Bodrum Gündem

Karanlığı Sorgulamak..

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Onursal Başkanı Eğitimci Hatice Yücel yazdı…

Karanlığı Sorgulamak..
31.01.2011
0
A+
A-


         Bodrum, adalet ve demokrasi haftasında on sekiz yıldır kendine düşen görevi yapmış, çeşitli etkinliklerle faili meçhul cinayetlere kurban edilen yeri doldurulamayacak insan değerlerimizi saygı ve özlemle anarak toplumsal belleğe taşımış, gündemde tutmuştur. Bu konuda Cumhuriyet gazetesi ve yazarlarının büyük katkısı olmuş, acı gerçekleri yılmadan yurdun dört bir köşesine götürürken bilinçlendirme görevini de yerine getirmiştir. Bu yıl Bodrum’ da bizlerle olan Ali Sirmen’ e, Ümit Zileli’ ye teşekkürler…


       “Anne, insanlar öldürülürken sen nerelerdeydin?”, “Demokrasilerde bir kişiye yapılan haksızlık, bütün bir topluma yapılmış demektir.”, “ Vurulduk ey halkım, unutma bizi”, “Bir bebekten katil yaratan toplum, karanlığı sorgulamalıdır” soruları ve yargıları çevremizde hala dolaşırken üzülmemek, düşünmemek insanlığımızı şüpheye düşürür. Daha da kötüsü efelikle (gerçek efeler alınmasın) liderliği birbirine karıştıran ülke yöneticileri ve uzantıları, bütün bu olanlardan hiç haberi yokmuş gibi ağızlarından bir tek söz etmediler. Öldürülenler sanki bu ülkenin insanı değillermiş gibi; sanki bugün oturdukları koltukta onların katkısı yokmuş gibi. Erzurum kış oyunlarının görkemli gösterisinde gerinirken utançlarını örtmenin yolunu da iyi biliyorlar gibi geldi bana.


Bu yılın parolası Uğur Mumcu’nun önemli tespiti “ BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLUNMAZ ” . Eğitimci olarak bu düşüncesinin hep arkasında oldum. Çünkü ülkemizde hastalıkların asıl nedeni bu. Yanlış nedenlere verilen yanlış ilaçlar hepimizi alabora etti. Boşuna kürek çektik yıllardır. Bilgi çağının gerçek anlamına ulaşmayan bir toplumdan verim alınamayacağını ancak anaokulundan – üniversiteye daha doğrusu beşikten – mezara  kadar uygulanacak ilkeli, çağdaş ,insan eksenli, eşit, özgür, ulusal eğitim sistemleriyle  yarısı 30 yaşın altındaki yetmiş dört milyonun bir güç olabileceğini savunduk.


         Karnelerin alındığı şu günlerde sesi soluğu çıkmayan, yamalı bohça yöntemlerle kaybolmuş öğretmenlerle; neyi, niçin, nasıl öğrendiğinden çok sınavların, teşekkür ve takdirlerin, performans ödevlerinin peşinde koşan – ya da hiç koşmayan- velilerle, çanta ve test kitabı yükünden kurtulamayan, yaratıcılığı yok edilmiş, sorgulamayan, okumayan, tartışmayan, sınav girdabındaki çocukları gördükçe bu ülkenin daha çok acılara, sıkıntılara gebe olduğunu düşünüyor, çareler arıyorum.


          Elli yıldır yanlış politikalarla varılan sonuçları görmek ya da görmemek bizi bu günlere getirdi. Eğitimde fırsat eşitsizliğini yok edemedik. Karanlığı sorgulayacak olan Köy Enstitülerini kapattık. Eğitimi yaygınlaştıramadık. Ortalama eğitim süremiz hala 4 yıl. Atatürk’ün miras bıraktığı akıl ve bilimi öne geçiremedik. İmam Hatipleri meslek okullarına tercih ettik. Sanatı ve felsefeyi kaldırdık. Milli Eğitimi Avukat hanımlara ( göstermelik ) uygun gördük.


           Sonuç mu ? Seksen bir ilde 3690  ortaöğretim okuluna karşılık 4282 dershanenin olduğu, dershaneye gitme yaşının brand Levitra online 10 ’a indiği, sınavlara hazırlık için 10 milyar dolar harcandığı, ilköğretimde 2 milyon öğrencinin dershaneye gittiği, çocukların ortalama 2,1 yıl dershanede kaldığı, 2,5 kez ÖSS ye girdiği, sınava girenlerin ancak % 15 ’inin doğru yerde olduğu, üniversiteden sonra  (KPDS , KPSS, ALES, TUS, UDS) gibi sınavların onları beklediği, %18 işsiziyle zavallı bir ülke durumuna geldik. buy valacyclovir


           Acaba çocuklarımız yedikleri ekmeğin, içtikleri suyun, kullandıkları elektriğin, ilacın, gazın, eğitimin, sağlığın nereden, nasıl geldiğini ya da niçin gelmediğini öğreniyorlar mı? Geçmişle bugünün bağını kurabiliyorlar mı ? Doğruları geleceğe taşıyabilecekler mi ? Her yönden bağımsız bir Türkiye’yi yaratabilecekler mi ?


          OECD tarafından yapılan bir araştırma sonucu Türkiye 30 ülke arasında Fen alanında yirmi sekizinci, Okuma becerisi yönünden yirmi dokuzuncu sırada. Sınavda sıfır çeken öğrenci sayısı otuzbin. SBS sonuçlarında 1 milyon adayda 100 üzerinden Türkçe karne notu 41, Matematik 11, Fen ve Teknoloji 26, Sosyal Bilgiler 47 , Yabancı Dil 33 , ayrıca Güzel Sanatlar, Müzik ve Spor alanlarında 2. sınıf vatandaş ayarında. Kırkından sonra saz çalınamayacağını da hepimiz biliriz.

order misoprostol

           Bütün bunların sonucunda “Bebekten katil yaratan ve karanlığı sorgulamayan toplum”, “ Beni sokmayan yılan bin yıl yaşasın ”,  “Biz değil, BEN varım” noktasına gelen; kaptanı yüzünü geriye çevirmiş bir geminin içinde, maddi ve manevi yönden yoksullaşan bir halkla nereye gidiyoruz? sorusu kalır.


           İşte Uğur Mumcu ile sembolleşen tüm demokrasi şehitlerini çok önceden bunları sorguladıkları için öldürdüler. Onlar gericiliğin, yobazlığın, talanın önüne geçtikleri için öldürüldüler. Basının dördüncü güç olduğunun ödünsüz savundukları için öldürüldüler. Demokrasinin  seçimden seçime oy vermek olmadığını söyledikleri, emeği, bağımsızlığı, insan haklarını savundukları için öldürüldüler. Öldürülenler mi suçlanmalı yoksa unutarak yaşayanlar mı utanmalı?


           Şimdi bize düşen onlara sarılmak, bel bağlamak değil; savunduklarının onlar kadar savunucusu olmaktır. Borcumuzu başka nasıl ödeyebiliriz? Bu ülke değil mi ki 1919ları aşmıştır, 2010ları da  aşacaktır.


Bu inanç ile  yazımı bize karanlıkları sorgulamayı öğreten demokrasi şehitlerinin ve Hasan Ali Yücel,  Türkel Minibaş, Türkan Saylan gibi eğitimcilerin anısına; Mustafa Balbayların mücadelesine adıyorum.


 


Hatice YÜCEL

ÇYDD Onursal Başkanı
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.