Bodrum Gündem

Adalet ve Demokrasi Şehitleri: Hayır Ölmedik Buradayız

Adalet ve Demeokrasi Haftası kapsamında Cumhuriyet Halk Partisi tarafından düzenlen ve Gazeteci Yazar Ümit Zilelinin konuk konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte onlarca kişi Demokrasi şehitlerini andı.

Adalet ve Demokrasi Şehitleri: Hayır Ölmedik Buradayız
26.01.2011
0
A+
A-

Adalet ve Demokrasi Şehitleri:


“Hayır Ölmedik Buradayız”


Adalet ve Demeokrasi Haftası kapsamında Cumhuriyet Halk Partisi tarafından düzenlen ve Gazeteci Yazar Ümit Zileli’nin konuk konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte onlarca kişi Demokrasi şehitlerini andı.


Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem


Oasis Nurol Kültür Merkezinde CHP tarafından düzenlenen 24 Ocak Adalet ve Demokrasi Haftası etkinliğinde hazırlanan gösteri katılımcılar tarafından coşku, gözyaşları ve alkışlarla izlendi. Cumhuriyet Gazetesi yazarı Ümit Zileli’ninde konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, klasik açılış konuşmaları yapılmadı.


Kubilay’dan başlayıp, Hrant Dink’e kadar demokrasi şehitlerinin isimleri tek tek ve nerede, ne zaman, nasıl öldürüldüklerinin seslendirilmesi ve ardından 3 kurşun sesi efekti verildi. İsmi okunan Demokrasi şehidinin posterini taşıyan gençler kuşun seslerinin ardından salonun çeşitli noktalarından “HAYIR BURADA” diye bağırarak sahneye geldiler. Yirmi demokrasi şehidi tek tek sahneye çıkması sırasında, izleyicilerin gözyaşlarını tutamadıkları, coşku içinde alkışladıkları gözlendi. Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve Onat Kutların isimleri okunduğunda ise Bomba sesi efekti verildi.


CHP İlçe başkanı Durmuş Ali Öztürk sahneye çıkarak Demokrasi Şehitlerini temsil eden gençlerin arasında yaptığı konuşmada Ergenekon davasında Silivri’de hapis yatanlar adına Mustafa Balbay’ın adını söylediğinde, izleyiciler arasından Mustafa Balbay’ın postreini taşıayan genç “Bende Buradayım” diyerek sahnedeki yerini aldı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan’ın adını söylediğinde de yine izleyiciler arasından bir genç “Bende Buradayım” diyerek sahneye çıktı.


İzleyiciler tarafından beğenilen gösterinin ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu.


Keskin kalem gazeteci Ümit Zileli konuşmasını yapmak üzere sahneye çıktığında da salon adeta yıkıldı. Büyük bir sevgi ile karşılanan Ümit Zileli televizyonlarda yaptığı tartışmalarda sunduğu fikirlerini Bodrumlular ile paylaştı. Bodrum’a geldiğimizde sinirlerimiz gevşiyor, Türkiye’nin aydınlık yüzünü görüyorum diyerek başladığı konuşmasında, özellikle 10 milyon kişinin oy kullanmaya gitmediğini ve bu oy kullanmaya gitmeyenlerin iktidardaki partinin taraftarları olmadığını aksine ona karşı olanların olduğunu vurguladı. Tehlikeli bir dönemeçte olunduğunu da kaydeden Zileli, bu seçimin son seçimim olabileceğini, o nedenle çağdaş, devrimci ve demokrat insanların bunun bilincinde olması gerektiğini söyledi. Zileli, Seçim sırasında her sandıkta mutlaka 2 CHP’linin uyanık bir şekilde görev yapmasını ve sandıklara sahip çıkmasının önemini vurguladı.


Ümit Zileli referandum seçiminde “Yetmez Ama Evet” diyenlerin ne kadar yanıldığını anladıklarını kaydetti. Zileli “Hata yaptığını anlamayanlar için yapacak bir şey yok” dediğinde, salondan “O hainler burada da var” diye bağırıldığı gözlendi.


Onlar çıkacaklar, diğerleri girecekler.


Silivri’ye yaptıkları bir ziyaret sırasında Mustafa Balbay ile yaptığı konuşmayı aktaran Zileli, Balbay’ın “Artık öldürerek işin içinden çıkamayacaklarını anladılar, taktik değiştirdiler” cümlesini hatırlatarak, “ Artık şöyle düşünüyorlar, biz bu yurt severleri punduna getirip, tıkarız Silivri zulüm hanesine, biz bedenlerini hapsederiz, onlarda zaten kendi ruhlarını öldürürler sonunda yada biz oların ruhlarını esir alırız. Böyle düşünüyorlar ama gene çok yanılıyorlar. Bizler gittik ve orada dimdik devrimci yurtseverleri güneşli günlerin hesaplarını yaparken gördük, onlar çıkacaklar, diğerleri girecekler. Bunun hesaplarını yapıyorlar” dedi.


Türkiye’ye yeni bir Sevr dayatılacak.


Türkiye’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ndeki yerini anlatan ve 1 yıl önceki panellerde ileriye makus şeyler konuştuklarını ve artık ilerisinin kalmadığını, şimdi bugünün konuşulacağını belirten Zileli, “Türkiye 3’e çatlatılmış bir büyük proje uyarınca, yani içinde yaşadığımız şey bir projenin önemli bir ayağı. Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağını oynuyorlar bizim üzerimizden. Bunu ben söylemiyorum, Condoleezza Rice, Colin Powell, zamanında çok açık biçimde söylediler, adamları çok taktir ediyorum açıkçası, emperyalizmin temsilcileri çok açık konuşuyorlar. Daha 1990’ların başında konuşmaya başladılar, dediler ki biz bu  coğrafyayı yeniden dizayn edeceğiz. Ama bunun içinde bazı tutanaklar lazım. Bunların ideologları çıktılar, küreselleşme diye bir dayatma yarattılar. Hiç utanmadan bazı profesör kılıklı Japon asıllı Amerikalı Fukuyama, Tarih Bitti diye kitap yazıyor örneğin. Neden, artık Sovyetler yıkılmış, dünya amerikanın siyasi liderliğinde, 50 büyük şirketinde ekonomik önderliğinde çok mutlu yaşayacak. Bunu yazdı utanmadan. Bunu yazdıktan 10 sene sonraki durumu söyleyeyim. Dünyanın sadece %6’sını oluşturan G7 ülkeleri, dünyadaki artı değerin %64’ünü kendi elleri altında tutuyorlardı. Sömürüyorlardı. 10 sene sonra çok mutlu olacakları sürecin sonunda %82-83’e çıktı. Geriye kalan %17’sini meşrebine göre, diğerleri paylaşıyor.


Böylesine müthiş bir sömürü çarkı küreselleşme denen 3. dalga emperyalizmini başımıza, dünyanın başına çuval olarak geçirildi. Her şeyi de çok açık söylediler. Küreselleşme ideologlarından biri, ulus devletlerin modası geçti, 180 yerine 1180 ülke olacak. Bu ne demek kent devletleri. Küçük küçük devletler. Askeri ordusu olmayacak sadece alt yapısını tamamlayacak. Sonrada kollarını açacak, kendisini sömürecek çok uluslu şirketleri bekleyecek. Mesela İzmir, İstanbul, Bursa devlet olacak. Alacakları yerleri de hesaplamışlar zaten. Türkiye’ye yeni bir Sevr dayatılacak. 1990’dan itibaren bunu açık açık söylemeye başladılar. 1990’ların ikinci yarısından itibaren, hesapların kitapların yapıldığı ve birilerinin iktidara getirilmesi için ilk hesapların kotarılmaya başlandı. Aydınlık dergisi 1996 yılının başında yazmıştı, Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olarak hazırlandığını. 2001’e gelindiğinde asıl düğmeye basıldı. Amerika’ya 19 tane Arap teröristin saldırıp ikiz kulelere saldırdığına inandıramaz. Bu kocaman bir yalandır. O bombalar veya o uçaklar Afganistan’ın, Irak’ın Ortadoğu’nun yeniden düzenlenmesi için oynanmış bir oyundur. Zaten dikkat ederseniz Bush gibi bir manyağı Amerikan başkanı yaptılar. Amerika o güne kadar, bir kerim devlet, sivrilmek isteyen bir devlet. Birden korkulan ve nefret edilen bir pozisyonuna geçiverdi. 8 yıl dünyayı kana buladılar. Sonra Obama’yı getirip, tekrar başka bir pozisyona geçişin evrelerini yaratmaya çalışıyorlar. Keza söylemek gerekirse başarılı da gidiyorlar. Amerika’da bu projelerinde kilit ülke olması gerekiyor. Hem Ortadoğu’da olacak, Avrupa’da dirsek teması olacak, hem bir köprü vazifesi görecek. Bilin bakalım hangi ülke. Rice, 22 ülke yeniden dizayn edilecek dedi. Türkiye’nin önce piyon olarak kullanılması, ardından da işi bittiği zaman,  21. yy Amerika’nın yüzyılı olduğuna adamlar emin olduğu andan itibaren de Türkiye’yi son ülke olarak parçalama hedeflerini gayet açık bir şekilde ortaya koydular. İşte biz son 8 yıldır bunu yaşıyoruz. 2002 yılında yapılan seçimlerde, daha 14 ay önce kurulmuş bir partinin %34 oyla, %66 sandalyeyi kapatarak Türkiye siyasi sistemini tam anlamıyla eline geçirmesinin altında yatan budur. Bu kadar basit. Henüz Parti lideri bile olmayan, Amerika ‘da başbakanlar gibi karşılanıp, oval ofiste Bush ile konuşup talimatları aldığı andan itibaren biz bu kabusu yaşamaya başladık. Giden koalisyonların ne günahları ne suçları var onları ayrı bir zamanda konuşmak gerekir. Senaryo yazanlar ve o senaryoyu uygulayan bu iktidar, bizi bu günlere kadar getirdi. Bugün Türkiye Haysiyetini tamamen yitirmiş bir toplumdan oluşan bir ülkedir. %42’den bahsediyoruz, birde %58 var” dedi.


Türkiye’de çok partili sistem var, demokrasi yok.


Zileli, Nexium online “Bir tarafı dinsel olarak çatlamış, bir tarafı etnik olarak çatlamış, bir tarafı hiçbir şeyle uğraşmayıp, sanki uzaydan gelmiş gibi olaylara son derece ilgisiz olarak bakan ve hala cumhuriyetten geri kalmaması için ölümüne mücadele edilen bir ülkede yaşıyoruz. 10 milyon insan oy kullanmıyor. 10 milyonun içinde AKP’ye o verecek yok mu, yok. Eğer bu 10 milyon çözülse arkalarına bakmadan kaçacaklar iktidardan. Fakat çözülmüyor, neden? Bir bölüm şöyle diyor “demokratik hakkımı kullanıyorum” Türkiye’de demokrasi olsa anlayacağım. Türkiye’de 1950’de sözde demokrasiye geçildi. O günden bugüne de 61 yıl geçti. 61 yıldır Türkiye’de çok partili sistem var, demokrasi yok. Demokrasinin D’si yok. Kendi kendimizi aldatıyoruz. Devrimcilerin üzerlerine basarak iktidarlar inşa edildi. 12 Eylül’ün bayrak harekatı aslında 1977’de yapılacak. Bunu da Orgeneral Bedrettin Demirel anıların da söylüyor. Yapılacaktı ama biraz daha olgunlaşsın dedik diyor. Biraz daha için tam 3 bin genç öldü. Bir yığın bilim insanı,  bu ülkenin zar zor yetiştirdiği aydın ve namuslu insanlar cinayetlere, suikastlere kurban gittiler. Bu 12 Eylül o kadar başarılı oldu ki, onların ürünleri bugün bizleri idare ediyor. Referandumda Kenan Evreni yargılayacağız diyorlardı.  Beraber oturmuşsun nikah masasında imza atıyorsun. Cumhurbaşkanlığı köşkünde ağırlıyorsun. Devamlı ağlayan Bülent Bey, Manisa’da yüzünde güller açarak, beraber kurdele kesiyor Kenan Evren’le, neyi yargılıyorsun. Yalan, baştan aşağıya yalan dedik, ama anlatamadık. Çünkü insanlar anlamak için bakmıyorlar” dedi.


Ergenekon Davaları’nın hukuksal anlamda hiçbir değeri yok.


order misoprostol

Zileli, “İsanlar hapishanelerde öldüler, üstlerine atılan lekeleri onurlarına yediremeyip intihar ettiler. Çoğu insan, 2 senedir içeride yatıyor. İçerideki zulüm, bambaşka bir harekat. Ergenekon davalarının bütün iddianamelerini okuduk, baktık. Ben hukukçu değilim ama 30 yıllık gazeteciyim ve hukuku da iyi bildiğime inanıyorum. Ergenekon Davaları’nın hukuksal anlamda hiçbir değeri yok. Bunu da Mahkemenin başkanı söylüyor. 2. Ergenekon iddianamesinde 2. yıl doldu. 2 yılda 22 kişi sorguladılar. Daha sırada 54 kişi var, bu hesaba göre 4-6 yıl arasında sadece sorguların bitmesi sürecek. Böylesine bir kumpasla devletin kurumlarında askere diz çöktürmek, yargıyı ele geçirmek. Şimdi sırada Yargıtay ve Danıştay var. Tasarısını meclise gönderiyorlar şimdi” dedi.


Zileli’den Zehir Zemberek Sert Suçlamalar…


Ümit Zileli konuşmasının son bölümünde sözlerini iyice sertleştirerek Pain Relief “5 ay sonra seçimlerde tekrar bu adamlar kazanırsa, o zaman bunun adı otokratik faşizm olur. Din soslu bir faşizm zaten yaşıyoruz ama bunlar bile iyi günlerimiz olarak kalabilir. Bu ülkenin aydınlık insanlarının tüm gücüyle bu seçimlere asılması gerekir. Bu son seçimler olabilir, bu seçimler kırılma noktasıdır. Bu noktadan itibaren, herkes bir şey yapmalı ama asıl görev partiye düşüyor. Parti gecekondulara girecek, parti insanları birleştirecek, insanlarda bir umut yaratacak. Çünkü daha da artarak devam edecek bu, çok bilinen ama etkili bir oyundur.” Dedi.


150 bin kişi YSK’nın önüne yığılmalı ve  demokratik hakkını kullanmalı


Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ümit Zileli kamuoyu araştırma şirketlerinin tahminlerine de değinerek “Bunlar sürekli kafanızda alıştırılacaksınız. Seçimlerde gerçekten %50’lerde bir sonuç çıktığında şaşırıp gerçekten doğruymuş diyeceksiniz. Ben 2007 seçimlerine inanmıyorum. Bir oyun oynanıyor. Referandumda da aynısı yapıldı. Ama Yüksek Seçim Kurulu’nun verdiği kararın temyize dahi gidememesi öndeki en büyük engel. YSK’nın açıklamaması halinde, 150 bin kişi YSK’nın önüne yığılmalı ve  demokratik hakkını kullanmalı ve bu sonuçların açıklanmasını istemelidir. CHP’liler o sandıkların önünde 310 bin üye sandığın başında duracak. Sandıklardan alınan sonuçlar, Genel Merkezi iletilecek ve yapılan çakılmalarla karşılaştırılacak. O noktada YSK’nın bütün sandıkları tek tek açıklaması gerekiyor. Açıklamazsa vebalinin altında kalır. Bunu sağlayacak olan da halkın gücüdür. İstemektir ve istemeyi de bilmelidir. Bunlar yapıldığı taktirde, patır patır giderler, bir daha da gilemezler. Bunlar çıkar amaçlı  örgüt oldukları için düştükleri an darma dağın olacaklardır. Ana çekici güç, CHP ise CHP, kendi seçmenine göre MHP ise MHP olmalı. Toplum tarafından bunlar yutulursa, bir daha seçim falan hiç düşünmüyorum. Hemen zaten başkanlık sistemine geçmenin yolları yeni bir anayasa, o yeni anayasanın nasıl yapılacağını tahmin dahi etmek istemiyorum. Bir kazansılar bakın neler yapacaklar. Yaptıklarına rahmet okutacak neler yapacaklar.  Toplumun üzerine bir şal, ölü toprağı serpmelerine rağmen Arena’da neler oldu gördük. Dünyadaki ender kavimlerden biriyiz, hiç kölelik görmedik. Türkiye Cumhuriyeti’nin haritasını hala değiştiremediler ama bu gidişle değiştirecekler. O devrimci ruhunu yakalayamadığımız takdirde bu başımıza gelecek. Bu ülkenin yiğit aydınlık insanları, bunu gösterecekler. Çok önemli bir görevimiz var, 10 milyonun oyunu çözebilmek, mutlaka etrafınızda oy kullanmayan vardır. Anlatın.  O oylarda çözüldüğü zaman bunlarda gömülürler. O zaman Adnan Akfırat’ın Silivri’den çıkarken gardiyanlara söylediği olur. ‘Teşekkür ederiz, bize iyi davrandınız. Sağ olun, şimdi biz çıkıyoruz, artık Abdullah Beyler, Tayyip Beyler gelecek, onlara da bizlere davrandığınız kadar iyi davranın’ demiş. Bu arkadaşlar tetikçileri ile birlikte yargılanırken, kendime sözüm var, en ön sırada oturacağım, hiç kaçırmadan izleyeceğim ve sizleri sonuna kadar bilgilendireceğime şerefim namusum üzerine söz veriyorum” diyerek yaklaşık 2 saat süren konuşmasını bitirdi.


CHP tarafından düzenlenen etkinliğe, Milletvekilleri aday adayları Zeki Köylü, Dr.Kerim Cangır ve Süleyman Uslu ile Yalıkavak Belediye Başkanı Vekili Nevcihan Özcan, ÇYDD Bodrum Başkanı Meral Saraçbaşı, Belediye Meclis Üyeleri Taner Uslu, Cevat Soysal, Necip Yılmaz da katıldılar. Programı yaklaşık 600 kişi izledi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.