büyük zarar verdiğini söyledi.

Bodrum Gündem Haber

Gürkan açıklamasında  “Hükümetleri anlıyoruz. Yürütme ve yöneticiler avukatları pek sevmezler. Ama Sayın Yargıtay Başkanının, Yüksek Yargıçların “savunmayı es geçmelerini” anlayamadık anlayamayacağız. Yargı reformu yapılacakmış. Bu reformda savunmanın yeri nedir, ne olacaktır? Cevap yok!… Yani; “Yumurtasız omlet” yapacaklar. Olabilemez” dedi.

order Indocin  

Yüksek Yargı Haklı, ancak bencil bir tavır içinde…

Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan yaptığı yazılı açıklamada, yargı reformu sürecinde yüksek yargı organlarının temsilcileri ile yürütmenin temsilcileri arasında kıyasıya bir tartışma yaşandığını belirterek “Yürütme, yüksek yargıyı adaletteki tıkanıklığın başlıca nedeni olarak ilan ediyor. Yüksek Yargı; yürütmeyi gerçeği saptırmakla suçluyor. Yürütmenin yüksek yargıda  tasfiye/etkisizleştirme manevraları yapıldığını, asıl amacın  yüksek yargıyı ele geçirmek olduğunu ifade ediyor. Biz avukatlar olarak bu tartışmada “suret-i haktan” yana, “bitaraf” mıyız? Hayır!  Çünkü yürütmenin iddiası doğru değildir. Yürütme  “Üzüm yemek değil bağcı dövmek peşindedir”. Yüksek yargının savunması doğrudur. Ancak çözüm konusunda, yetersiz, “bencil” ve “konformist” bir tavır içindedir” dedi.

Savunma “Es” Geçilemez…

Gürkan açıklamasının devamında da; “Yargı reformu için bu güne değin kafa yoranların, düşünce açıklamasında bulunanların bu resmi çevrelerin bakış açıları  “Savunmayı” görmüyor. Plan ve projelerinde “Savunmanın hak ve olanaklarının genişletilmesine ve reorganizasyonuna ” yer vermiyor. Bir yargı reformu projesini başarıya ulaştıracak temel etken avukatları olabildiğince yargısal işleyişe katmak, işlevsel kılmaktır. Bir tanesinin ağzında yargı reformu işinde avukatın yerini de konuşalım dediğini duydunuz mu? Bu memlekette yetmiş bin avukat var bizim 8-9 bin kişiyle yaptığımız işe avukatları katabildiğimiz kadar büyük bir sinerji doğar diye düşünen yüksek yargıç kaç tane var? Saç ayağı. Saç ayağı diyeceksiniz. Sonra da bu 3 ayaktan birini yok sayacaksınız. O saç ayağı kendinizi parçalasanız da ayakta durmaz. Hükümetler ve kimi yargıçlar, kafalarından avukatı yargılamanın “figüranı” gibi gören “Külüstür” anlayışı atmalıdırlar. Atmakta zorlanıyorlarsa yargılanan “Bakan ve/veya Yargıç” arkadaşlarından yardım alsınlar. Özellikle kimi yargıçlar “ Avukatlar olmasa yargılamayı daha iyi yürüteceklerine” inanıyorlar. Avukatı adaletin tecellisinde bir yardımcı olarak değil bir engel olarak görüyorlar. Çok yanılıyorlar. Avukat davanın anahtarıdır.  Nerede yanıldıklarını anlamakta zorlanıyorlarsa yıllarca kürsüde çalıştıktan sonra emekli olup avukatlık yapan meslek büyüklerimize sorsunlar. Hükümetleri anlıyoruz. Yürütme ve yöneticiler avukatları pek sevmezler. Ama Yargıtay Başkanı’nın, Yüksek Yargıçların “Savunmayı es geçmelerini” anlayamadık anlayamayacağız. Yargı reformu yapılacakmış… Bu reformda Savunmanın yeri nedir, ne olacaktır? Cevap yok! Yani; “Yumurtasız omlet” yapacaklar. Olabilemez” dedi.